RTÜK’ün Yasağı Bal Gibi Sansür...

20 Şubat 2016 Cumartesi

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) hayallerini gerçekleştirmek için her yolu denemesi sırasında yaptığı yanlışların ceremesini vatan evlatları çekiyor. Her gün toplu kıyımlarla ya da küçük gruplar halinde verdiğimiz şehitler yürekleri dağlıyor.
Yalnız şehit vermiyoruz. “Mevzuatı yok sayma” yaklaşımı da yaygınlaşıyor.
Durumdan görev çıkarma uygulamasının son örneğini Radyo Televizyon Üst Kurulu verdi.
Merakım kaymakamların da mevzuatı yok sayma çağrısına uyup uymayacağı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaymakamlarla yaptığı ilk toplantıda kaymakamlardan kendisine bilgi vermelerini istemişti.
Oysa İller İdaresi Yasası’nın 31’inci maddesine göre, kaymakamların haberleşme makamı valiler. Ancak olağanüstü hallerde İçişleri Bakanlığı ve diğer bakanlıklarla haberleşmeleri, hemen valiye bilgi vermeleri olası. Başbakan bile yasada yokken Cumhurbaşkanı ile nasıl haberleşecekler?

***

Ankara’daki son hain saldırı sonrasında, daha cankurtaranlar bile olay yerine ulaşmamışken yaklaşık 4 dakika sonra RTÜK’ün, radyo ve televizyonlara getirdiği yayın yasağı haber sitelerine düşüverdi.
Açıklama şöyleydi:
“15 Şubat 2011 tarihli ve 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 7’nci maddesinde ‘milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının muhtemel olduğu durumlarda’ geçici yayın yasağı getirilebileceği öngörülmektedir.
17 Şubat 2016 tarihinde Ankara’da gerçekleşen patlamada anılan hüküm çerçevesinde olduğu değerlendirildiğinden, söz konusu olayla ilgili geçici yayın yasağı getirilmesi uygun görülmüştür.”
Mahkemeden alınacak yayın yasağına kadar geçecek süreyi kapatmak için alelalece alınmış olmalı ki, radyo ve televizyonların Türkçeyi doğru kullanıp kullanmadığını bile denetleyen kurum, son paragrafta yalnız hukuku değil Türkçeyi de katletmekten kaçınmamış!

***

Anımsanacağı gibi söz konusu yasa RTÜK’e yayınlardan sonra denetleme yetkisi veriyor. Zaten tersi bir yaklaşım anayasa suçu oluşturuyor. Çünkü anayasaya göre “Basın hürdür. Sansür edilemez.”
7’nci maddenin verdiği geçici yayın yasağı getirme yetkisi ise başbakan ve yetki verdiği bakanla sınırlı.
RTÜK’e böyle bir yazılı istek gelmemişse ki süre bunu gösteriyor, yapılan yasaklama yasadışı ve tam bir sansür. Ya da daha önceki açıklamaların içeriğinden vazgeçerek hükümeti koruma çabası...
Bakalım bu yasa dışı uygulamayı muhalefetten seçilen RTÜK üyeleri benimseyecekler mi?
Meclis’teki gazeteci milletvekilleri ne tepki verecekler?

***

Daha önce de yazmıştım.
Bırakın hukuk devletini, yasa devleti bile parça parça yok ediliyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları