Doğu Akdeniz, Karadeniz, Ukrayna ve Kumpaslar

10 Mart 2014 Pazartesi

- Doğu Akdeniz (ve Akdeniz’de) ABDRusya rekabeti (ve çatışması) yaşandı. Sonra anlaştılar, ortalık sakinleşti.
- Bölgesel, küresel ve iç dinamikler, Ukrayna’yı “yeni arayışlar içine itti”. Rus- Ukraynalı çatışmasına Katolik-Ortodoks, hatta Müslüman çatışmaları eklendi. Kırım özerk bölgesi öne çıktı.
- AB’ye dahil olmak mı, Rusya hegemonyası altında statükoyu sürdürmek mi ayrışması keskin bir biçimde görüldü.
- Soruna Rusya, ABD, AB doğrudan dahil olmakla kalmadı, Çin bile kenarından meseleye ilişti. Ukrayna’nın iç sorunları ve tercihleri ile küresel güçlerin bölge hesapları iç içe geçti. Ukrayna’da darbe yapıldı.
- Rusya, Kırım özerk bölgesine asker soktu, Rusya için stratejik önemi var.
- Ve bütün bu çekişme ve sorunların orta yerinde ister istemez Ankara (ve Türkiye) da bulunuyor.
Montrö Antlaşması koşullarının uygulanıp uygulanmaması, NATO üyeliği, ABD ve AB ile özel ilişkiler var.
Ve tabii Ankara’nın (ve Türkiye’nin) Rus doğalgazına kesinlikle, daha uzun yıllar ihtiyacı söz konusu.
Arap Baharı’nda ABD, AB ve NATO ile ön cephede yer alan Ankara, Karadeniz (ve Kırım) sorununda hassas dengeler içinde bulunuyor. Örneğin Rusya doğalgazı kapatırsa Türkiye nefes bile alamaz. Enerji bağımlılık oranımızın yüzde 65 dolayında bulunduğu bilinen bir gerçek.
Hükümet, ABD ve NATO angajmanları ile günlük yaşamsal gereksinimler arasında sıkışmış durumda. Üstelik daha dün Suriye, Mısır, Tunus ve Libya fiyaskoları yaşanmış bulunuyor. Yeni bir Karadeniz (ve Kırım) skandalına tahammül edemez.
Başta Almanya olmak üzere AB’nin Rus doğalgazına aşırı bağımlılığı, Avrupa’nın Karadeniz ve Kırım konusunda “ılımlı durmasına yol açtı”.

Balyoz, Ergenekon ve krizler
Ergenekon ve Balyoz kumpaslarının Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Kürdistan sorunları ile bağlarını göremezsek hiçbir şey anlayamayız.
Bölgenin yeniden oluşumunda Arap ülkeleri, İran ve Türkiye’nin yeniden dizayn edilmesi yanında “Körfez, Doğu Akdeniz, Karadeniz üçgeninde dengelerin yeniden kurulması gerekiyordu”.
- Irak’ta büyük başarı(!) sağlandı; Suriye, “eski Suriye” olmaktan çıktı.
- Türkiye’deki girişim ise başarısız oldu. “Bumerang” gibi, işler tersine işlemeye başladı.
- Kafkasya ve İran’da şimdilik başarı sağlanamadı.
- Karadeniz’de ise seçilen yer Ukrayna ve Kırım özerk bölgesi oldu. Rusya ile zaten sorunları vardı. Avrupa ve Rusya yanlıları; Ortodokslar ve Katolikler, Rus kökenliler ve ötekiler olarak mezhep ve ırk ayrımları körüklendi ve ülke iki başlı bir kaosun içine sokuldu.
Ukrayna da artık hiçbir zaman eski Ukrayna olamayacaktır, aynen Irak ve Suriye gibi. Perşembe gecesi Uğur Dündar’ın Turan Çömez ile söyleşisinde Türkiye’nin, bölgenin ve Avrupa’nın çelişkileri çarpıcı bir biçimde ortaya döküldü.
- Turan Çömez gibi dürüst ve hukuka bağlı saygın bir vatandaşımız trajikomik, haksız ve uydurma iddialarla, ağırlaştırılmış müebbet talebi ile yargılanmak istendi.
- Haksızlıktan ve hukuksuzluktan kendini kurtarmak için İngiltere’ye gitmek zorunda kaldı.
- Londra’da, büyük çaba göstererek doktorluk mesleğine yeniden başladı.
- Büyük takdir görüyor; İngiltere’deki en saygın ve başarılı 40 yabancıdan biri seçildi.
- O uygar toplumda, birey olarak hak ettiği başarıya ve övgüye ulaşıyor.
Türkiye’deki düzenin dışladığı ve kaçırdığı saygın bir vatandaş; İngiltere’deki uygar koşullar ona saygınlığını iade ediyor.
Türkiye, İngiltere, kumpas, Balyoz, Ergenekon, Turan Çömez, Körfez, Doğu Akdeniz, Karadeniz sözcüklerini yan yana dizdiğimiz zaman ilgisiz isimler yan yana gelmiş sanılır; ancak bunlar, etle tırnak gibi birbirlerine kenetlenmişlerdir.
Aralarında sebep-sonuç bağları olağanüstü güçlüdür. Bütün sorun bunları görüp görmemekte.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları