Onarım Yerine

10 Mart 2014 Pazartesi

Cumhurbaşkanı geçen hafta ortalarında DDK-Devlet Denetleme Kurulu’nu görevlendirerek beş önemli konuda araştırma ve inceleme istedi.
Ele alınması istenen konular, iletişim dinlemelerinin kişi özgürlüğü ve hukuk boyutu; devletin yolsuzlukla savaşım yeterliliği; kentlerin imarı sırasında oluşan rantların paylaşımı; “kariyer meslek” uygulamalarının değerlendirilmesi; devlet sırları ve gizlilik derecelerinin korunmasıdır.

***

Cumhurbaşkanı’nın devletin beş açıdan filmini çektirmek istemesi doğaldır.
Ancak burada hiç de doğal olmayan çok önemli noktalar var.
Birincisi, incelenmesi istenen beş büyük alanda yaşanan hastalıklı durum öyle bir günde ortaya çıkmadı; yıllardır süregeliyor. Bunların pek çoğu şimdiye dek, devlette de, toplumda da, doğada da onarılmaz yaralar açtı. İncelenmeleri de çok önceden yapılmalıydı.
İkincisi, devletin kurumsal yapılarının içine sürüklenmiş olduğu olumsuzluklarda, Cumhurbaşkanı’nın da sorumluluk payı var. Son HSYK ve internet yasalarını onaylamış olan Cumhurbaşkanı’nın iletişim dinlemeleri konusunda kurumsal yeterlilik incelemesi yapılmasını istemesinin artık ne anlamı olabilir?
Yolsuzlukların cezalandırılması, öncelikle, polis, savcı, yargıç üçlüsünün işidir. DDK, bu üçlüde yaşanan iç savaşlara nesnel bir gözlükle bakabilecek mi? Buralardan doğru bilgi toplanabilir mi? Hele yargıya karışmasını doğal sayan, yeni internet yasasını bile yetersiz bularak gerekirse sanal iletişim alanlarını tamamıyla kapatabiliriz, diyebilen Başbakan’ın geldiği anlayış ve tutum karşısında DDK’ye bilgi verecek kurumların da kişilerin de dili tutulmaz mı?!
Dahası, AKP hükümetinin bağımsız düzenleme ve denetleme kurumlarını bakanlara bağlayarak bağımsızlıklarını ortadan kaldıran; Kamu İhale Kanunu’nda yolsuzluğu kolaylaştıran onca değişikliği onaylayan da Cumhurbaşkanı’nın kendisidir.
İstanbul’da tarihsel alanlardan Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği’ne, kentlerin geriye yağmalanmadık yeri kaldı mı ki, kent rantlarının araştırılması isteniyor!
Üçüncüsü, “kariyer meslekleri” denilen, hâkim, savcı, kaymakam, müfettiş, denetçi ve uzman gibi özel yarışma sınavı ile girilen kamu görevlerine giriş ve sonrasına ilişkin süreçlerin incelenmesi isteniyor. İyi de, bu konuda hükümete kolaylıklar sağlayan onca yasal düzenleme Cumhurbaşkanı’nın onayıyla yapıldı. Daha da önemlisi, Dışişleri ve üniversite öğretim üyeliği ve yönetici atamaları nedense inceleme dışı tutuluyor. Oysa her iki alanda da yalnızca niteliğe ve başarıya dayalı işe alma ve yükselme ölçütlerine çok büyük gereksinim var! Özellikle öğretim üyeliği konusunda yaşanan büyük aksaklıklar, ülkenin bilimsel gelişmesini sınırlayıcı boyutlara varıyor.

***

Şurası bir gerçektir ki, Cumhurbaşkanı DDK görevlendirmesiyle, aslında seçimler öncesinde AKP hükümetine desteklerini esirgemiyor.
AKP iktidarı, Cumhurbaşkanı, hükümeti ve yerel yönetimleriyle, kamu yönetimini onarım tutmaz duruma getirdi. Yereli ve merkeziyle, önümüzdeki çok kısa sürede oluşacak yönetimler bu yerle bir edilmiş devlet yapısıyla mı topluma doğru-dürüst hizmet sunacaklar?

***

Var olan koşullarda DDK’nin sağlıklı araştırma ve inceleme yapması ve çözüm önerileri geliştirmesi olasılığı yok denecek kadar azdır.
Ancak DDK, çağdaş bir kamu yönetiminin olması gereken temel ilkelerini derler; hukukun üstünlüğüne, etkinlik ve verimliliğe; açıklığa ve eşitliğe ve toplum yararına gerekli önemi veren bir tutum ve devletin işleyişi konusunda bilimsel doğruları sergilerse, ileride yapılacak anayasaya belki bir katkısı olabilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları