‘Habere özgürlük istiyoruz’

14 Mart 2016 Pazartesi

Meslek örgütlerimiz halkın haber alma hakkı için, gazetecilerin mesleklerini gerektiği gibi yapabilmeleri için uluslararası bir kampanya başlattı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği, DİSK Basın-İş, Haber Sen ve Basın Enstitüsü Derneği’nin öncülüğündeki kampanyaya Avrupa Gazetecilik Federasyonu (EFJ), Uluslararası Gazetecilik Federasyonu (IFJ), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Medya Etik Ağı (EJN) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) de destek veriyor. Bu hafta köşemizi meslek örgütlerimizin bu önemli çağrısına ayırıyoruz. Okurlarımız, www.change.org sitesinden kampanyaya destek verebilirler. Meslek örgütlerimizin ortak açıklaması şöyle:
“Biz aşağıda imzaları bulunan çağrıcı gazetecilik meslek örgütleri başkanları olarak 34 gazetecinin hâlâ tutuklu olduğu, binlerce gazetecinin de haklarında açılan davalarla yargılandığı Türkiye’de habere ve düşünceye özgürlük istiyoruz. Türkiye’de yaygın ve yerel medyada görev yapan gazeteciler çok zorlu bir süreçten geçmektedir. Gazetecilerin ancak beşte biri 5953 Sayılı Basın İş Yasası ile çalıştırılırken, diğerleri sosyal güvenceleri olmaksızın görev yapmaktadır.
Gazetecilerin çoğunluğu yoksulluk sınırında ücret almaktadır. Türkiye’de basın sektöründeki işsizlik oranı diğer sektörlere göre üç kat daha yüksektir. Toplumsal olaylarda basın kartı olmadığı için yüzlerce gazeteci güvenlik güçlerinin şiddetine maruz kalmakta, bu tip olaylarda yapılan şikâyet başvurularına da kolluk güçlerince yanıt verilmemektedir. TCK ve TMK’daki boşlukların gazeteci aleyhine yorumlanması nedeniyle çatışma bölgelerinde görev yapan gazeteciler sürekli gözaltına alınmakta, hedef gösterilmektedir. Kamu görevlilerinin gazetecilere karşı kullandıkları şiddet ise cezasız kalmaktadır.
Çatışma bölgelerinde gazetecilere can ve çalışma güvenliği sağlanamamaktadır. Gazeteciler taraf olmaya zorlanmaktadır. Oysa ki, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi; Gazetecinin Temel Görev ve İlkeleri’ni “Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çoksesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. İnsanlar, topluluklar ve uluslararasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır. Gazeteci; her türden şiddeti haklı gösterici, özendirici ve kışkırtan yayın yapamaz” diye tarif eder.
Bu gerçekler ışığında diyoruz ki; Halkın haber alma hakkını engelleyecek baskılardan vazgeçilmelidir. Gazetecileri hedef alan baskılar sona ermeli, gazetecilerin tüm ülkede serbest dolaşımı, güvenliği ve haber kaynaklarına erişimi sağlanmalıdır. Gazetecilere yönelik hukuk dışı soruşturmalar sonlandırılmalıdır. Hapisteki tutuklu ve hükümlü 34 gazeteci serbest bırakılmalıdır. Gazeteciler tutuksuz yargılanmalıdır.
Pek çok toplantıya siyasi iktidar destekli TRT ve Anadolu Ajansı temsilcileri alınmakta, diğer gazeteciler alınmamaktadır. Haber almada eşitlik ilkesini ortadan kaldıran akreditasyon uygulamasından vazgeçilmelidir.
Olaylar ne kadar sarsıcı olursa olsun yayın yasaklarıyla halkın haber alma hakkı engellenmemelidir. Her sarsıcı olayda Anayasa’ya da aykırı olan yayın yasakları uygulamasının getirilmesinden vazgeçilmeli, halkın bilgi alma ve gerçekleri öğrenme hakkı zedelenmemelidir. İnternet sansürüne son verilmelidir. Kamu ihalelerinin, kamu şirketlerine ait reklamların medyada adil bir biçimde dağıtımı sağlanmalıdır.
Türksat uydusu ve kamu dijital yayın platformları medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara tarafsız, hakkâniyet ölçülerinde, makul ve ayrımcılık içermeyecek koşullarda hizmet vermek ile yükümlüdür. İktidarın hoşuna gitmeyen yayın kuruluşlarının sansür amacıyla hukuksuz bir biçimde uydudan ve dijital yayın platformlarından çıkarılmasından vazgeçilmelidir.
Cumhurbaşkanı ve kamu görevlilerine hakaret adı altında dava açılmasına neden olan TCK’deki 199. madde değiştirilmelidir. Hakaret suçlamasıyla gazetecilerin otosansüre itilmesi alışkanlığından vazgeçilmelidir.

Medyada sendikalaşmayı zorlaştıracak yaklaşımlardan uzak durulmalıdır. Gazete sahiplerine yönelik baskılar nedeniyle sektörde artan işsiz gazeteci sorununun araştırılması için TBMM’de bir komisyon kurulmalıdır.
Siyasi iktidar, evrensel gazetecilik değerleriyle de örtüşen Türkiye Gazetecilik Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uygun gazetecilik yapılmasını engelleyecek yaklaşımlardan kaçınmalıdır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları