Teröre karşı şiir, savaşa karşı şiir

23 Mart 2016 Çarşamba

“Bütün dünyayı saran kan, ölüm, sefalet kasırgası içinde, belki bütün bunların temel nedeni olan sevgisizlik, bol söz tüketip hiçbir iletişim kuramama karşısında sığınılacak, hayır, güç alınılacak, kuşanılıp karşı durulucak ne var? Bu soruya ‘Şiir’ diye karşılık veriyorum. Evet, ‘Şiir’diye başlıyor Güven Turan’ın kaleme aldığı 2016 Dünya Şiir Günü Bildirisi.
Başta şiir olmak üzere tüm sanatların teröre, şiddete ve savaşa karşı uyarıcı, direnişi güçlendirici işlevleri var. Şiirler bize yılların, yüzyılların deneyimlerinden süzülmüş dizelerle doğru yolu, barışı, insanlığı, kardeşliği işaret ediyor, edecek.
Şişli Belediyesi’nin Nâzım Hikmet Kültür Sanat Evi’nde düzenlenen törenle PEN Şiir Ödülü Güven Turan’a sunuldu. Nâzım Hikmet Kültür Sanat Evi tiyatro ve toplantı salonları, sergi alanları ve kütüphanesi ile güzel, işlevsel bir sanat merkezi. Özellikle Nâzım Hikmet Anı Odası görülmeye değer. Nâzım Hikmet’in kişisel eşyası, kitapları, masası ve birçok hatıra burada sergileniyor. Küçük bir Nâzım Hikmet Müzesi gibi. Kütüphane tam anlamıyla hizmete geçmemiş olmasına rağmen okurların ilgi odağı olmuş. Akşamın geç saatinde bile çok sayıda kullanıcı vardı. Duvarlardaki Nâzım Hikmet’le ilgili resimlere bakarak tören için Abidin Dino Salonu’na geçtik.
Açılış konuşmasını Türkiye PEN Başkanı Zeynep Oral yaptı. PEN’den, ödülün öneminden, 21 Mart’ın Dünya Şiir Günü olarak kutlanmaya başlanmasından söz etti. 21 Mart’ın Dünya Şiir Günü olarak kutlanması önerisi Türkiye PEN’den gelmişti. Tarık Günersel ve şair arkadaşları bu öneriyi Uluslararası PEN Genel Kurulu’na götürdü, orada kabul gördü. Ardından Uluslararası PEN öneriyi UNESCO’ya iletti ve UNESCO Genel Kurulu’nda kabul edilerek 1999 yılından beri tüm dünyada kutlanmaya başlandı.
Zeynep Oral, cumartesi günkü canlı bomba saldırısından sonra törenin iptal edilip edilmeyeceğini soran birçok telefon aldıklarını belirterek nereden gelirse gelsin teröre, şiddete karşı olduklarını ama törenini iptal etmeyi hiç düşünmediklerini söyledi. Teröre teslim olmayacağız diyerek sözlerini tamamladı.
Nâzım Hikmet Vakfı’ndan Turgay Fişekçi, PEN Yönetim Kurulu’ndan Tarık Günersel, Haydar Ergülen ile Baki Ayhan T. ve Nazmi Ağıl söz aldılar. Turgay Fişekçi törene ev sahipliği yapan Nâzım Hikmet Vakfı’nın kuruluş öyküsünden, çalışmalarından söz etti. Şairler, Güven Turan’ın 55 yıla varan şiir emeği hakkında görüşlerini anlattılar. Şiirinin geçirdiği evrelerden söz ettiler. Şairliğinin yanında romancı, eleştirmen, çevirmen, editör olarak edebiyata önemli katkıları olduğuna dikkati çektiler. Güven Turan konuşmasına PEN’in sıradan bir yazar kulübü olmadığını, tüm dünyada özellikle düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda her zaman ilkelerine bağlı olarak önemli işler yaptığını belirterek başladı. Kuruluş döneminde görev almış biri olarak Türkiye PEN’in de örnek bir çalışma gerçekleştirdiğini, bu nedenle de ödülü önemsediğini ve almaktan gurur duyduğunu belirtti. Kaleme aldığı Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni ve şiirlerinden birkaçını okudu.
Güven Turan’ın ilk şiiri “Aykırı Yaşantı” 1962’de Yelken dergisinde yayımlanmış. Atilla Özkırımlı, imgenin ve söyleyiş biçiminin ağır bastığı şiirlerinde yalnızlık, hüzün ve aşk gibi temaları etkileyici bir şiir diliyle işlediği, bireysel gerilimlere, küçük ayrıntılara önem verdiği değerlendirmesini yapmış. Titiz bir dil işçiliğiyle, sözcüklerin değerini vererek, gerçek şiirin gerektirdiği gibi kısa dizelerle yazıyor. Doğadan damıttığı az sözcüklü imgelerde derinliğe önem veriyor. Doğadan kente doğru yol alan bir şiiri var Güven Turan’ın. Bu ödül onun usul ve sessiz akan usta işi şiirlerine bir kez daha dikkati çekecektir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ara Güler Müzesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları