Katil-Hırsız!

14 Mart 2014 Cuma

“Çocukların bakkaldan evlerine kafalarına gaz fişeği yiyerek değil, ekmeğin köşesini yiyerek döndükleri bir ülke dileğiyle...”
Bir dosttan gelen ve bir bakkalın vitrininde yazılı olan bu afişi görünce 40’lı savaş yıllarına gittim. İzmir’de Kadifekale, Göztepe, Yamanlar’ın tepelerinde ışıldaklar geceleri düşman uçaklarını ararlardı. Perdelere ek olarak pencereler siyah kâğıtlarla kaplanırdı ki ışıklar dışarı sızmasın. O günlere “karartma geceleri” derdik...
Evimiz bir sokağın başında idi, öteki başında ise bir fırın vardı... Annemin verdiği “ekmek kartları” ile fırına giderek ailenin taze ekmeğini alıp eve dönerken, bir tanesinin iki köşesini de yerdim. Annem her defasında “Oğlum! Hiç olmazsa bir köşesini yeseydin!” diye uyarırdı.
Bir gün “vesika” denilen “ekmek kartlarından” birini düşürdüğümü algıladığımda geri dönerek yolun sağını solunu panik içinde aradım. Uçup gitmişti. Eve eksik ekmekle dönünce, annem nedenini sordu. Utanç içinde “Kaybetmişim!” dedim. Üzüldü. On gün boyunca hiçbir ekmeğin köşesini yememe cezasını verdi...

***

Türkiye’yi savaşa sokmayan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye yıllarca sonra bir çocuk “Sen, bizi ekmeksiz bıraktın!” biçiminde tepki gösterdi. İnönü’nün yanıtı “Evet, ekmeksiz bıraktım, ama babasız bırakmadım!” oldu...
İnönü tarihe bu sözleri ile geçti. Doğrudur, İnönü beni de ekmeksiz bırakmıştı, ama babasız bırakmamıştı!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Bitlis’te “CHP’nin başkanı İnönü sizleri aç bıraktı” diyor, ardından “Güneydoğu’da sağlanan barış süreci nedeniyle terör kurbanı çocuklar için anneler babalar artık gözyaşı dökmüyor!” biçiminde nutuklar atıyor.
Siirt’te soruyor: “Katil ve hırsız mıyım?” Mantık derslerinde “mefhumu muhalifinden (karşıt kavramdan) hareketle” diye bir çözüm biçimi vardır. Durup dururken bir başbakan böyle neden konuşur? Dünyanın hangi ülkesinde bir başbakan bu sözleri söyleme gereğini duyuyor? Duymuyor! O halde Türkiye Başbakanı kendi hakkında bu soruyu neden soruyor? Ateş olmayan yerde duman çıkar mı?

***

14 yaşındaki Berkin Elvan “ekmek” almaya giderken Başbakan’ın polislerince yaralandı. Hastanede 45 kilodan 16 kiloya düştü ve yaşamını yitirdi. Erdoğan, “Çocuğu yalnızca ekmeksiz değil, annesini ve babasını da Berkin’siz bıraktıran Başbakan” olarak tarihe geçecek.
Yalnızca Berkin’i değil Ali İsmail Korkmaz’ın (19), Ethem Sarısülük’ün (26), Abdullah Cömert’in (22), Mehmet Ayvalıtaş’ın (19), Ahmet Atakan’ın (22), Medeni Yıldırım’ın (18), Hasan Ferit Gedik’in (21), Mustafa Sarı’nın (27) annelerini ve babalarını da çocuksuz bırakan bir başbakan değil mi?
Erdoğan’ın sorusuna Berkin’in ailesi herkes içinde “Katili Erdoğan’dır” dedi! Başbakan, sorusunun ilk bölümünün yanıtını bu sözle aldı mı?

***

11 Mayıs 1998’e gidelim. Tayyip Efendi o zaman İstanbul belediye başkanı. Bugün yoktan bir donanma sahibi olan oğlu Ahmet Burak Efendi (19) ehliyetsiz araç kullanıyor.
41 yıllık ünlü ses sanatçısı Sevim Tanürek’e çarparak “katlediyor”...
Tanürek sekizde sekiz suçlu bulunuyor. Polis katile ehliyet sormuyor. Olayın ardından babası “Şişli Karakolu’na gidip, ehliyeti bile olmadığını öğrendim” dedi. Adli Tıp Kurumu, Ahmet Burak Efendi’nin “kusursuzluğuna” ilişkin rapor verdi.
Olaydan iki ay öncesinden çıkarılmışçasına Ahmet Burak Efendiye ehliyet sağlanıyor. Mahkeme, 3 ay hapis cezası veriyor, ama paraya çevriliyor. “Kusursuz” raporunu veren Adli Tıp sorumlusu Eyüp Çakmak, Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne genel müdür yapıldı!
Bir “oğul” böyle, öteki “oğul” ise babasının talimatıyla Avro’ları “sıfırlama” çabasında! Değerli okurlar! Başbakan’ın “Katil ve hırsız mıyım” sorusunun sizce yanıtı ne?

***

Berkin’i Türkiye genelinde yüz binler uğurladı. Mardin’de ne dedi Tayyip Efendi Mısır’daki Esma için? “Kahire’de şehit edilen 18 yaşındaki Esma kızımızın ruhunu şad ediyoruz!”
Peki, Tayyip Efendi neden 14 yaşında şehit edilen Berkin’in ruhunu şad edip aileye başsağlığı dileğinde bulunamıyor? Herhalde yanıtı kendi sorusu içinde olmalı...

***

Genelde İstanbul Emniyeti, savcıları ve yargıçları değiştirildi. Ama İçişleri Bakanlığı’na atanan Efkan Ala’nın emir kulu vali Hüseyin Avni Mutlu, Berkin’in ölümü hakkında “Toprağı bol olsun” diyor. Cehaletin daniskası! “Müslüman olmayan ölümlerin” ardından söylenen bu sözü Berkin’in ardından söyleyebiliyor.
Yıllarca Avrupa Birliği’nden sorumlu bakanken, yolsuzluk suçlaması ile görevden alınan Egemen Bağış, Berkin için sokağa dökülen yüz binler için ne diyor? “Nekrofili!” Yunanca kökenli bu sözcüğün Türkçesi “ölü sevici” demek... Bağış gibi düşünenler bu dünyadan göçünce hayattayken oldukları gibi öldükten sonra da bağışlanmayacak ve sevilmeyecekler!

***

Türk karikatürünün ünlü ustası Turhan Selçuk’un 4. ölüm yıldönümünde yalnızca anmak değil, bir kez daha bu yaşamdan erken ayrılmasından üzüntü duyduk. Yaşasaydı, acaba ekteki karikatürü Berkin’in ölümü için nasıl çizerdi?
Berkin’in bir simge olarak yüceldiğini görmek bile insanı üzüyor!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları