AKP’yi Yakından Tanıma Olanağı

02 Nisan 2016 Cumartesi

Hukuka saygı, iktidar partisinin hiçbir kademesinde kalmadığı için akla gelenin pat diye söylenmesi de kolaylaşıyor. Cumhurbaşkanı’nın birkaç kez yinelediği gibi, yarı başkanlık sistemine geçilmiş ve parlamenter sistem bekleme odasına alınmışken aksini beklemek de akla aykırı düşmektedir.
Gündeme sürülen görüşlere bakarsanız görüntü şöyle oluşmaktadır.
Anayasanın idarenin yetkilerini ve bu yetkinin nasıl kullanılacağını düzenleyen tek bir maddesi bile yoktur. Türkiye’yi yönetenler, milli iradeyi tek başına temsil ettiğinde ısrarcı oldukları Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kabul ettiği yasaları ve uluslararası sözleşmeleri yok saymayı da kendi yetkileri içinde görmektedir.
Yargı, yalnızca dost ve müttefik (!) ülkelere karşı bağımsızdır. Saygıdeğer yöneticilerimiz isterse yargıya emir verebilir, hedef gösterebilir. Çünkü yargı sadece kendilerine bağımlıdır.

***

Aynı mantık, doğal olarak başkanlık sistemi ağırlıklı anayasanın yapılması konusunda da geçerlidir.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu’nun halk deyişiyle ayrı telden çaldıkları görülmektedir.
Cumhurbaşkanı’nın, anayasa taslağının “1-2 ayda değil uzunca bir sürede” hazırlanabileceğini söylemesine karşın Başbakan 1, bilemedin 2 aylık süreyi yeterli görüyor.
“Aralarında süre birliği olmasa da amaç birliği var” deyip geçebiliriz.
Sağlık bakanı Müezzinoğlu halkoylaması tarihi veriyor. Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı İbrahim Kalın kendisine yöneltilen soruyu yanıtlarken “Hükümet bir teklif getirip Meclis’e sunacaktır biz de izleyeceğiz” diyor.
Anayasaya göre hükümet anayasa teklifi (yasal tanımıyla tasarısı) getirebilir mi? “Getirebilir” diyen varsa bravo çünkü teklifi en az 184 milletvekili verebilir.

***

Teklif Meclis’e getirilebilir ama daha başta maddelere geçilmesi için yapılacak iki gizli oylamada 330 oy gerekli. AKP’nin 316 oyu var. En az 14 oy daha gerekiyor. Üç muhalefet partisi de başkanlık sistemine geçilmesine karşı olduklarını açıkladıklarına göre olanaksız görünüyor. İşin bir de şu yanı var.
İçtüzüğün 76’ncı maddesi, reddedilen kanun tasarı ve tekliflerinin ret tarihinden başlayarak bir tam bir yıl geçmedikçe yeniden verilemeyeceğini kurala bağlıyor. Senaryo yazma ya da komplo teorisi yaratmayı beceremem ama akla zorunlu olarak şunlar geliyor:
1. AKP muhalefetten en az 14 milletvekilinin oyunu çantada keklik sayıyor.
2. Davutoğlu, anayasanın reddedilme tarihinden sonraki 1 yıl içinde kafasını dinlendirmeyi amaçlıyor.
3. Halkoylaması yalnızca anayasa değişikliği için yapılabileceğine göre halkoylaması hikâyesi de rafa kalkmış oluyor.

***

Yine guguk döneminde hukuktan söz etmeye kalkıştık. Affola...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları