Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İstanbul’un orkestrasından ‘İstanbul Senfonisi’
İDSO’nun konseri Berkin’le başladı, Fazıl Say’la bitti
Aykal’ın çağrısıyla Berkin’e saygı duruşuyla başlayan konser, Domenico Nordio’nun yorumladığı Beethoven Keman Konçertosu’yla devam etti.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın (İDSO) Zorlu’nun büyük salonu aşkına cumadan salıya alınan “Kadınlar Günü” konserinde 2200 kişi aldığı belirtilen salon hemen hemen doluydu. Fazıl Say’ın “İstanbul Senfonisi”nin çalınacak olmasına, belki bir de ulaşımın kolaylığına bağlanabilecek bu doluluğa bakılırsa, salon seçiminin doğru olduğu düşünülebilir.
11 Mart Salı akşamı, şef Gürer Aykal’ın çağrısı üzerine o gün yaşamını yitiren Berkin Elvan’a saygı duruşuyla başlayan konserde İstanbullu müzikseverler çok iyi bir kemancı dinlediler. Dağarındaki yapıtlar arasında Adnan Saygun’un Keman Konçertosu da bulunan İtalyan kemancı Domenico Nordio, Beethoven’ın Keman Konçertosu’nu seslendirdi.
Gerek Aykal’ın incelikli ve zarif yönetimi, gerek Nordio’nun Beethoven’ın bu büyük yapıtını gerçekten yaşayarak ve ayrıntıları kollayarak çalışı, gerek orkestranın dikkatli eşliği olağanüstüydü.
Konserin ikinci bölümüne geçmeden: Geçen yıl İstanbul İtalyan Kültür Merkezi’ndeki dinletisinden sonra görüştüğüm Nordio, Saygun’un Keman Konçertosu’nu çok beğendiğini ve yaklaşık on kez çaldığını söylemiş ve Türkiye dışında da çalmak istediğini, ancak orkestra partileri sağlanamadığı için bunun gerçekleşmediğini eklemiş ve ben de yazmıştım. Bu “orkestra partileri” konusunu ilgililerin dikkatine, bir yıl arayla, bir kez daha sunuyorum.
İkinci bölümde Fazıl Say’ın Op. 28 “İstanbul Senfonisi”ni dinledik. Say’ın 2009’da Konzerthaus Dortmund’un siparişi üzerine bestelediği, geçen yıl Avrupa’nın en saygın müzik ödüllerinden Echo’yu kazanan ve bugüne dek 12 ülkede 50’nin üzerinde seslendirilen bu yapıtı yedi bölümlü ve üç solistli oluşuyla geleneksel senfonilerden ayrılıyor.
Gürer Aykal yönetimindeki orkestranın -üç solisti, Aykut Köselerli (vurmalı), Burcu Karadağ (ney) ve Hakan Güngör’ü de ( kanun) unutmayalım- yorumu, yapıtın “Say’ın insan sevgisi ve yaşama sevinci”ni yansıtan özünü ortaya çıkardı diye düşünüyorum.
Aykal’ın bitimde “bir daha” çalacakları bölümün seçimini izleyiciye bırakması ise hoştu. İzleyici de doğru bir seçim yaptı bana göre ve adı (Hoş Giyimli Genç Kızlar Adalar Vapurunda) hem bir dize değerinde, hem de -Gezi’den sonra- ilginç bir çağrışım kaynağı olan bu bölümü bir kez daha dinledik. Serin bir pınardan su içmek gibiydi.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- 'Bir milletvekilliğine her şeyi sattın'
- Neler konuşuldu?
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- 'AK Partili bakan yardımcısının toplam maaşı...'
- Mehmet Ali Yılmaz'ın ailesinden açıklama
- Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesilmiş