Ebru Kılıçoğlu

Gazozuna

10 Nisan 2016 Pazar

Beklentisi olmayan, ‘Kazansa ne olacak - kaybetse ne olacak?’ konseptindeki bir futbol takımının lig usulü müsabakada mecburen varolması işkencedir şüphesiz. Öte yandan bu durumun güzel bir tarafı da vardır: Fabrika ayarlarına dönmek! Futbolu ‘gazozuna’ yapılan maçlarda olduğu gibi bireysel keyif için oynamak… Hah işte! Bu yok Galatasaray’da! Yok çünkü buna yetecek futbolcu yok! Eksik de olsalar, sahaya dizilen kadro bu sezonun G.Saray A takımını teşkil eden futbolculardan oluşuyor sonuçta. Ama hiçbirinde futbol oynama ‘yeterliliği’ yok! İlk düdükten son düdüğe kadar sayılacak 2 zoraki pozisyon ve maçın sonuna sıkışan goller dışında anlatılacak bir hareket de... Tek kayda değer pozisyon 88’de Yasin’in hazırladığı ama Emre Çolak’a yazılan gol! Ama onun da yanıtını 90’da Tuszynski’yle veriyor Rizespor. Bu durum şu endişeyi de getiriyor beraberinde: Gelecek sezon.
Zira ancak şimdi harekete geçilirse bu çürük temeli sağlamlaştıracak hamleler (bir nebze) yapılabilir. Maalesef bu çaba da yok! Onun yerine hâlâ bu futbola tahammül etmesi bekleniyor seyircinin. ‘Gazozuna’ maç yapanların bile seçmeyeceği futbolcularla gidecekse iş, belki de gazozuna maç yapanları getirmeli sahaya. Hiç olmazsa forma aşkına, futbol aşkına!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Koltukta rahat 22 Nisan 2024
Kazanç ve kayıp 16 Nisan 2024
Hamur 3 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları