MHP'li Oğan: MHP’deki değişim AKP’nin sonu olur

18 Nisan 2016 Pazartesi

O son fasıldan alıntılayalım. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli mahkemenin kurultay kararına ilişkin olarak grup toplantısında çizgiyi tekrar çekti: “Bizim paralele teslim edecek bir partimiz yok. Olağanüstü kurultay yapılmayacaktır!”

Dört genel başkan adayından üçü, Sinan Oğan, Meral Akşener ve Koray Aydın kurultay için ortak hareket etme kararı aldı. Genel Başkan adayı Ümit Özdağ bu toplantıda yer almadı. Üç adayın ortak hareket etme açıklaması ise genel merkez çevrelerinde, Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın deyişiyle, “kendi kendilerine gelin güvey” olmakla nitelendi. Bu arada genel merkezin “paralel operasyon” çıkışını medyası ve temsilcileri ile AK Parti çevrelerinin de gönülden desteklediğini, ayrıca “Baş paralelci Bahçeli” sözü nedeniyle Meral Akşener hakkında soruşturma başlatıldığını da not edelim.

Mevcut resmi analiz eden bir yazı dizisi hazırlamak amacıyla MHP genel başkanlığı için yarışacak dört adaya, beş temel soru eşliğinde başvurduk:

1-7 Haziran’dan bu yana olan süreçte, MHP genel başkanı siz olsaydınız, Devlet Bahçeli’nin yaptığı neyi/neleri yapmazdınız?

2-MHP’nin başında siz olsanız, Devlet Bahçeli’den farklı olarak neyi/neleri yaparsınız, yapacaksınız?

3-Sizin genel başkan olduğunuz MHP nasıl bir parti olacak, politik olarak ne diyecek?

4-MHP Genel Merkezi’nin ve AK Parti’nin “kurultay kararını paralel operasyonu” olarak değerlendirmesi sizce neyin göstergesi? AK Parti ile MHP neden bu kadar örtüşüyor?

5-Kurultayın olmaması halinde planınız, tavrınız ne olacak? Genel merkezin kurultaya karşı direnmesini sineye mi çekersiniz yoksa ayrılığınız söz konusu olabilir mi?

Adayların tercihleri

Sadece MHP tabanının değil, milliyetçi harekete karşı mesafeli olan seçmenin de tartıştığı soruları yanıtlayan tek aday Dr. Sinan Oğan oldu.Tüm adaylara aynı soruları göndererek “tüm adaylara eşit söz hakkı tanınacaktır” notuyla ilettiğimiz talebimize, birkaç günlük çabanın ardından, Meral Akşener ve Koray Aydın’dan benzer bir cevap geldi: “Yoğunluğumuzdan ötürü daha sonra uygun olduğumuz bir dönemde iletişime geçelim.”

Başvurumuza verdiği olumlu yanıt sebebiyle Prof. Ümit Özdağ’ın yazılı yanıtlarının posta kutumuza düşmesini beklerken kendisinden son dakika beyanı ile “bu sorulara cevap vermeyeceği” yanıtını aldık.

Dr. Sinan Oğan’ın değerlendirmeleri için buyrun.

-7 Haziran’dan bu yana olan süreçte, MHP genel başkanı siz olsaydınız, Devlet Bahçeli’nin yaptığı neyi/neleri yapmazdınız?

Öncelikle ben olsaydım MHP girdiği ilk seçimde yüzde 30’un üzerinde oy alırdı. MHP asla yüzde 12-15 bandına sıkışıp kalmazdı. Dolayısıyla da bugünkü gibi bir tablo oluşmazdı. Ayrıca siyaset iktidar olmak için yapılır. Biz de siyasetteki ana hedefimizi iktidar olmak olarak belirleyeceğiz. MHP’nin süreç yönetmedeki başarısızlığını ortadan kaldırır, algıyı MHP’nin lehine çevirirdim. Meclis Başkanlığı seçiminden muhakkak bir parlamento başkanına sahip olarak çıkardım.

Koalisyonlardan ise korkmazdım. Erken seçime gitmek mecburiyetinde kalsak dahi bunun müsebbibinin AKP olduğunu halka anlatırdık. Ayrıca kuracağımız Delege Meclis Veri Tabanı Sistemi (DEMES) ile bu tür temel konuları tabanımıza en azından bir SMS ile sorar sadece yönetimin değil, aynı zamanda tabanın da fikrini alırdım. Biz meşveret ile güncel durumu değerlendirerek partimize gönül vermiş bireylerin görüşlerine en uygun çözümü bulurduk.

-Ve MHP’nin başında siz olsanız, Devlet Bahçeli’den farklı olarak neleri yaparsınız?

Benim genel başkanlığımda MHP, kuralların işlediği, kurumsallaşmanın güçlendirildiği, parti içi demokrasinin olduğu, 3 dönem kuralı, taban ve teşkilatlarla istişare, önseçim gibi demokratik araçlarla partinin reforme edildiği bir parti olacak. Düğünde, cenazede, çarşıda pazarda, Türk milletinin olduğu her yerde MHP olacak.

Türk töresinde derin izleri olan Aksaçlılar Meclisi’ni kurup partimizde etkin hale getireceğiz. Bütün teşkilatlarımızı (il, ilçe, belde) bizzat gezip sorunları yerinde dinleyeceğim, teşkilatlarımızın olmadığı yerde teşkilatlarımızın açılmasını sağlayacağız. Türkiye’de MHP tabelası olmayan hiçbir yer bırakmayacağım. Ocaklarımızı fidanlıklar haline getireceğiz, kadın kollarını kurumsallaştıracağız ve kendi seçimlerini kendileri yapacaklardır.

Katı devletçiliğe son

Ocaklarımızda ilim irfan ve eğitim faaliyetleri, çalışmaların ana eksenini oluşturacaktır. Kadınlara ve gençlere özel önem verilecek ve genel başkanın kontenjanı, engellilere, şehit ailelerine, gazilere, kadınlara ve gençlere kullandırılacaktır. Genel başkan yardımcılığı teknik bir kadro olacak ve genel başkan yardımcıları milletvekili olamayacak. Sadece Türkiye’de değil, MHP’yi sadece Türkiye’nin değil, Türk dünyasının odak noktası haline getireceğiz.

Türk dünyasında ve Avrupa’da temsilcilikleri olan bir MHP olacak. Bizimle genel merkezde oturan değil, bütün Türkiye’yi gezen, kucaklaşan, sadece terör politikalarıyla değil, ekonomi, çevre, teknoloji, tarım, insan hakları gibi konularda da etkin politikalarıyla fark yaratan bir MHP’yi göreceksiniz. Ana omurgasını sağlam tutup, kucağını geniş açan ve tüm Türkiye’yi kucaklayan bir MHP yönetimi göreceksiniz. Genç, dinamik ve dünyayı doğru okuyan bir yönetim, gelenek ile geleceği bir arada harmanlayan bir yapı, ahde vefayı unutmayan bir anlayış ve tabanın sesine saygılı bir liderlik sergileyeceğiz.

-Sizin genel başkan olduğunuz MHP nasıl bir parti olacak, politik olarak ne diyecek?

Ülkücü milliyetçi tabanımız ile beraber Türkiye’de devlet ve milletle bir sorunu olmayan, bölücü anlayışa karşı çıkan milli kuvvetlerin tamamından oy beklentimiz olacaktır. Şeyh Edebali Hazretleri’nin dediği gibi “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışını temel şiar edineceğiz ve katı devletçi bir anlayıştan insan ve millet odaklı politikaya geçeceğiz. Ankara’ya muhtarları ayağına getiren bir anlayış değil, ileride muhtarların ayağına giden bir anlayışı hâkim kılacağız. Siyasete seviye ve üslup getireceğiz.

Türkiye’deki sorunların temeli olan Siyasi Partiler Kanunu’nu çağdaş düzeye getirmek için çaba göstereceğiz. Liderlik sultasına son vereceğiz. Kurumların yıpranmasına müsaade etmeyeceğiz. Kurumlar ne kadar güçlü olursa tek adam zihniyeti de o kadar zayıf olur. Ayrıca yerel basını destekleyip, Türkiye’de basına yönelik baskıların kalkması için mücadele edeceğiz. Dış politikada Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” politikasına geri döneceğiz. Temel eksenimiz Türk dünyası ve Batı olacaktır. Ortadoğu’da devrimcilik oynanmasına müsaade etmeyeceğiz.

Terörü bitirmek için bütün terörle mücadele unsurlarını tek çatı altında toplayacağız. Terörün mali kaynaklarına ve dış bağlantılarına yönelik mücadeleleri de yapacağız. Ayrıca Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizi bir sürgün yeri değil, devletin en şefkatli en tecrübeli memurlarının görev yaptığı bir yer haline getireceğiz. Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkacağız ve yıpratılmasına müsaade etmeyeceğiz.

-Devlet Bahçeli, “Bizim paralele teslim edecek partimiz” yok diyor. MHP Genel Merkezi’nin tavrı ile AK Parti’li temsilcilerin- medyasıyla, sosyal medyasıylasöylemi aynı: “Bu bir paralel operasyonu!” MHP Genel Merkezi’nin ve AK Parti’nin “kurultay kararını paralel operasyonu” olarak değerlendirmesi sizce neyin göstergesi?AK Parti ile MHP neden bu kadar örtüşüyor?

Bizim de paralele teslim edecek partimiz yok. Her türlü paralel yapılanma ile sonuna kadar mücadele edilmesi gerekir. Ne devlete ne de partiye şerik tanımam. Sayın Bahçeli, AKP trollerinin övdüğünü bu partiden atarım, demişti. Şimdi Yeni Şafak ve Akit gibi gazetelerin, AKP’li siyasetçilerin, bazı köşe yazarlarının Sayın Bahçeli’yi bırakın övmeyi cansiperane savunduklarını görünce, “bu arkadaşların gizli MHP’li olduklarını” düşünmeye başladım.

Şaka bir yana AKP’nin iktidarda kalması muhalefetin zayıf kalmasına bağlıdır. MHP’deki olası bir değişim ise AKP iktidarının sonu demektir. Bunu bizim kadar onlar da görüyor ve muhalefet zayıf kalsın diye ellerinden geleni yapıyorlar.

MHP olmadan asla

-Kurultayın olmaması halinde planınız, tavrınız ne olur, ne olacak? Genel merkezin kurultaya karşı direnmesini sineye mi çekersiniz yoksa ayrılığınız söz konusu olabilir mi?

Ben kendimi bildim bileli ülkücüyüm. MHP dışında herhangi bir partide siyaset yapmadım, MHP dışında yine herhangi bir partide siyaset yapmayı asla düşünmüyorum. Beni partiden ihraç ettiklerinde de, başka partilerden davet geldiğinde de aynı şeyi söyledim.

Bizim MHP’den başka gidecek bir yerimiz yoktur. Siz başkaları istiyor diye hayatınızın geçtiği yeri terk eder misiniz? Ben kesinlikle pes etmeyeceğim ve bir değişimi gerçekleştirinceye kadar mücadeleye devam edeceğim.

Portre/ Dr. Sinan Oğan

İhraç edildi ama yılmadı

 2011 seçimlerinde MHP Iğdır milletvekili olarak Meclis’e giren Sinan Oğan, lisansını ve yüksek lisansını Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nde tamamladı. Doktorasını Moskova Uluslararası İlişkiler Üniversitesi, Siyaset Bilimi Bölümü’nde yaptı. Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM ) Rusya-Ukrayna Araştırmaları Masası Başkanlığı yaptı. Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (TÜRKSAM ) kurucusu olan Oğan, “Türk Ortak Pazarı Ülkeleri”, “Rusya’da Siyaset ve Oligarşi”, “Turuncu Devrimler” adlarıyla yayımlanan kitapları yazdı. 7 Haziran seçimleri sonrasında “bağımsız faaliyetler içine girmesi” gerekçesiyle ihraç edilen Oğan, açtığı davayı kazanarak mahkeme kararıyla MHP’ye döndü. 21 Kasım 2015’te olağanüstü kurultay çağrısı yaparak MHP genel başkan adaylığını açıkladı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları