Murat Sabuncu

Erdoğan'ın Gazze ayıbı

20 Nisan 2016 Çarşamba

“Daracık bir kuyu. Tahtalarla çevrelenmiş. Bir insanın elinde ebadı fazla büyük olmayan bir yükle oldukça zorlanarak geçebileceği kadar dar... Yaklaşık 15 metre aşağıda bir genç duruyor. Dibe indikçe alan daha da daralıyor. Sürünmek gerek... Yukarıdan bakarken bile insanın asabı bozuluyor. Kuyunun dibinde paketler var... Yiyecek paketleri. Birazdan onları yukarı çekecekler. Bunlar dağıtılacak ve insanlar bu paketlerle doyacak.

Etrafıma bakıyorum... Toz toprak ve yıkıntı. Böyle onlarca kuyu var burada. Bir ucu Mısır’da, bir ucu Gazze’de. Yerin metrelerce altından buradaki insanlara yaşamlarını sürdürebilecekleri malzeme geliyor. Tünel diyorlar hani... Gazze yolculuğuma bu tünellerin başında başlıyorum.”

Mavi Marmara olayından hemen sonra gittiğim Gazze’den geçtiğim ilk haber böyle başlıyordu. Meslek hayatımın beni en etkileyen yerlerinden biri orası. Gitmeden önce de ve sonrasında da başta Birleşmiş Milletler adına bölgeye giden Richard Goldstone’un raporu olmak üzere kitaptan habere bulabildiğim her şeyi okumaya çalışıyorum.

Önceki gün (18 Nisan) Deutche Welle’deki haberi görünce de dikkat kesildim. Belki yalanlama gelir diye de 1 gün bekledim. Şöyle diyordu metinde:

“2014 yılındaki Gazze Savaşı’ndan sonra donör devletler bu bölgeye 3.5 milyar dolarlık yeniden imar ve kalkınma yardımı yapmayı kararlaştırmışlardı. Bu yardımların şimdiye kadar sadece 1.4 milyar dolarlık bölümü yapılabildi. Dünya Bankası raporunda yardım vaatlerini sadece ABD ve Hollanda’nın yüzde yüz oranında yerine getirdiği, Avrupa Birliği’nin ise taahhüt ettiği miktarın yüzde 72’sini ödeyerek 250 milyon dolarlık yardımda bulunduğu belirtildi. Almanya 63 milyon dolarlık yardımla yükümlülüğünü yüzde 88 oranında yerine getirdi. Dünya Bankası raporunda yardım taahhütlerini yerine getirmekte geciken ülkeler arasında Türkiye’nin de adı geçiyor. Gazze yardımlarına 200 milyon dolarla katılacağını duyuran Türkiye, şimdiye kadar üstlendiği yükümlülüğü yüzde 32 oranında yerine getirmiş. Gazze’ye 500 milyon dolarlık yardım taahhüt eden Suudi Arabistan üstlendiği yardımın sadece yüzde 10’unu yapmış. Katar’ın payı ise taahhüt ettiği rakamın yüzde 15’inde kalmış.”

Ne tuhaf değil mi? Gazze adını en çok anan, bunu gerek iç politikada gerek uluslararası arenada sık sık kullanan Türkiye, söz verdiği yardımın (yükümlülüğün) sadece yüzde 32’sini yerine getirmiş. Türkiye’nin son dönemdeki en yakın dostları Suudi Arabistan ve Katar da sınıfta kalmış.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sık sık “IMF’ye bile borç verecek duruma gelen ülkeden” bahsediyor. Geçen günlerde İstanbul’da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kapanış konuşmasında, aidatlarını ödemeyen ülkeleri “56 üyeden ödeme yapanlar” diye açıklamaktan çekinmiyor. Ama bugün ortaya çıkıyor ki Türkiye hem de Gazze’ye karşı yükümlülüğünü yerine getirmiyor. Gazze’nin “siyaseten verilen sözler” kadar, temiz sudan gıda ve ilaca, yeni evlere, hastanelere reel yardım ihtiyacı var.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları