Seçimleri Kim Kazanacak?

19 Mart 2014 Çarşamba

Ya da başka türlü soralım; AKP yine kazanacak mı? Ya da; bunca yolsuzluk bunca rüşvet, bunca hukuksuzluk seçmeni hiç etkilemeyecek mi? Herkes bunu merak ediyor şimdi. Yine en çok merak edilen bir konu da AKP ile kıyasıya kavgaya tutuşmuş olan, aydınları, gazetecileri, hasım gördüklerini, Emniyet’teki, yargıdaki gücüyle zindana tıkma meraklısı ve ama dinleme hevesiyle kendine yamuk yapan AKP’yi kederlere gark eden Cemaat yandaşlarının AKP’ye oy verip vermeyecekleri, oylarını nasıl kullanacakları.
Ben de merak ediyorum.
Ama daha çok merak ettiğim konular var.
Diyelim Erdoğan seçimi kazandı. Ne diyeceğiz o zaman? Ekmek almaya giderken öldürülen Berkin kaybetti mi diyeceğiz? Üçüncü köprü kazandı, ormanlar kaybetti mi diyeceğiz? Gezi Parkı, Çarşı takımı, Fenerli arkadaşlar, direnişte canlarına kıyılanlar kaybetti, Taksim’i beton yığınına çeviren tatlıcı Topbaş kazandı mı denilecek? Sinop’ta nükleer santral kazanacak, Sinoplu kaybedecek o zaman, öyle mi?
İşin aslına bakarsanız öyledir.

***

Bellidir; AKP kazanırsa biz kaybedeceğiz.
Ama belki de yaşadığımız zamanlara başka türlü bakmak, durumu başka türlü değerlendirmek de mümkündür. Belki de artık AKP ne kadar oy alırsa alsın kazanamayacak, olmayan itibarını geri alamayacak, zorbalığının, politikadaki saçma sapan işlerinin, yeteneksizliğinin hesabını vermekten kurtulamayacaktır.
Peki, nasıl olacak bu?

***

Siyaset tarihi zorbaların sonsuza kadar ayakta kalamadığını gösterir. Sömürü sistemleri ayakta kalabilmek için sık sık devletin aparatlarını elden geçirir, hizadan çıkan politikacıları hiç acımadan, ki o zaten zaman zaman çok katılaşabilen mantığı ile hiç kimseye acımaz, harcayıverir. Bu, sistemin emperyalist, şimdiki tuhaf adlandırmayla küresel çağında her zamankinden daha fazla böyledir. Siz sağa sola kafa tutan “muktedir” liderin afur tafuruna bakmayın, içeride ve dışarıda hakkında hüküm çoktan verilmiştir.
Ama asıl hüküm vermesi gereken halktır ve biz henüz bu sorunun yanıtını bilmiyoruz.

***

Hüküm verecek olan halktır derken, birbiri ile ölümüne savaşan AKP ile Cemaat arasındaki gittikçe derinleşen anlaşmazlığın yarattığı olanakları küçümsemek doğru olmaz ama yine de gerçek bu birbirini izleyen dehşet verici kayıtlar ve işi utanmazlıkla geçiştirmeye çalışanların kösele yüzleri ile sınırlı değildir. Gerçek açığa çıkan bu derin hukuksuzluk ve yolsuzlukları sistemle kavgayı kendine temel eksen almış olanların halkın bilincine nasıl ve ne kadar çıkarabileceklerinde gizlidir.
Kimin ve nasıl dinlediği hiç önemli değil, kamunun mutlaka bilmesi gereken gerçekleri ortaya çıkaran kayıtlar bize sistemin içyüzünü ve zayıflıklarını gösteriyor. Her şeyin bu kadar aleni yapılması, sistemin kodeksine uygun değildir ve bu kuralları çiğneyen açgözlü politikacı bunun bedelini öder.
Bizim sorunumuz ise siyaset sahnesinin bu on-on iki yılda görülmedik talanını gerçekleştirenlere bedeli halkın ödetmesinin yollarını bulmak ve bu ödemeden ulusal ya da uluslararası sistemin kendine pay çıkarmasının önüne geçmektir.

***

AKP bu seçimleri öyle ya da böyle, alacağı oy ne olursa olsun yitirecektir ve bu kesindir. Yeter ki, bu gerçeğin bilincinde olanlar “işte Cemaat ile AKP savaşıyor ve sonunda ikisi de güçten düşecek biz kazanacağız” saflığına düşmesinler. Belki onlar güçten düşebilir, biri ötekinin canına okuyabilir ya da ikisi birden Hakk’ın rahmetine kavuşabilir ama inanın ki sistem, kendisine daha iyi hizmet edecek siyasetçiler bulmakta zorlanmayacaktır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları