23 Nisan

23 Nisan 2016 Cumartesi

23 Nisan, ülkenin sömürgeci saldırganlığından kurtulmasıdır. Sömürgecilerle işbirliği yapanlar dinlemez.
23 Nisan, yurdu kurtarma günüdür. Kendi yurdunun illerine topla, tüfekle girenler bilmez.
23 Nisan, ulusal birliktir. Cemaatçi, etnikçi bölücülerin işine gelmez.
23 Nisan ulusal egemenliktir. Saraylarında halife sultan kesilenler tanımaz.
23 Nisan çocukların bayramıdır. Çocuk istismarcıları anlamaz.

CHP’den ihraç
Hukuk ve adalet uğruna çile çekmiş Ömer Faruk Eminağaoğlu’nu, CHP Ankara il örgütü partiden atmak istiyormuş.
Neden?
Eminağaoğlu, Kılıçdaroğlu yönetiminin, sözde çözüm süreci ile ilgili çıkarılan metinler konusunda hukuksal yolları kullanmamasını eleştirmiş. Başka?
AKP iktidarı tarafından çıkarılan cuma namazı saatlerinde memurların izinli sayılması genelgesine karşı Kılıçdaroğlu yönetiminin yargıya başvuruda bulunmamasını sorgulamış.
Sonra?
1 Kasım seçimleri öncesi önseçimin yönetmelikle kaldırılamayacağı yolundaki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yazısının, Kılıçdaroğlu yönetimince, milletvekili adayları ile kurultay delegelerinin bilgisine sunulmadığını dillendirmiş.
Eminağaoğlu diyor ki:
“CHP’den ihracı istenen, ben değil, CHP’nin ilke ve değerleridir.”

Yasadışı işlerin odağı: Ensar
Laikliğe Çağrı Birlikteliği, çocuk istismarlarının odağı haline gelmiş Ensar Vakfı’nın dağıtılması için savcılığa başvurdu.
Başvuru dilekçesinde; ilgili yasa ve yönetmeliklere göre, “özel hukuk tüzel kişiliği olan vakıfların, ilköğretim kapsamındaki öğrencileri yurtlarında barındırmaları”nın söz konusu olamayacağının altı özenle çizilmiş….
Dilekçeden anlıyoruz ki, yasak faaliyet kapsamında kalmasına karşın Ensar Vakfı’na bağlı yurtlarda, ilköğretim çağındaki çocuklar kalıyor!
Üstelik, yasak faaliyet yürüten bu vakfa, AKP iktidarı, 2012 Bakanlar Kurulu kararı ile “vergi muafiyeti” hakkı da tanımış!
Bu köşeden daha önce dile getirmiştik. Ensar Vakfı, AKP’li yöneticilerin, onların çocukları ve damatlarının, AKP’li belediye başkanlarının bir çeşit “aile vakfı”dır.
Dolayısıyla, yasak işler de yapsa, suçlar da işlese, Ensar Vakfı’nın her hakkı saklıdır! Karaman’daki duruşmada bile mağdurdan sayılması da bu yüzdendir.
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun, bu ay başında katıldığı bir televizyon programında dediği gibi: “Yasama bizde, yargı bizde, yürütme bizde. Her şey bizde…”

Gazetecilik onu bırakmıştı
Cengiz Çandar, gazeteciliği bırakmış!
Oysa, gazetecilik çoktandır Cengiz Çandar’ı bırakmıştı.
Çandar, epeydir “gazeteci”lik süsü altında birtakım “görev”ler üstleniyordu. Misyon sahibiydi kendisi. Kimi zaman arabuluculuk, kimi zaman bilgi taşımacılık, kimi zaman yönlendirmecilik yapıyordu.
Önce Arafat’çı, sonra Humeyni’ci; günü geldiğinde Özal’cı, hemen ertesinde Barzani’ci, epeydir de ABD’ciydi.
Kimler hayrandır Cengiz Çandar’a?
Hiç kuşkusuz, Cumhuriyet devrimleri ile kurumlarının çürütülmesinden yana olanlar…

Tohum ve toprak
Köy Enstitülerinin 76. kuruluş yıldönümünde, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Sergi Salonu’nda (Paris Caddesi No: 14, Kavaklıdere-Ankara), Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ile İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakfı’nın işbirliğiyle hazırlanan “Düşünen Tohum, Konuşan Toprak” adlı serginin küçük bir bölümü açıldı. Sergi 2 Ekim’e değin açık kalacak.
Gidin görün bu çarpıcı sergiyi. 700 yıl geri kalmışlığı tam aşabilecekken, Köy Enstitüleri kapatılınca yine aynı çukura nasıl düşmüşüz, çok daha iyi anlayacaksınız.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aman, Beni Bırakma... 23 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları