Ceylan Adanalı Kabadayıoğlu

23 Nisan Bayramı Bu Çocuklara Gelmedi

23 Nisan 2016 Cumartesi

Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına hediye edilen, “sevgi, barış, kardeşlik” mesajlarıyla TÜM DÜNYADA KUTLANAN TEK BAYRAMDIR 23 NİSAN.

Savaş sırasında öksüz, yetim kalan yoksul çocukları bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımış 23 Nisanlar yıllar boyu. Hayata 1-0 yenik başlayan o çocukların yaşamlarını kolaylaştıracak çalışmalar etkinlikler yapılmış hep 23 Nisanlarda. O mahzun çocukların mutlu edilmesi amaçlanmış. Özellikle 1930 yıllardan bu yana rozet satılarak, el ürünü ürünler satılarak yüzbinlerce şehit çocuğuna yıllardır umut olmuş, katkı olmuş, kitap, elbise, yemek olmuş, bayram olmuş 23 Nisanlar. Şehitler “ biz bu bayramları kutlayabilelim diye şehit olmuşken” bu bayramı şehitleri sebep göstererek kutlamamak tartışma götürmez bir ironi olduğu şüphesiz ancak, öte yandan ülkemizde bazı çocuklar var ki bayram Onlara zaten gelmedi ve belki de yıllardır gelmiyor.

Diyarbakır’da 22 yaşındaki bir adamın kaçırıp sopayla döverek istismar ettiği çocuğa bayram gelmedi mesela. Beni kurtar diye annesini aradığında polis adamı evde bizzat yakaladı ama biz “Çocuğun rızası var” diye o adamı tutuksuz yargılamaya bıraktık.

Adana’nın Seyhan ilçesinde hap içirilerek taciz edilen ve bugüne dek elinde bayrakla bayram kutlamalarındaki fotoğraflarını gördüğümüz 13 yaşındaki zihinsel engelli çocuğa da gelmedi bayram. Suçlular suçunu itiraf etmiş olmasına rağmen biz adli kontrol şartıyla Onları da saldık.

Ankara’da cinsel istismara uğrayan, bizim “ kendi istemiştir” dediğimiz çocuğa bayram bu yıl zaten gelemez, çünkü bununla yaşamayı beceremedi, intihar etti. Kocaeli’ de annesi tarafından şiddete maruz kalan çocuğa da 23 Nisan bayramı bu yıl gelemez, çünkü yoğun bakımda kaldığı 11 günün sonunda O da yaşama veda etti.

Peki bir sınıf öğretmeninin 10 erkek çocuğuna tecavüzüyle gündeme gelen vakfın çocuklarına gelmiş midir 23 Nisan? Bugün yürekleri gözleri neşe içinde bayramı kutlarlar mı ki? Kutlamazlar. Çünkü Onlar akıllara korkunç bir durgunluk veren yaralarını minicik kalpleri ile iyileştirmeye çalışırken birimiz “Buna bir kere rastlanmış olmasından bir şey olmaz “, diğerimiz ise“ Biz inadına bu vakfa destek olmaya devam edeceğiz” dedik.

Peki Somadaki çocuklar? Onlar zaten hiçbir bayramı kutlamıyorlar ki. Üstelik her 23 Nisanda Soma faciasının yıldönümüne günler kalıyor olurken.
Bizzat şehit çocukları için var olan 23 Nisanda şehit çocukları ne yapıyordur? Babaları bu ülkede bu bayramlar kutlanabilsin diye şehit olmuşken neşe içinde kutluyorlar mıdır acaba şanlı bayramlarını.

Mesela; hani İlçe Belediye Başkanı’nın kendisine verdiği oyuncak arabayla gülümsediğini ilk kez gördüğümüz, Mardin’de şehit edilen Jandarma Uzman Çavuş Bilal Kurtoğlu’nun 5 yaşındaki oğlu Muhammed? Kutluyor mudur 23 Nisan’ı? Bu benim bayramım diyor mudur?

Hakkari’deki hain saldırıda şehit düşen Piyade Er Umut Bulut’un sünnet kıyafetiyle babasının mezarını ziyaret eden 3.5 yaşındaki oğlu Yağız kutluyor mudur? Ya Siirt’te teröristlerle girilen çatışmada şehit olan polis memuru Yalçın Yamaner’in “Bu karneyi beni hep ders çalıştıran babamın sayesinde alıyorum” diyen kızı? Türkiye-Hollanda maçına Başbakanla giden; Türkiye gol attığında tribünler sevinçten çılgına dönerken hüzünlü bakışlarıyla yüreğimizi delen, şehit Beyazıt Çeken’in oğlu? Mutlu mudurlar bu bayram? Kutluyorlar mıdır? Türk bayraklarını gururla sallıyorlar mıdır ellerinde?

Türkiye terör saldırılarıyla, çocuğa yönelik şiddet ve cinsel istismar vakalarıyla sarsılırken, giderek muhafazakarlaşan toplumda “ aile içinde kalsın, nasıl olsa unutulur” anlayışı gitgide daha da hakim olurken, evlerde gizli veya açık şiddet terbiye biçimi olarak algılanırken, uzmanlar bireylerin çoğunun sapkınlığının çocukluk döneminden kaynaklandığını söylemesine rağmen sistem hala kızları erkekleri daha küçücük yaşta birbirinden ayırıyorken; biz yetişkinlerin, eğitimcilerin, işadamlarının işkadınlarının ebeveynlerin, en önemlisi devletin bu çocuklara onurlu, kişilikli, eğitimli, adaletli yaşamlar vermek adına boyun borcu var. Bu borcu onlara ancak eşit eğitim imkanı sağlayarak ödeyebiliriz.

UNICEF farklı ekonomik sınıflardaki çocuklar arasındaki eğitim, sağlık ve yaşam memnuniyeti konularında yaptığı araştırmanın raporunu bu ay açıkladı. Rapora göre eşitsizliğin en az düzeyde olduğu ülke Danimarka iken eşitsizliğin en fazla olduğu ülkelerde yazık ki Türkiye İsrail’in bir basamak üstünde yer aldı. Ne zaman ki şehit çocukları, Soma çocukları, cinsel istismara maruz kalan çocuklar ve ülkenin tüm mağdur çocukları diğerleriyle eşit eğitim imkanına sahip olur, o vakit o çocuklar bayram sevinçlerinin dışında kalan boynu bükük çocuklar değil, daha küçük yaşta özgüveni yüksek, insiyatif kullanan, acılarla dimdik mücadele edebilen akılcı yetişkinler olgunluğuna sahip çocuklar olurlar. İşte o zaman bu bayramlar Onlara da gelir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

23 Nisansız çocuklar 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları