Hikmet Çetinkaya

Günahkâr...

20 Mart 2014 Perşembe

Dinci faşizan bir dikta rejimi, cemaat-tarikat, sıfırlama, ses kayıtları, haşhaşi, çete...
En güzeli şeş-beş, bir bakarsınız düşeş. Atıyor gele, kapılar kapanmış, şaşkın ördek dalmış göle...
Gazlama, fişleme, muhterem 12 yıldır başta...
Polis müdürü açıkladı, tüm operasyonlardan muhteremin haberi varmış.
Yok olmayacaktı, haydi güle güle!
Gerici, yasakçı düzenlemeleri getiren yok babamdı...
Düşünmek suçtu!
Eyleme geçmeyen her düşünce eylem sayıldı, insanlar yıllarca hapis yattı, kimi öldü, kimi hastaneye yattı...
Her türlü alçaklık, üçkağıtçılık yapılırken bizim rüzgârgülleri vardı ya hani!
Yetmez ama evetçiler!
Liboş tayfa, sözün özeti!
Bir baktık, birbirine girdiler, hepsi demokrat, özgürlükçü oldular.
Hayat böyle işte! Gezi bir tarihsel sürecin başlangıcıydı, baskı altına alınan toplumun coşkulu bir ormana dönüşmesiydi...
Bir de 17 ve 25 Aralık bombaları gelince ortalık iyice karıştı.

***

Ses kayıtları, görüntüler, iç güçler, dış güçler...
Memleketi bu hale getirenler!
Bağımsız yargı, efsane savcı, kahraman polis...
Bak polis müdürü anlatıyor:
“Tüm siyasi operasyonları Başbakan yönetti!”
Bu ülkeyi 12 yıldır yönetenler, devletin bu denli korunmasız olduğuna şaşıyorlardır.
Bunca kaset çıktı değil mi?
Kim servis ediyor bu ses kayıtlarını, görüntüleri, kim?
Bulun çıkarın ortaya!
Örgütse örgüt, çeteyse çete, haşhaşiyse haşhaşi...
Bu ülkenin çocuklarını ayrıştıran, sevgiyi, hayatı, aşkı onlara çok gören dinci faşizan bir yapı! Kin duygularını ateşleyen bir düşünce!
14 yaşında bir çocuğun aylarca komada kalmasını, ardından ölmesini içine sindiren bir zihniyet bu ülkeden toplumsal barışı sağlayabilir mi?
Bu ülkede her şeyi yakıp yıktınız!
Ölü çocukları bile bizden - onlardan diyerek ayırdınız, ekonomiyi batırdınız.
Güzelim ülkemizi “sadaka toplumuna” çevirdiniz.
Alanlarda Berkin’in annesini bindirilmiş kıtalara yuhalatırken hiç vicdanınız sızlamadı sizin!
Onca ses kaydı, diz boyu yolsuzluk!
En azından bu kadar konuşmaz, yangının üzerine benzin dökmez! Medyayı baskı altına almaz!
Demokratik hukuk devletini yok saymaz!

***

Şeş-beş, düşeş falan derken bol bol gele atacaksın...
Şöyle bir havaya bak, mavi gökyüzüne.
Kuşlara, çiçeklere...
Sevgi topla biraz olsun!..
Kin ve nefret! Hoyratlık!
Sevgi eksikliği!
Hepsi birbiri sıra...
Demek 14 yaşındaki bir çocuk, polisin gazıyla karşılaşmış.
O teröristmiş!
Zaten herkes terörist senin için!
Acılı anneler, babalar, kardeşler!
Bak onlar kucaklaşıp sarılıyorlar birbirleriyle...
Birlikte ağlıyorlar!
Bırakın çocuk cenazeleri, mezarları üzerinden siyaset yapmayı.
Bugün “Havuz Medyası” pek işe yaramıyor...
İstanbul, Ankara elinden kaçarsa hiç şaşırma!
Halk sandıkta birleşirse alınma!
Günahsız insanları “terörist” diye suçlarken, bir kanıt koy ortaya!
14 yaşındaki Berkin hangi terör örgütünün üyesi?

***

Alışkınsınız 12 yaşındaki çocukları zindana atmaya...
Babalarıyla birlikte öldürmeye...
Önce o çocuklara zindanlarda tecavüz edenlere bir bakın isterseniz!
Bakın ve utanın! Yasalar çıkartıyorsunuz dikta rejimlerinde olduğu gibi.
Günahları, suçları örtmek için! Sanki milletin gözü kör, görmüyor yaşananları.
Torba davalarla suçlu suçsuz insanları sorguladınız, aradan beş yıl geçince “kumpas” diye bir laf ortaya attınız.
Kim kurdu bu kumpası?
Haşhaşiler mi?
Bulup çıkarın ortaya!
Çünkü 12 yıldır iktidardasınız!
Güç elinizde!
Haydi durmayın, çabuk olun!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları