Selçuk Erez

Kadın tuvaletindeki erkek

28 Nisan 2016 Perşembe

Yıllarca önceydi; fazla ince eleyip sık dokumayan yayın organlarına bakılınca Avrupa Birliği üyesi olmamıza az kalmıştı: AB temsilcileriyle AB adaylarının temsilcileri bir araya gelmişlerdi. Bu tür toplantıların sonunda genellikle toplu bir resim çektirilir. O toplantının toplu resim faslını, televizyon kanalları canlı yayımlamışlardı.
Merdivenlere dizilen diplomatlar birbirleriyle samimi bir şekilde el sıkışıyor, konuşuyorlardı. Biri, yanındakine -herhalde- “Nasılsın?” diyordu, yanındaki, “İyiyim” diye yanıtlıyordu, “Teyzen nasıl? Ameliyattan sonra kendini toparlayabildi mi?” Bir diğeri, az ötedekine sesleniyordu: “Torununun üniversite sınavı ne oldu?”
Birazdan bizimki geldi, ürkekçe sağa baktı, sola baktı, diplomatların bazılarını başıyla selamladı; yabancı dilbilgisi, iki kelimeden uzun cümle kurmasına, ayrıntılı hatır sormasına elvermiyordu. O diplomatların usullerine de pek alışamamıştı. Gül bahçesinde devedikeni ya da cins tavukların arasında gurk olamayan hibrit kuşlara benziyordu.
Eski Bulgar kralı, başbakan olarak katılmaktaydı bu toplantılara; çat pat Türkçe biliyordu. “Komşi, nasilsin bugün?” gibi sözler söyleyebiliyordu. Onun yanına gitse, orada dursa belki rahat edecekti ama olmadı. Fotoğraf çekilinceye kadar dilini, adabını bilmediği diplomatların arasında mutlu, mesut ve rahat görünmek için kendini epeyi zorladı ama pek başaramadı.
O günden sonra onu böyle birçok yabancı devlet büyüğü ile bir arada gördük:
Dillerini öğrenememişti ama konuşur gibi yapmasını hem de parmağını sallayıp sanki bir şey öneriyor ya da bize üst perdeden konuştuğu, “Bana bak, bu böyledir, öğren!” dediği izlenimini vermeye çalışıyordu.
Yabancı devlet adamlarıyla bir araya gelişindeki davranışları bana görmüş olduğum eski bir filmde yanlışlıkla kadın tuvaletine dalmış bir adamı anımsatır: Adam, sıkışmıştır, kapının üstüne WC niyetine çizilmiş “kadın”ı simgeleyen resmi anlamadığından tüm hışmıyla kadın tuvaletine dalar. Hatunlar aynanın önünde makyaj tazelemektedirler. Birkaçı döner ona bir şey söylerler. O belki bir şeylerin yanlış olduğunu anlar gibi olur ama -yanılmış olmayı asla kabul etmezçıkıp gideceğine kabinlerden birinin önünde sıraya girer. Sıradakilerden biri ona yüksek sesle bir şeyler anlatmaya çalıştığında onu itip kabine girer.
Kadınlar, girdiği kabinin kapısını yumruklamaya başlarlar. Kapı açılıverir.
Gelin, bu senaryoyu beraberce hafif düzelterek bitirelim: Kadınlardan biri, “Böyle rezalet bir daha görülmez!” der ve cep telefonunu çıkarıp işeyen adamla bir “selfie” çeker. Adam farkına varır. Bağırmaya başlar. Kadın tuvaleti aniden binlerce polisle dolar. Kadınların tümü ters kelepçeyle bağlanıp “teröre yardım ve yataklık” etmekle suçlanır, adliyeye sevk edilirler.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böcek yeriz o zaman! 30 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları