Olaylar Ve Görüşler

Deprem risklerinin azaltılması

28 Nisan 2016 Perşembe

Yaşayan yerküre yapısı gereği ürettiği depremlerle bizi olumsuz şekilde etkilemeyi sürdürüyor. Bizler depremden en az kayıpla kurtulmayı öğrenene kadar bu böyle sürecek.

2016’da Nisan ayının ortasına kadar olan sürede dünyada büyüklüğü 5 ve daha büyük olan deprem sayısı 197 oldu. Bunlardan 39 tanesi 6.0 ve daha büyük, 5 tanesi 7.0 ve daha büyük depremlerdi. Japonya’nın deprem bakımından en tehlikeli ülkelerden biri olduğunu hepimiz biliriz. Bir yıl yaşadığım bu ülkenin depreme hazırlanmak ve deprem risklerini en aza indirmek için yoğun çalışmalarını yakından izlemiş biriyim. Dünyada depreme en hazırlıklı ülkelerden biri olmasına rağmen, 11 Mart 2011 tarihinde dünyanın en büyük depremlerinden biri olan Tohoku depreminin ürettiği tsunaminin Fukushima nükleer santralına neler yaptığını ve en ufak bir hatayı dahi affetmediğini üzülerek izledik.
Depremde 15.828 kişi hayatını kaybetti ve 3.760 kişi halen kayıp listesinde. Her büyük deprem bir derstir ve bu dersler bize ev ödevleri verir.
14 Nisan gecesi Japonya saatine göre saat 21.26’da ülkenin güneyindeki Kyushu Adası’nın Kumamoto bölgesinde yerin 12 km derinliğinde 6.2 büyüklüğünde bir deprem oldu. Depremin merkezi Kumamoto şehir merkezinin kuzeybatısındaki Kinpu Dağı’nın altındaydı.
Bu depremde 9 kişi öldü ve 1.108 kişi yaralandı. Takip eden saatlerde bir tanesi 6.0 büyüklüğünde olmak üzere 4.5’ten büyük 11 adet artçı deprem oldu. Hükümet 3.000 personeli arama-kurtarma ve halka yardım için bölgeye gönderdi ve 44.000 kişi tahliye edildi.

Ana deprem
Yaralar sarılmaya çalışılırken ilk depremden 28 saat sonra 16 Nisan’da sabaha karşı yerel saatle 01.25’te Higashi yerleşkesinin 10 km altında 7.0 büyüklüğünde bir deprem daha oldu. 01.27’ de tsunami uyarısı verildi ancak daha sonra kaldırıldı. Bu son büyük deprem daha önceki depremin hasarlarını daha da arttırdı ve 32 kişinin ölümüne ve 2.000’den fazla insanın yaralanmasına neden oldu. Bölgedeki Nishihara köyü yakınındaki bir barajın çökme olasılığı nedeniyle köy hızla tahliye edildi. Bu deprem sonrası 97.000 kişi daha bölgeden uzaklaştırıldı. Hükümet bölgeye 15.000 personel daha gönderdi. 17 Nisan itibarıyla sığınma arayan insan sayısı 180.000’e ulaşmıştı ve 11 kişi kayıptı.

Büyüklük ve enerji
Bu depremlerin yerbilimleri ve deprembilim açısından en büyük özelliği; 6.2 büyüklüğündeki ilk depremin öncü deprem, bundan 28 saat sonra aynı bölgede olan 7.0 büyüklüğündeki depremin ise ana deprem olduğunun anlaşılmasıydı. Uzmanlar ilk depremin oldukça karmaşık bir jeolojik yapıya sahip olan bölgede daha sonraki büyük (ana) depremi tetiklediğini ifade ediyorlar. Uzmanlar, 7.0 büyüklüğündeki ana depremin 6.2 büyüklüğündeki öncü depreme göre enerji bakımından 16 kez daha fazla sismik enerji açığa çıkardığını açıkladılar. Çünkü büyüklük ile açığa çıkan enerji arasında üstel bir ilişki vardır. Büyüklük bir birim artınca deprem enerjisi 32 misli artar.
Deprembilim ve depremi önceden haber verme konularında deneyimli ve çok sayıda araştırma yapılan Japonya için bu öncü deprem-ana deprem ikilisi bilimsel açıdan çok önemli bir tartışma ve değerlendirme ortamı yaratacaktır. Şu ana kadar, bu depremlerle ilgili resmi beyanlar içerisinde 6.2 büyüklüğündeki öncü depremin arkasından daha büyük bir ana depremin geleceği konusunda Hükümet ve ilgili kurumlar tarafından bir açıklama yapılmadı.
Önümüzdeki aylarda bu depremlerle ilgili verilerin yalnızca Japonya’da değil birçok ülkenin deprembilimci, jeolog ve jeofizikçisi için önemli bir bilimsel malzeme yaratacağı ve çok sayıda yayın yapılmasına neden olacağını göreceğiz.

Türkiye için ders
Her ne kadar Japonya’daki 6.2 büyüklüğündeki öncü depremin arkasından 7.0 büyüklüğünde bir depremin vuracağını Japon deprembilimciler ve deprem mühendisleri kestirememiş olmakla birlikte, bu iki depremin neden olduğu insan ve yapı kayıplarının depremlerin büyüklüğü, yarattığı yer hareketi ivmeleri ile karşılaştırıldığında deprem risklerinin ve kayıplarının azaltılmasında Japonya’nın bu son depremler için başarılı bir sınav verdiği açıktır. Japonya’da yaşanan bu son depremlerden Türkiye için çıkarılacak çok dersler vardır.  

Prof. Dr. HALUK EYİDOĞAN
İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü
Eski Öğretim Üyesi
24. Dönem İstanbul Milletvekili



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları