Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
1976’dan bugüne hak yürüyüşleri: 1 adım ileri, 2 geri
DİSK’in öncülüğünde Taksim Meydanı’nda gerçekleştirilen 1976 yılındaki ilk 1 Mayıs kutlaması, bugünün işçi örgütlülüğü, sendikal haklar, toplusözleşmeler gelişmişliği, dahası tüm emekçilerin hak kazanımları ile kıyaslandığında “altın yıllardı” desem inanacak mısınız?
Tüm sigortalı çalışanların yarısının üstünde sendikal hakların kullanılabildiği, insani gelişmişlikte pek çok veride çağdaş dünyanın yaklanmaya çalışıldığı, gelir dağılımının sosyal devlet kriterlerini yakalamakta olduğu bir dönemden söz ediyoruz. Tıkanma, sol örgütlenmelerin siyaset, sendikalar, demokratik örgütlenmelerde etkinliklerini güçlendirmelerine karşı, iktidarsermaye sağ ittifaklar eliyle, şiddet içeren baskılarla gelişti.
Bugünün iktidarlarının ideolojik kökenlerinde yatan “Milli Görüş”ün tepe liderlerinin yetiştiği MTTB çatısı kadrolarının kanlı pazar, 68 kuşağı gençlik eylemlerine kanlı, şiddet içerikli sayısız saldırıları, çatışmalı yıllar sonrası 12 Mart askeri darbesi ile gelen operasyonlar, anayasal, sendikal yasaklar, solsosyal- örgütlü gelişimleri kırmaya yetmedi.
1 Mayıs 1977 kanlı operasyonu sadece öldürülen işçileriyle değil, bilinen en etkili, işlevsel provokasyonların örneğini oluşturması nedeniyle günümüzde de gündemde.
12 Eylül askeri darbesiyle yılların emeği yakalanmış sol, örgütlü, sendikal, çağdaş, insanlık, demokratik haklardan geriye püskürtmenin aracı oldu.
Sonrası 1 Mayıs’lar dönemin vitrindeki toplumsal aynası olarak daha canlı belleklerde. Ülkemizde 1 Mayıs’ların kutlanabilmesi, kansız, bayram havasında, elbette işçiler için tarihe kazınmış anlamı ile Taksim’de yapılabilmesi, bugünün İktidarları eliyle de özellikle bilinçli yasaklama, şiddetle sindirme aracı yapıldı.
Kaçınılmaz olarak biz, kanın akmadığı bayram kutlamaları özleminde işçi hakları, insan hakları, insani haklarımızdaki kayıpları, asıl bayramımızın gündemindeki sorunlarımızı hep ikinci plana atmak zorunda kaldık.. İktidarları adına işçi hakları, sendikal haklara ilişkin söylenen sözlerin kuyruklu yalan, yok içeriğinde olduğunu çoğunluk algılamaktan uzakta..
Gerçek sendikal örgütlülük, toplusözleşme düzeni, iş, can güvenliği düşlerde. Diktatoryal düzenin yandaş sendikacılığı; kuraldışı, taşeron, angarya, kölelik düzeninde çalıştırmalar yanında ayrıntı sorun. Yaşam hakkı öncelikli sloganlar dün boşuna mı atıldı?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
- Sancaktepe Belediyesi'nin lüks makam katı pes dedirtti!
- Başarır'dan tutuklanan Kepez Belediye Başkanına ziyaret
- Bahçeli önce 'yeni anayasa' için çağrı yaptı
- KULLANMAYA MECBUR BIRAKILDIK
- Uzmanından kalp krizine karşı uyarı!
- Teleferik kazasında 5,5 saat mahsur kaldılar
- Kilosu 600 bin lira oldu
En Çok Okunan Haberler
- YSK 'Hatay' ve 'Ordu' için kararını verdi
- Erdoğan yenilginin sebebini buldu!
- Erdoğan AKP’yi bırakacak mı?
- Uraz Kaygılaroğlu'nun verdiği pozlar büyük tepki çekti
- Belediye binasında gizli kamera ve böcek skandalı
- Bankaya götürdüğü cesetle kredi başvurusu yapmıştı
- Buzağı desteği ne zaman yatacak?
- Selvi'ye MHP'den zehir zemberek sözler
- Kira, doğalgaz, elektrik... 'Emekli kart' mı geliyor?
- Askeri üniforma ile servise 3 gözaltı