Duvar Yazıları

Ceket rekabeti

10 Mayıs 2016 Salı

Ankara’da eskiden hükümetler kurulurken milletvekilleri lacileri çekip ortalıkta poz vererek başbakanın dikkatini çekmeye çalışırlardı.

Devri Reisicumhur Erdoğan’la her şey değişti. Artık bakan değil, başbakan aranıyor. Ve başbakan arama süreci de günler sürüyor. Başbakan olmak isteyenler kendilerini göstermeye çalışıyorlar tabii. Gerçi bir vatandaş Erdoğan’ın otomobilinin önünü kesip “Ne olur beni başbakan yapın” dedi ama günümüzde, “Başbakan olmak istiyorum” demenin kolay bir yolu da var.

Erdoğan’ın giydiği açık mavi büyük kareli ceketi giymek. Ceketi giyen, hiç konuşmadan adaylığını ilan edebiliyor. Malum bu ceketi önce Erdoğan giydi. Sonra günümüzün sabık başbakanı Ahmet Davutoğlu.

Adı başbakan adayları arasında geçen Numan Kurtulmuş da boş durmadı, o da hemen küçük farklar da olsa o ceketten bir tane aldı. En güçlü başbakan adayı Binali Yıldırım boş durur mu, o da hemen çekti üzerine ceketten ve pozunu da verdi. 

Damat Berat Albayrak’ın gardırobunda kesin bir adet vardır. Tabii aklımıza “herkes aynı ceketi nereden buldu” sorusu geldi. Dün bir giyim firması yöneticisini arayıp ceketin fiyatını sorduk, eğer fiyatı ucuzsa, bize de birkaç tane yollayın diyecektik. Meğer onlarda yokmuş. Konuştuğumuz tekstilci, “Çok pahalı bir kumaş gibi durmuyor. Sıradan.

Aslında böyle ceketlerden uzak durmalı, insanı kilolu gösteriyor” dedi. Bu ceketleri üreten firma acele edip seri üretime geçmeli. AVM’lerde de “Başbakan Ceketi” adıyla pazarlamalı. Yoksa 22 Mayıs AKP Kongresi geçtikten sonra ceketin modası da geçecek. Yeni bir başbakan arayışı başlayıncaya kadar geçmiş olsun. Haberleri ola.

 

 

Dünya ‘geçmiş olsun’ dedi tek ‘AKP’li’ demedi

Malum Genel Yayın Yönetmeniz Can Dündar silahlı saldırıya uğradı. Olay, kameralar önünde gerçekleştiği için tüm dünya saldırıyı anbean izledi.

Ve o günden beri, Can Dündar’a, eşi Dilek Dündar’a, oğluna, gazetemize, “Geçmiş olsun” mesajları yağdı. Normali de bu. Silahlı saldırıdan kurtulana geçmiş olsun demek insani bir olay. Can Dündar’a sorduk, “Hükümetten veya AKP’den geçmiş olsun mesajı geldi mi?” “Hayır gelmedi” dedi.

İnanılır gibi değil ama gerçek böyleymiş.Herhalde unuttular. Ne de olsa, AKP’liler yeni başbakan kim olacak telaşındalar. Söyleyecek bir şey yok.

 

Siyaset bitti, Kılıç değişti

Dar paça pantolon... Çorapsız ayakkabı... Saçlar modern kesim, sakal bırakılmış. Gözde aynalı gözlük... İlk bakışta katalogdan fırlamış bir “manken” görüntüsü. Aslında; 22, 23 ve 24. dönem Samsun Milletvekili ve 2011- 2013 yılları arasında Gençlik ve Spor Bakanı olarak görev yapan Suat Kılıç. Zor günler geçirmişti siyasette...

Gün oldu herkesin gözünün önünde azarladı onu Tayyip Erdoğan, ATO’da düzenlenen “Yurdum, Evim, Ücretsiz İnternetim” konulu projenin açılış töreninde şöyle hitap edildi kendisine: “Suat Bey’e dedim ki ranza sistemini kaldıracağız. Ranzalı odaları karyola sistemine dönüştürmeliyiz (Suat Kılıç’a: Çoktan talimat aldın niye bunu bitirmedin bugüne kadar?) Ben artık ranza görmek istemiyorum.” Gün oldu Erdoğan’ın ona daha sert davranışlarda bulunduğu da iddia edildi.

Ve bir süre sonra siyasetten partisinden uzaklaştı-uzaklaştırıldı. Belli ki o stresli günlerin ardından kendine “dönmüş” imajını ve moralini düzeltmiş. Hayırlısı...

 

 

AKP’nin içindeki ‘hainler mahallesi’

Mustafa Karaalioğlu’nun öncülüğünde çıkan Karar gazetesi her geçen gün ekibinin “Reis” dediği Tayyip Erdoğan ile mesafeyi açıyor. Dün gazetenin birinci sayfasından anonslanan Ahmet Davutoğlu’nun “fahri danışmanı” Etyen Mahçupyan “bir yıldan beri istenmiyordu zaten” diye yazdı. Mahçupyan “Parti içinde kendi geleceklerini Erdoğan üzerinden tasarlayan geniş bir grup Davutoğlu’nu her alanda ‘de facto’ yetkisiz kılmak üzere uğraştı.

Bu arada Erdoğan da hemen her konuda ön alıp hükümetin ne yapması gerektiğini kamuoyu önünde dikte ederek, bunu Başbakan için bir itaat sınavına dönüştürdü. Kısacası Davutoğlu istenmedi ve zaten en az bir yıldan bu yana da istenmiyordu” dedi. Bir diğer isim Elif Çakır ise aynı gazetede çok ağır ifadelerle aynı çevrelere yüklendi.

“Pelikan Dosyası” adlı blogda, Erdoğan ve Davutoğlu arasında yaşanan anlaşmazlıklara dair iddialara ilişkin, “Başbakan Davutoğlu’nun istifasına sebep olan o kirli, aşağılık bildiri hâlâ lanetlenmeden orada duruyor” dedi. “Ses çıkmadıkça ‘hainler mahallesi’ büyüdü” diyen Çakır, “Ses çıkmadıkça daha fütursuzlaşıldı. ‘Hainler mahallesi’nin son sakini, mazlumu ise Başbakan Ahmet Davutoğlu oldu” ifadesini kullandı.

Çakır bununla da yetinmeyip, “Erdoğan istediğini partinin başına geçirir, kimsenin de buna itirazı olmaz. Madem öyle, kasım seçimlerinden önce alsaydınız Ahmet Davutoğlu’nu görevden ve kimin ‘düşük profili’nden memnunsanız onu getirip seçimlere gitseydiniz” yorumunu yaptı.

AKP’nin içindeki kırılma her geçen gün daha da büyüyor. Mahalle içi kavga derinleşiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları