Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Acıyı Yaratıya Dönüştüren..
Çok değil, daha üç dört yıl önce içki masalarını esprileriyle kırıp geçiren bir dostunuzun tabutuna omuz verdiğinizde, onunla öyle bir ruh yakınlaşması yaşarsınız ki, kalabalığın arasında kendi ölümünüzü görürsünüz.
Fethi Naci, ruhun ölmeyeceğini duyumsatan bir yakınlaşma içindeydi dostlarıyla. Bu nedenle, onu ardından ananlar, ölümde dirimi yaşıyorlar.
O, anı kitabına verdiği adla, “Dünya Bir Gölgeliktir” dedi, yaşam tarihine direngenliği, gücünü bilgiden almayı, sözü ince elekten geçirmeyi, acıyı yüreğe gömmeyi... yazdı.
***
Yazılanlara bakıyorum; Mümtaz Soysal, “Hep ayakta kalan bir yaşam sevinci, hep dik tutulan bir baş ve açık alın” diyor. Soysal’ın bu yargısı, ölmüş bir kişiye değil de, sanki daha yıllarca yaşayacak olana duyduğu inancın yansımasıdır.
Ardında hüzünler bırakacağına inanç uyandırmak, insan olmanın ölçüsüdür. Soysal şu sözüyle, inancını daha da pekiştiriyor: “Hiçbir şey, Fethi Naci’yi fethedip isyan bayrağını indirtemedi.”
Belli bu; günümüzde örneğini çok gördüğümüz, bir gün böyle bir gün şöyle yapıdaki kişiye duyulmuyor inanç; fethedilemeyene duyuluyor.
Yepyeni bir kişilik tanımıdır bu.
***
Fethi Naci’nin fethedilemeyişinin nedeni yalnız bu değil. İnsan ölür, erdemi kalır. Kişi erdem yoksunu ise, Turgay Fişekçi’nin dediği olur mu? “Eleştirilerinde en acımasız olan da oydu, yazarlarla büyük dostluklar kurabilmeyi başaran da yine o.”
Geçmiş zaman kipi kullandığına bakmayın, Fişekçi’nin koyduğu ölçü de ölüye yönelik değil.
Aydın Boysan, Fişekçi’nin yargısını açımlayıp bütüne erdiriyor: “Eleştirmen olarak batırmaktan da kötü sözler söylemekten de övmekten de çekinmeyen, korkmayan bir kişiydi. Bunu yaltaklanmadan, batırmadan yapabilmek hem bilgi gerektirir, hem korkmamak yeteneği.”
Bacon, “Bilgi kuvvettir” der. Fethi Naci’nin eleştirideki cesareti, beyninin bilgi atını sağlam kazığa bağlamasından geliyor. Ataol Behramoğlu’nun vurguladığı gibi, bir kişi başka türlü nasıl “hem edebiyat, hem yaşam ustası” olur?..
***
Eleştirmen Fethi Naci’nin uzak duruşlu olduğu söylenir. Böyle olmadığını anlamak için onun hangi duygu denizinde kulaç attığını bilmek gerekir.
“Dönüp Baktığımda” adlı anıları bunun kitabı.
Fethi Naci, eşiyle birlikte yetişkin bir kızını yitirmiştir bu dünyada. Yitirmenin mirası, ruh acısıdır. Fethi Naci, öte yakaya bu acının mirasıyla geçti.
“Acı, yalındır. Yalın ve katı. Gerçek acıyı yaşayanlar, acıyı süslemeden, bütün yalınlığıyla anlatabilenlerdir. Ancak o zaman işler acı bizim de içimize, bizi çarpar. (...) Acı aşılmaz. Acıya dayanabilmenin tek yolu acıyı çalışmaya, bir şey yaratmaya dönüştürebilmektir” diyerek belki acıyı bal eyledi.
Acıyı duyumsamak bir erdemse, onu yaratıya dönüştürmek erdemin erdemidir.
***
Cervantes’in deyimiyle, Fethi Naci belki “gücünü güçsüzlüğünden alma” direnciyle yaşadı. Belki de Gülten Akın “Benim acım acıların beyidir/Canıma bir doru kısrakla gelir/Öfkeyi sabırda eritir/Umut yer/Suyunu gözümden içer bir zaman/Dağlar of dağlar” dedirtti ona; ama bir masanın köşesinde, Turhan Günay “Dünya Bir Gölgeliktir” türküsünü söylerken onun ışıltılı gözlerinin hüznünü kaç kişi gördü?..
Acıyı bal eyleyenin baldan katran tadı aldığını kimseler bilemez, ah bilemez!..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
- Sancaktepe Belediyesi'nin lüks makam katı pes dedirtti!
- Başarır'dan tutuklanan Kepez Belediye Başkanına ziyaret
- Bahçeli önce 'yeni anayasa' için çağrı yaptı
- KULLANMAYA MECBUR BIRAKILDIK
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan ‘Kent Lokantası’na inanmadı
- Saldırı sonrası İran'dan ilk açıklama
- Altından yeni rekor!
- 'Ben artık Fenerbahçeli değilim'
- AKP'de 'Rolex' kazası: Paylaştı, sildi
- Karaköy sahiline havuz!
- Gaziosmanpaşa'da toprak kayması!
- Erdoğan’dan flaş İsrail-İran açıklaması
- İzmir'de deprem!
- 'Nezaketsiz, pervasız, iftira dolu...'