Kime Oy Vermeliyim ve Neden?..

24 Mart 2014 Pazartesi

Önce, neden oy verdiğimi düşünmem gerekiyor?
Kendime yakın gördüğüm partiye oy vermek mi istiyorum?
Partiye kızdığım için mi oy vermek istiyorum?
Partimi artık beğenmediğim için mi oy vermek istiyorum?
İktidarı değiştirmek için mi oy vermek istiyorum?
Bir görev duygusuyla mı oy vermek istiyorum?
Yoksa oy vermek içimden gelmiyor mu?
Önce bunu bilmem gerekiyor.

***

Kararım:
İktidarı değiştirmek için oy vermeliyim.
Oyumu duygularımla değil, akılcı ve soğukkanlılıkla vermeliyim.

***

İşçi Partisi’ne oy vermeli miyim?
İşçi Partisi’nin enerjisi yüksek. Üyeleri canla başla çalışıyor.
Gençlik örgütleri çok çalışkan.
Seçim stratejilerini eleştiriyorum. Sola yönelik eleştirilerini hem içerik, hem üslup bakımından yanlış buluyorum. Eğer Meclis’e girme şansları olsa düşünülebilir, ama bu seçim sistemi ile olanaksız görünüyor. Ona vereceğim oy AKP’nin işine yarayacaktır.

***

TKP en ilkeli siyasal kuruluş olmalıdır. Öyle midir, değil midir, yakından bilmiyorum. Ona verilecek oy da AKP’nin işine yarayacaktır.

***

CHP’ye oy vermeli miyim?
CHP, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde “kitle partisi” olma stratejisi izliyor. Yalnız kendi oylarını değil, öteki partilerin oylarından kendi söylemlerine gelecek oyları da istiyor. Kitle partisi bu demek.
Kitle partisi olarak kurguladığı seçim stratejisi ve buna bağlı söylemleri ilkelere çok bağlı yandaşlarının eleştirilerine yol açıyor. Elbette Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerine aykırı bir CHP düşünülemez. Ancak vurgular, zaman zaman beklentilerden farklı yerlere kayabilir, kaymaktadır da...
AKP’nin CHP’ye yönelttiği ve el altından solu da kışkırttığı eleştiriler, ABD ile anlaşma ve Fethullah Gülen cemaatinin desteğini alma konusu içeriği olmayan seçim malzemeleridir.
AKP, bugüne kadarki bütün iktidarını bu iki etkene borçludur. ABD’nin desteği ve Fethullah Gülen ittifakı AKP iktidarının temel direkleridir. Şimdi bu destekle rakibini suçlamak gülünç. Türkiye’de iktidar olmak isteyen siyasal güç ABD faktörünü dikkate alacaktır. Burada önemli olan Türkiye’nin onurlu bağımsızlığının ve ülke çıkarlarının temsil edilmesidir ki AKP bütün iktidarında hiçbir zaman bu temsil görevini yapmamıştır.
CHP’nin Fethullah Gülen tarafından desteklenmesi savı da 17 Aralık operasyonundan sonra ortaya atılmıştır. 17 Aralık operasyonunun önemi, kim tarafından ortaya atıldığı değil, ortaya nelerin çıktığıdır. Bu sürecin Gülen cemaati tarafından başlatılması önemini azaltmaz. Bunu söylemek de kimseyi “cemaatçi” yapmaz. Rüşvet ve yolsuzluk olaylarını kapatmak için Fethullah Gülen’e ve cemaatine saldırmak ise AKP’yi bu töhmetten kurtarmaz.
CHP, elbette sonuna kadar bu yolsuzlukların peşinde olacaktır.

***

DSP için ne düşünmeliyim?
DSP’nin varlığını neden sürdürdüğünü bilemiyorum. Geçmişte varlığının nedenleri -tartışmalı olsa da- olabilirdi, ancak bugün bir neden göremiyorum ve bulamıyorum.

***

MHP’ye gelince. AKP’nin Kürt politikasına en açık muhalefeti yaptığı için oyları artmaktadır ve artacaktır. Çünkü, AKP’nin politikasının sonu, özerk Kürdistan’dır ve bu görülmektedir. Buna karşın, şimdiye kadar ne zaman AKP’nin başı sıkışsa MHP yardımına koşmuştur, bu da güven kırıcıdır.

***

BDP, bölgesinde ve artık başka bölgelerde de “etnik milliyetçiliğe dayalı” politika yapmaktadır ve şimdiye kadar çok başarılı olmuştur. AKP ile kimi zaman ittifaka kimi zaman tehdide dayalı bir ilişki ile bölgede güçlenmiştir. ABD ve AB ile de dış destekleri vardır. AKP ile pazarlığı sonuna kadar sürdüreceklerdir.

***

Kararım:
Siyasal iktidarı değiştirebilmek için,
Oyumu CHP’ye vereceğim.
Vereceğim oy kurumsal oydur ve adaylarla ilgili olmayacaktır.
Eğer CHP, bir yerde kendi dışında bir sol partiye verilecek oylarla kaybederse ve orada AKP kazanırsa bu durumun tarihsel bir sorumluluğu olacaktır.
Bu seçimde oy vermenin tarihsel sorumluluğunu hiçbir bilinçli yurttaş unutmamalıdır.
Bugünün sorumluluğu budur…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları