Gerçekçi Ol İmkânsızı İste

25 Mayıs 2016 Çarşamba

Umutsuz bir tablo çizilmek istenmiyorsa ilk koşul gerçeklerin görülmesi olmalı. Gerçekleri dikkate almayan hayaller kurarak yeni bir aşamaya evrildiği görülen gidişe dur denilebileceği sanılmamalıdır. İktidar partisi 7 Haziran’daki gerilemeyi kısa bir süre içinde her türlü olanağı değerlendirerek 1 Kasım’da tersine çevirdi. Bundan sonraki adımları, kendisini herhangi bir düzen yasasıyla da bağlamadan attığı adımlardır. AKP sistemde değişikliklerle zaman yitirmek istemiyor; doğrudan rejimi değiştirme hedefine hızlı bir tempoyla ilerliyor.

***

Düzen içinde onun parlamentosunda sınırlı güce sahip muhalefet partileri ise değişikliğe kendilerini uydurma, adapte etme sürecini gönüllü gönülsüz kabul etmiş görünüyorlar. MHP “Kürt sorununu terörle mücadele yöntemleriyle çözme” temelinde iktidar partisiyle daha derin uzlaşmalar peşindedir. Parti içi muhalefeti de bu uzlaşmanın bir getirisi olarak “halletmek” istiyor. HDP ya da parlamentodaki Kürt siyasi hareketi ise kendisini bu son dönemeçte ikili bir kıskaç içinde bulmuştur. HDP, bir yandan iktidarın marjinalize etme, parlamento dışına sürme operasyonu ile karşı karşıya, öte yandan PKK tarafından sıkıştırılıyor.

***

CHP’ye farklı bir açıdan bakmakta yarar var. Dokunulmazlıklar konusunda her türlü strateji taktik savaşını kötü bir oyuncu olarak yenilgiyle terk eden CHP, siyasi literatüre “teslim olarak başarı kazanmayı düşünen parti” olarak geçecektir. Böyle bir oyun kuruculuğunun hiç ama hiç şansı yoktur. Partili vekillerin ezici çoğunluğu dokunulmazlıklar konusunda parti yönetimi ile aynı kanıyı paylaşmadı. Bizim görebildiğimiz kadarıyla bu karmaşık taktikler parti tabanında, özellikle de vazgeçmeye hazır yönetime rağmen 19 Mayıs yürüyüşünü örgütleyen genç partililerde kabul görmedi. Parti yönetiminin sokaktan korktuğu anlaşılıyor.

***

Parti lideri, sürekli olarak AKP içindeki “hoşnutsuz” kesimlerin siyasette hiçbir anlamı olmamış ve olmayacak konumları üzerinden politika üretmeye çalışıyor. Nasıl “seçildiği” belli yeni yönetimi bile düzenin kurallarına uymaya çağırıyor. Bu türden bir stratejinin ne anlamı ne de bugünkü tabloda bir karşılığı var. Bunun sürdürülmesi rejim değişikliğine doğru hızla kayan zeminde o zeminle birlikte yeni rejimin parçası haline gelmeye yol açar. CHP içinde bu zemin kaymasına itirazı olmayanların, yeni rejim içinde kendilerine muhalefet görevi biçenlerin olduğunu biliyoruz. Onlara yalnızca tarih okumalarını, kendilerine benzer politikacıların akıbetlerini incelemelerini tavsiye edebiliriz.

***

Umutsuz tabloyu tersine çevirmenin yolu gerçekleri görmekten geçiyor dedik. Rejim değişikliği konusunda adımlarını hızlandıran iktidar partisine karşı demokratik muhalefet güçlerinin hiç vakit yitirmeden harekete geçmeleri, hayal kurmadan bir yurttaş hareketini, yani kendilerini örgütlemelerinden başka bir çıkar yol görünmüyor. Bu demokratik muhalefeti harekete geçirebilecek potansiyel güç, niceliksel ve niteliksel olarak sol siyasetin aktörlerinde var. Teori ile pratik, gri ile yeşil arasındaki diyalektik ilişki somut durumun somut tahlili ile birleştiğinde belki rejim değişikliğini önlemenin ötesine geçmenin kapısı da açılabilecektir.
“Gerçekçi olmak, imkânsızı istemek”, mümkün olanın karakterini neden değiştirmesin ki.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları