Bitmeyen deney...

30 Mayıs 2016 Pazartesi

Gardiyan elindeki copu tutuklunun kafasına indirdi.
Aslında tutuklu bir şey yapmamıştı ama gardiyan ona kızıyordu. Tutukluydu işte. Suçluydu. İşe yaramazın tekiydi. Kendisi gardiyandı. Düdüğü vardı, copu vardı, yetkisi vardı. Tutuklu döndü, “Ne yaptım, neden vuruyorsun?”. Öteki gardiyan da geldi. Şimdi ikisi birden vuruyorlardı. Tutuklu çöktü kaldı. Öteki hücrede yatan tutuklu bağırıyordu: “Çıkarın beni buradan, artık dayanamıyorum.” Gardiyanlar gülüyorlardı. Akılları başlarına gelsindi, onlar tutukluydu, cezalarını görüyorlardı.
Tutukluluklarının dördüncü gününde işler iyice kötüleşmişti. Bir tutuklu aşırı depresyona girmişti, yetkililer onu hastaneye kaldırdılar.
6. gününde deney sonlandırıldı.

***

Amerika’nın ünlü Stanford Üniversitesi’nde psikoloji profesörü Dr. Zimbardo ve ekibinin sosyal psikoloji deneyi 15 gün olarak planlanmıştı. Hepsi de üniversite öğrencisi olan deneklerin bir bölümü gardiyan, bir bölümü tutuklu olarak deneye katılmaya gönüllü olmuşlardı. Deneyin amacı, sosyal rollerin ve yetki sembollerinin sıradan insanların davranışları üzerindeki etkisini araştırmaktı.
1971 yılında yapılan bu deney psikoloji tarihine “Zimbardo ve ekibinin hapisane deneyi” olarak geçmiştir.
6. günde son verilen deney şoke edici gerçekleri ortaya koydu.
Yetki verilen öğrenciler öyle gaddar gardiyanlar oldular ki deneyi planlayanlar şaşırdı kaldı. Tutuklu rolündeki öğrenciler ise suçlu olduklarını –neredeyse- kabullenmişlerdi ve ruhsal çöküntü belirtileri gösteriyorlardı.
Sonuç neyi gösteriyordu?
Yetki verilenler kendilerini her şeyi yapabilir görüyorlardı.
Yetkili olanlar kendilerini haklı sayıyorlardı.
Yetkisiz olanlar durumu kabulleniyorlardı.
Yetkisizler boyun eğmeyi, itaat etmeyi benimsiyorlardı.
Durumun değişeceği, değişmesi gerektiği yetkililerin de, yetkisizlerin de aklına gelmiyordu.
Bu sonuçlar deneyi planlayanların bile aklına gelmemişti ama gerçek işte buydu.

***

Deney Stanford Üniversitesi’nde bitmişti ama dünyada bitmemişti.
Deney, İspanya’da Franko tarafından yinelendi. Almanya’da Hitler, İtalya’da Mussolini bu deneyi yeniden ülkelerine yaşattılar.
Şimdi deney Türkiye’de uygulamaya konuyor.
Gardiyanlar bir ellerinde yasamanın düdüğü, öteki ellerinde yargının copu olduğu halde “Hapisane Deneyi”ni uygulamaya koyuyor.
Tutuklu hücrelerinin üstüne gerekli kartlar asıldı bile.
Bir hücrenin üstünde “Gazeteciler” yazıyor.
Ötekinde “Akademisyenler” yazılmış.
Yanındakinde “Muhalifler” yazılı.
Yanındaki hücrelerde,
“Boyun eğmeyenler” levhası var.
Hemen yanında;
İtaat etmeyenler”,
Başkanı Tanımayanlar”,
Hâlâ Akıllanmayanlar
sürüp gidiyor.
Deney devam ediyor. Ediyor da, şimdi ne olacak?

***

Bu onursuzluk bile bile kabul edilecek mi?
Bu rezilliğe göz göre göre alışılacak mı?
Kendi köşesinde eşinen tavuklar gibi yaşamaya razı olunacak mı?
Yoksa, ayağa kalkıp “asla böyle sürüp gidemez” mücadelesi yapılacak mı?
Ve tarihin de gösterdiği gibi zalimler yenilecek mi?
Bizim irademize bağlıdır ve
Zafere ulaştığımız görülecektir...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları