Cumhuriyet olmasa…

30 Mayıs 2016 Pazartesi

MİT TIR’larıyla Suriye’ye silah taşındığına dair skandal görüntüleri yayımlayalı dün tam bir yıl oldu.
O arada olmadık iftiralara uğradık; Fethullahçılıkla, casuslukla, terör örgütüne yardımla suçlandık, tutuklandık, hapsedildik, yargılandık, kurşunlandık, mahkûmiyet aldık..
Sonuç ne?
Haber doğru.
Ve örtbas için üzerimize gelindikçe, haberi bütün dünya duydu.
Geçen hafta Resmi Gazete’de sessiz sedasız yapılan bir yönetmelik değişikliği ile MİT Müsteşarlığı’na “kum, çakıl, bahçe toprağı, fide çiçek, silah, taşıt gibi” taşınır malları kayda alınmadan nakil yetkisi verildi.
“Sayılan mallardan farklı olanı bulunuz” sorularına alışık ilkokul öğrencileri bile buradaki asıl amacı fark etmiştir. Ancak arkadaşımız Alican Uludağ’ın fark edip manşetimize taşıdığı bu “detay”, diğer gazetelerin dikkatini -ya da ilgisiniçekmedi.
İstihbarat teşkilatına resmen silah nakletme ve bunu gizleme yetkisi veren düzenleme, Resmi Gazete’de çıktı, gayriresmi gazetelerde çıkamadı.
Cumhuriyet dışında…

Sarraf dosyası
ABD’de Ya üstü örtülen 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının ABD’de Rıza Sarraf üzerinden yeniden açılıyor olması…
Medya araştırmacıları belki yıllar sonra bu tarihi gelişmenin gazetelerde nasıl yer aldığını inceleyeceklerdir. Ve bizim çarşamba gecesi bütün birinci sayfayı yıkıp değiştirdiğimiz manşeti görüp diğer gazetelerin çekingenliğiyle kıyaslayacaklardır.
ABD’deki muhabirimiz İlhan Tanır’ın “içerden” verdiği son derece önemli haberlerle, Sarraf soruşturmasını çok yakından izliyoruz. Başlamak üzere olan davayı da aynı dikkat ve cesaretle izleyeceğimizden ve yeni “bomba haberler”le karşınıza geleceğimizden emin olabilirsiniz.

Yüksek yargıda skandal
Peki, ya herkesin gözünün önünde cereyan eden yüksek yargı başkanları skandalı…
Cumhurbaşkanı’nın propaganda gezilerine Yargıtay, Sayıştay, Danıştay başkanlarını da yanında götürmesini, onların da yargının önüne gelecek dosyalar konusunda Erdoğan’ın yorumlarını ve muhalefete yöneltilen salvoları hararetle alkışlamasını Cumhuriyet vermese nereden okuyacaktınız?
Bir hafta içindeki şu üç örnek bile, “bağımsız Cumhuriyet”e neden ve ne çok ihtiyaç olduğunu bir kez daha anlatıyor bize…
Medyanın bu karanlık döneminde, bunca güçlük içinde, size söylenemeyeni söyleyebildiğimiz için gururluyuz.

Gençler geliyor
Yetenekli adliye muhabirimiz Canan Coşkun, bu kez kendisi adliyelik oldu. Hâkim ve savcılara indirimli fiyatla lüks ev verildiğine dair haberi nedeniyle, geçen perşembe 23 yıl hapis istemiyle yargılandı.
Aynı günün akşamında da TÜRKSAT sansürüne dair Saray’ın Başdanışmanı Varank’ın kameralara yakalanan konuşmasını duyuran “Skandal Kayıt” haberi nedeniyle, Avrupa Birliği’nin “En iyi Araştırmacı Gazeteci Ödülü”nü, “genç gazeteci” kategorisinde aldı.
Birincilik ödülü ise cezaevinde bir çocuk tutukluya uygulanan şiddeti ortaya koyan ve ısrarla takip eden haberciliği nedeniyle Cumhuriyet muhabiri Hilal Köse’ye verildi.
Aynı gün, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin düzenlediği “Yılın Basın Fotoğrafı- 2016 ödülleri” töreninde de iki arkadaşımızı alkışladık:
Necati Savaş, “Yılın Siyaset Fotoğrafı” dalında; Can Erok ise “Yılın Günlük Hayat Fotoğrafı” dalında ikincilik ödülü aldılar.
Onları kutlarken, genç muhabirlerimizin halen yepyeni ve birbirinden önemli araştırma dosyaları üzerinde çalıştığını müjdeleyeyim. Önümüzdeki haftalarda da bu sütunda onları alkışlayacağız.
İnternette en çok alıntılanan haberlere, en çok okunan kalemlere adını yazdıran gazeteniz Cumhuriyet, gündem belirlemeye devam edecek.
Hepinize iyi haftalar!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları