Büyükelçiler kararnamesi uzun süredir bekliyordu. Zamanı gelmiş hatta geçmişti ama şimdi daha çok önemseniyor. Sebebi belli... Danışmanlıktan bakanlığa oradan başbakanlığa uzun süre Dışişleri’ne yön vermiş Ahmet Davutoğlu’nun izlerini silmek.

Ülkeyi çektiği bataklığı (başta Suriye) silmek mümkün olmasa da en azından “çalıştığı” isimleri değiştirmek.

Zaten diplomasidış politika hezimetini sadece Davutoğlu’na yıkmak haksızlık olur. Bu bir Erdoğan-Davutoğlu işbirliğidir. Artık her alanda olduğu gibi dış politikada da yalnız yürümek isteyen Erdoğan, burada bir “temizlik” hareketi için son hazırlıkları yaptırdı.

İki ismin yurtdışı görevi kesin gibi.

Biri Feridun Sinirlioğlu. Davutoğlu gibi Alman Liseli. Şu andaki bakan Mevlüt Çavuşoğlu ile yıldızı hiç barışmadı. Gideceği yer ABD. Ama Washington (büyükelçilik) değil New York (BM Temsilciliği) diye konuşuluyor. Atama Erdoğan, “Bu İsrail ile mesele çözülsün, öyle gitsin” dediği için bekliyor.

Diğer isim ne zamandır gitti gidecek diye konuşula MİT Müsteşarı Hakan Fidan. “Bu sefer tamam” deniyor.

Davutoğlu ile birlikte siyasete girme deneyimi Erdoğan’dan dönen, başta Suriye “eli” içeriden çok dışarıda olan bir istihbaratçı o. Kendisi için konuşulan yer ise Japonya, Tokyo...

Bakalım içeriden dışarıya değişim ne şekilde olacak?

 

‘Paramparça’ Beşiktaş’ı kutladı

Başrolünü Erkan Petekkaya’nın oynadığı Star TV’nin sevilen dizisi Paramparça’da pazartesi akşamı Beşiktaşlıların gözüne hoş gelecek görüntüler vardı. Senaryo gereği kızdırdığı sevgilisi Ayşe ile (Şükran Ovalı) barışmak için bir sürpriz hazırlayan Cihan (Erkan Petekkaya), Ovalı’yı, yakın arkadaşı vasıtasıyla gözlerini bağlayarak bilmediği bir yere götürdü.

Ovalı gözlerini açtığında Beşiktaş’ın yeni açılan stadının çimlerindeydiler ve üzerlerinde Beşiktaş formaları vardı. İki sevgili çimenlere uzanırken çocuklar gibi şendi.

Tribünlerde de Beşiktaş sloganlarının yanı sıra “Şampiyonluk hatırına beni affet” yazıları yer alıyordu.

 

Erbakan: Vatan ve millet tehlikede vatanı ve milleti AKP’den kurtarın

Bu iddiayı, KRT’ye çıkan eski Kültür ve Turizm Bakanı Namık Kemal Zeybek söyledi. MHP kökenli Zeybek, ölümünden bir hafta önce Erbakan’ı ziyaret ettiğini şöyle anlattı:

“Erbakan’ın ölümünden bir hafta önce kendisini ziyaret etmek istedim. Dediler ki hasta ve kimseyi kabul etmiyor. Sonra ikinci bir haber geldi, sizi duyunca gelsin görüşelim demiş. Biz Şevket Kazan Bey’le birlikte gittik. Erbakan Hoca hastanede yataktan kalmış, sedirde oturuyor ve boynunu taşıyamıyor, boynu bükük duruyordu. Gözlerime derin derin baktı. Ve ‘Namık Kemal dedi, vatan ve millet tehlikede, vatanı ve milleti bunlardan kurtarın’ dedi. AK partililer için söylüyor. Ülkeyi felakete götürdüklerini gördü bu takımın.”

Erbakan’ın daha önce de AKP’liler için “Siyonist” dediğini aktaran Zeybek, aynı programda, Atatürk’ün “evliya” olduğunu da söyledi.

 

Duayen görüşü: Erdoğan kaldıkça, İnşaat ölmez, turizm canlanmaz

Ekonomi gazetecilerinin duayeni net bir şekilde anlatıyor:

“Ekonomide ciddi inişler var, trendler aşağı. Ancak bir konuyu unutmamamız lazım. Erdoğan iktidarı sürdükçe, inşaat sektörünün, konut sektörünün çökmesini kimse beklemesin. Çünkü Erdoğan ekonomisi, inşaata dayanıyor, çevresindekiler de bundan besleniyor. Ancak Erdoğan kaldıkça, turizmin canlanmasını da kimse beklemesin. Çünkü turistler, gidecekleri ülkenin iktidarına da bakıyorlar ve Türkiye’de bu iktidar sürdükçe, eski turizmin canlı günlerinin geri dönmesi mümkün değil.”

 

Yeni ehliyet bürokrasisi: 2 TL için başka banka

Malum ehliyetler yenileniyor. Yeni ehliyet almak için sağlık raporu ve 15 TL’lik ödeme gerekiyor.

15 TL’lik ödemenin 13 TL’si, değerli kâğıt için. 2 TL’si ise Trafik Vakfı için. Ziraat Bankaları, bu ödemelerin sadece 13 TL’sini alıyor.

2 TL’yi ödemek için ise ya Halkbank ya da Vakıflar Bankası bulmanız lazım.

Burası Türkiye, bürokrasi konuşur.

 

Rasim Ozan Kütahyalı’ya 2 ay hapis

Düşmeye gör. Düşünce böyle hapis cezaları peş peşe gelir. Rasim Ozan Kütahyalı dün de iki ay hapis cezası almış.

Fatih Terim’in Ünal Aysal’a attığı SMS’leri TV’de okuduğu için.

Ünal Aysal’a da 10 ay hapis verilmiş.

Suç, “Haberleşmenin gizliliğini ihlal.”

 

Günün sözü Suriyeli Ahmet’ten Kanlar içinde hastaneye kaldırılırken: “Babam bunları daha dün aldı. Ne olur elbiselerimi kesmeyin.”