İdil Biret’in maratonu

22 Haziran 2016 Çarşamba

44. İstanbul Müzik Festivali 1 Haziran’da yoğun bir programla başladı.
Shakespeare’in, “Eğer müzik aşkın gıdasıysa, durmadan çalınız” dizesinden esinlenen temasıyla hazırlanan programla Murray Perahia, Gautier Capuçon, Angel Blue, Gérard Caussé, Herbert Schuch, Patricia Petibon gibi isimler, Viyana Senfoni Orkestrası, Venedik Barok Orkestrası, Orchestra of the Swan, Artemis Quartet, Academy of St Martin in the Fields gibi topluluklar 24 Haziran’a kadar sahne alacak. ECA’nın sponsorluğunda düzenlenen festivalde 600’e yakın yerli ve yabancı sanatçı Meryem Ana Kilisesi, Üç Horan Kilisesi, Sent Antuan Alt Kilisesi, Almanya Sefareti Tarabya Yazlık Rezidansı, Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall ve Fransız Sarayı Bahçesi gibi 17 farklı mekânda 26 konserle İstanbullu dinleyicilerle buluştu. Festivalin en dikkati çeken etkinliklerinden biri de İdil Biret’in art arda verdiği konserlerdi. Bu yıl 75. yaşını kutladığımız İdil Biret, 2 Haziran’da Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da, 5 Haziran’da Süreyya Operası’nda ve 8 Haziran’da Aya İrini Müzesi’nde dinleyicilerle buluştu.
Bu bir piyano maratonu. Barok dönemden 20. yüzyıl müziğine uzanan bir repertuvarı vardı Biret’in. Faure, Bartok, Stravinski, Ravel, Prokofiev, Schubert, Lizst ve Bach’tan eserler icra etti. Konserlerden önce Filiz Ali, Can Çakmur ve Aydın Büke, İdil Biret ve icra edeceği eserler hakkında birer konuşma yaptılar. Her sanatçının kolayca üstesinden gelemeyeceği bir etkinlik.
İdil Biret için “çağımızın büyük virtüözü” diyorlar. Çok doğru bir tanımlama. 3 yaşından beri piyano çalıyor. 72 yıllık bir emek…
İlk derslerini Ankara’da Mithat Fenmen’den almış. TBMM’nin 1948 yılında çıkardığı özel kanunla 8 yaşında Fransa’ya gönderilmiş. Fransız müzisyen Nadia Boulanger’nin gözetiminde Paris Konservatuvarı’nda okumuş. 15 yaşında birincilikle mezun olmuş. Daha sonra, büyük piyanistler Alfred Cortot ve Wilhelm Kempff ile çalışmış. 16 yaşından itibaren Boston Senfoni, Leningrad Filarmoni, Londra Senfoni, Dresden Filarmoni gibi dünyanın büyük orkestraları ve Leinsdorf, Monteux, Keilberth, Scherchen gibi büyük şefleri ile iki bine yakın konser vermiş ve birçok festivale katılmış. Ünlü piyano yarışmalarında jüri üyeliği yapmış, birçok ülkeden ödül ve nişanlar almış. EMI, Decca, Atlantic/Finnadar, Naxos gibi önemli şirketlerden 100 albümü çıkmış. Bu kayıtların içinde Chopin’in bütün piyano eserleri, Beethoven’in dokuz senfonisinin Liszt tarafından yapılan piyano uyarlamaları, Brahms ve Rachmaninof’un bütün piyano eserleri gibi büyük boyutlu çalışmalar da var. (Ayrıntılı bilgi için bkz: idilbiret.eu). Büyük ustanın yaşamöyküsünü merak edenlere de Dominique Xardel’in “Dünya Sahnelerinde Bir Türk Piyanist: İdil Biret”ini (Can yay.) öneririm.
İdil Biret’in yaşamı tam anlamıyla bir başarı öyküsü. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk “Harika Çocuk”u. Kendisi için çıkarılan, daha sonra üstün yetenekli başka çocukların da yolunu açan yasa sayesinde soluksuz bir maraton başlamış. Çok zor, azim, sebat ve neredeyse tüm dünya nimetlerinden vazgeçmeyi gerektiren bir yaşam.
İdil Biret için “dünyanın ‘repertuvarı en geniş’ piyanisti” diyorlar. Diskografisine baktığınızda gerçekten de öyle. Ama bunun yanında çalışındaki ustalık, güzellik ve etkileyicilikten de söz etmek gerek… Yani nicelik nitelikle tamamlanıyor.
İdil Biret’in 75. yaş maratonunu kaçıranlar yeni konserlerinin yolunu gözleyecektir kuşkusuz. Eski ve yeni kayıtları “İdil Biret Arşivi” (IBA) adı altında yayımlanıyor. Çok önemli bestecilerden önemli icralar… Bu albümleri de tükenmeden koleksiyonlara katmakta fayda var.
Daha nice konser ve kayıtta buluşmak dileğiyle İdil Biret’e uzun bir ömür diliyorum.
Not: Teknik bir aksaklık nedeniyle önceki hafta yayımlanan “Eskinin Değerini Bilmeyen ‘Ecdat’tan Söz Edemez” başlıklı yazım geçen hafta tekrar yayımlandı. Okurlarımdan özür dilerim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ara Güler Müzesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları