Sporda Biraz da Şundan Bundan

25 Haziran 2016 Cumartesi

Verilen gazla yaratılan umut balonu patladı. Türkiye Avrupa Şampiyonası’nda son 16’ya kalamadı. Zaten ilk 16’da yoktuk ki. Takım sayısı 24’e çıkarılınca son 8’den girmiştik. Son 8’de kaldık.
Dışarıda kalışımız da girişimiz gibiydi. İlkinde başka ülkelerin başarı ya da başarısızlığından yararlandık. İkincisinde de bir ülkenin başarısının ceremesini çektik...
Çünkü bizde sporu ciddiye alan bir yönetim anlayışı yok. Devlet yöneticilerimiz bile yenilgide görünmez olurken, başarılı olundu mu herkesten önce eline mikrofonu alıveriyor.

***

İngiltere adalarından dört takım şampiyonadaydı. Hem onlar, hem de onlardan daha kuzeyde olan yaklaşık 350 bin nüfuslu İzlanda da son 16’da.
Neredeyse Arnavutluk bile bizi geçecekti. “Bu başarıyı nasıl sağlıyorlar” diye sormak bile sanırım önümüzü açacak bir yarar sağlar.

***

Teknik direktörün verdiği taktiği bilmeden oyuncuları, kaleci hariç ıska geçmeleri, topu kontrol edememeleri ve pozisyon alamamaları dışında eleştirilmelerini anlayamam.
Yadırgamazsanız kendimden örnek vereyim.
Ben genelde sol açık oynardım.
Antrenörümüz rahmetli Zeki Ağabey (Gezen) bir maçta beni santrfor oynattı. Ama dedi ki, “Sen 18’e bile yaklaşma. Santrahaf da seninle birlikte gelir, boşalan alandan sağ ve sol iç, içeriye kaçar, pozisyona girer.”
Ben de öyle oynadım. Bilmeyenler olasıdır ki “Bu ne biçim santrfor” demiştir.
Şimdi maç geceleri kimi yorumcuları dinlerken kıs kıs gülüyorum.

***

Maçlara gitmiyorum. Gece özetlerini izliyorum. Edindiğim bir izlenimi de aktarayım.
Yardımcı hakemler taçın atılacağını varsaydıkları oyunculara değil de atana baksalar, taçların üçte bire yakını el değiştirir.
Çünkü atan oyuncuların kimileri ya çizgiye basıyor, ya ayağını kaldırıyor ya da başının üstünden tam döndürmüyor. Allah’tan arada sırada hakemler görebiliyor.

***

Sporumuzda bir başka ilginç yön de 14 yaşına kadar ki çocuk sporcularımızın özellikle Avrupa’da rekor sayılabilecek dereceler yaparken büyüyünce kaybolmaları. Demek ki yeteneğin üstüne koymayı beceremiyoruz.

***

Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ü de sonsuzluğa uğurladık. Hurafelerden arındırılmış bir Müslümanlık için ömür boyu savaşım verdi. Atatürk’ün Anadolu Aydınlanması’nın önemli bir izleyicisiydi.
Allah ile aldatanların ipliğini pazara çıkardı.
Son uykusunu huzur içinde uyuyacaktır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları