Ceren Kumbasar

Demokratik şehircilik

25 Haziran 2016 Cumartesi

Şehircilik Türkiye’de yeni bir kavram. Konut sektörünün beklentilerin üzerinde ve kontrolsüz büyümesiyle birlikte şehir plancılığının önemi de değeri de anlaşıldı. Hatalı planlamaların acısını çeken vatandaşlar artık şehirlerine sahip çıkmak için her zaman olduklarından daha duyarlı. Hemen her semtte çevre gönüllüleri, kent savunma toplulukları var. Amaçları ortak.

Şehirlere sahip çıkmak. Hayatının tamamını geçirdiği mahalledeki bir ortak alana, o mahalleye hiç gitmemiş birinin dayatma kararıyla değil, projelerin kendisini temsil eden birinin de içinde olduğu bir takımla, ihtiyaçların ve sorunların baz alınarak o semtin dokusuna, tarihine, ruhuna uygun olarak gerçekleştirilmesi. Nereden baksanız 10 yıldır şehircilikle ilgili her konuşmada, her yazıda şehir planlamasının sosyologlarla, sivil toplum örgütleriyle, şehir plancılarıyla, mimarlarla yapılması gerektiğini vurgulamaya çalışırım. Ancak şimdiye kadar tamamı doğru adımlarla gerçekleştirilmiş bir dönüşümle hiç karşılaşmamıştım.

Çevre gönüllüleri

Geçen hafta Kadıköy Çevre Gönüllülerinin basın açıklaması için gittiğim bir organizasyonda, yine tesadüfen öğrendim ki hayallerimiz gerçek olmuş. İşte o proje; Caferağa Spor ve Kültür Merkezi. Kadıköy ilçesinde olan bu spor merkezinin yenilenme ihtiyacının ortaya çıkmasıyla beraber, mahalledeki ve bölgedeki eksiklerin tespiti için orada oturanlara başvuruluyor. Kadıköy Çevre Gönüllüleri davet ediliyor, sivil toplum örgütleri işin içine giriyor. Geliştirilecek proje için sadece ihtiyaç belirlenmesi değil yapının tasarım aşamasında da orada oturanların söz sahibi olabilmesi için de bir yarışma düzenleniyor. Bu yarışmanın jürisi de sürecin kendisi kadar dikkat çekici.

Kadıköy Kent Savunması

Zira jüri, danışman jüri ve asıl jüri olarak ikiye ayrılmış. Aralarında çevre gönüllüsü, Kadıköy Kent Savunması temsilcisi aynı zamanda mahalleli olan Güneş Gürsel de var, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent temsilcisi de. Juri başkanı ise Mimar Sinan Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünden kısa süre önce emekli olan Prof. Dr. Haydar Karabey. Jürinin titiz ve haliyle uzun değerlendirmelerinden sonra yarışmanın kazananı ise Ferhat Hacıalibeyoğlu ve ekibi.

Caferağa Spor ve Kültür Merkezi, kazanan tasarımıyla veya kusursuz uygulamasıyla değil geliştirilme süreciyle bir ilk oldu. Mahalle muhtarından şehir plancısına, sosyologdan mimarlara olması gereken herkes bir aradaydı. Dolayısıyla da bu proje sadece bir spor ve kültür merkezi değil aynı zamanda kent kültürüne, belleğine, vatandaşa ve haklarına sahip çıkan bir örnek. Umarız bu projenin süreci diğer belediyelere ve proje geliştiricilerine ilham olur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ihlamur’a dokunma 3 Temmuz 2016
Demokratik şehircilik 25 Haziran 2016
Mayısta 1058 yeni firma 18 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları