‘Türk halkoylaması’

26 Haziran 2016 Pazar

AB’den ayrılma yandaşlarının galip çıktıkları perşembe günkü İngiliz halkoylamasının bizim için en ilginç yönü, kampanyanın en önde gelen figürlerinden birinin Türkler olmasıydı.
İngiltere’nin AB’den ayrılmasını savunanlar, Birlik’e, Türkiye’nin de üye olarak, İngilizlerin yaşamı ve uygarlıkları için tehdit oluşturacaklarını, böyle bir Birlik’te olmaktansa dışında kalmanın evla olduğunu söylüyorlardı.
AB’de kalmaktan yana olan Başbakan David Cameron bu durumda güvence verdi:
- Korkmayın, Türklerin AB üyeliği söz konusu değil!
Bir zamanlar Türkiye’nin üyeliğine destek vermiş olan Cameron’a kızmayalım.
Şu anda Avrupa kamuoyunda Türk fobisi o kadar yaygın ki, Türkiye’ye arka çıkacak bir politikacı bulmak mümkün değil.
Avrupalı Türk’ten korkuyor, Türk’ü küçümsüyor, ötekileştiriyor, hor görüyor, yanına istemiyor.
Avrupalıya göre Türk eğitim düzeyinde, basın özgürlüğü sıralamasında, demokrasi ölçütlerinde geri kalmış, bağnaz, saldırgan, kendisinden başkasına tahammülü olmayan, kendine benzemeyeni hemen dışlayan “öteki”dir ki, çağdaş uygar bir Birlik içinde yeri yoktur.

***

Avrupa’nın, ırkçısıyla, ayrımcısıyla artık ne denli çağdaş uygar bir topluluk oluşturduğu, ayrı bir tartışma konusudur. Ancak her başımız sıkıştığında can simidi gibi sarıldığımız “ama siz de...” çıkışını bir yana bırakalım da, elimizi vicdanımıza koyarak şu sorunun yanıtını verelim:
- Avrupalı Türkiye hakkındaki yargılarında haksız mı?
Gerçekten eğitim düzeyinde Avrupa’nın en gerisinin de çok daha gerisinde değil miyiz?
Türkiye demokratik modellerin hiçbirine uymayan, bir totaliter Doğu despotik toplumu değil mi? AB içine istenmeyen, Türk’ün bizzat kendisi yüzde 74 oranında ezici bir çoğunlukla, yabancı komşu istemediğini belirtmiyor mu ?
Görülüyor ki, İngilizi, Fransızı, Almanı ile Avrupalının Türkler için söylediği ne yazık ki, iftira değil. “Tencere dibin kara, seninki benden kara” savunması da bizi aklamaya yetmiyor.
Bu durumda ne yapacağız ? “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” diyerek, cümle âlemi düşman belleyip bütün dünyaya sırtımızı mı döneceğiz?

***

Onu son zamanlarda söylemle olduğu kadar eylemle de zaten yapıyor Reis rejimi ve Türkiye’yi hızla bir Ortadoğu ülkesi özelliklerine kavuşturuyor.
Bununla da yetinmiyor Tayyip Bey, Türkiye’de de, AB üyeliği konusunda bir halkoylamasına gitmeyi düşünüyor.
İngiltere’nin AB ile ilgili halkoylaması, bütün ayrıntıları şimdiden öngörülemeyen sonuçlarıyla trajik olmuştur. Türkiye’nin halkoylaması ise sonuçları ne olursa olsun, komik olmaya mahkûmdur.
Böyle bir halkoylamasında Türk halkı neyi oylayacaktır ki?
Avrupa Birliği’ne üyeliği isteyip istemediğini mi?
Türk halkının AB üyeliğini isteyip istememesinin hiçbir önemi yok.
Türkiye’nin AB’ye üye olması ancak iki tarafın da isteğiyle olur. Oysa yukarıda da belirtildiği gibi AB Türkiye’yi istemiyor. Burada bir noktayı iyi görmek gerek. Ankara’yı istemeyen Brüksel’deki bürokratlar veya üye ülkelerin politikacıları değil, bizzat halklarıdır.
Türkleri istemeyenlerin ileri sürdükleri gerekçeler nesnel olarak doğru olduğuna göre, karşıt tavırdaki ırkçı, yabancı düşmanı etkenlerin derecesini saptamaya uğraşmak da beyhudedir.
Bu durumda, yapılacak oylamada çıkacak, herhangi bir olası “AB’ye hayır” sonucu Türkiye’nin muhatap kılındığı aşağılayıcı muamelenin gurur kırıcı sonuçlarını ortadan kaldıracak mı?
Lütfen gülünç olmayalım!    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları