Arif Kızılyalın

Arjantinli Messi ve bizim Messiler

28 Haziran 2016 Salı

Seversiniz, sevmezsiniz, beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz Lionel Messi, futbol dünyasının gelmiş geçmiş en farklı 3 oyuncusundan biri... Barcelona’nın yarısı diyenler var, futbol sihirbazı yakıştırmasında bulunanların sayısı da bir hayli fazla.
Ne var ki, Messi Katalunya’daki performansının yarısını bile Milli Takım Forması ile sergileyemiyor.
Arjantin’in Maradona’dan sonraki futbol ilahı olarak gösterilse de ünlü yıldızın Tangocular adına kaldırdığı bir Dünya Kupası ya da Copa Amerika yok. Hep kaybedeni oynuyor, kürsüye çıkanları hep yaşlı gözlerle izliyor bu genç adam.
Ve bu durum onun ruh halini etkilemiş olsa gerek, 29 yaşının başlarında olduğu halde, milli takımı bırakma kararı aldı, Şili’ye kaybettikleri Copa America sonrası. Kaçırdığı penaltı ve giden kupa ağrına gitmiş anlaşılan. Kimseyi suçlamadan, efendice “yokum” dedi, Ewa Peron ve Maradona’dan sonra ardından dökülecek göz yaşlarını hesaba katmadan...
Şimdi isim vermeden, bu senaryoyu Türkiye’ye uyarlayalım.
Örneğin, Milli Takımımız’ın kaptanlarından birinin hayali bir finalde kaçırdığı hayali bir penaltı sonrası (hayal diyorum çünkü bu futbol idaresiyle Türkiye’nin ciddi turnuvalarda ilerleme şansı yok) ne demeç vereceğini düşünelim.
Messi gibi, efendice “bu yükü kaldıramıyorum ve bıraktım” mı der, yoksa, suçlayacak gazeteci, yorumcu, hoca, yönetici, olmadı taraftar ve veya sosyal medya takipçisi arayıp lafı, “o penaltı ve kupa sizin yüzünüzden kaçtı, hesabını soracağım”a mı getir?
Ne dersiniz?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni TFF Başkanı! 20 Nisan 2024
Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları