Olaylar Ve Görüşler

Kâğıt gazete bitiyor mu?

28 Haziran 2016 Salı

Sosyal medyanın iyiden iyiye kök salması, akıllı telefonların yaşamın her alanında kendini göstermesi ve dijital ortamın yaygınlaşması “Basılı medya ölüyor mu” sorusunu gündemden indirmiyor.

Malum, gazete satışları nüfusu 80 milyona yaklaşan ülkemizde bir hayli düşük. Kalabalık nüfusa karşılık günlük gazete satışı 3.5 ile 4 milyon arasında gel-git yapıyor. Bu rakamın çoğunluğu da cumartesi ve pazar günleri gerçekleşiyor. Yani insanların evlerinde olduğu gün.
Akıllı telefonların yaşamımıza girmesiyle bir tıkla dünyadaki ve ülkedeki tüm haberler önümüze düşüyor. Artık insanlar gazete satın almak yerine gündemi, dünyayı, ülkede ne olup bittiğini öncelikle sosyal medyadan, telefonlardan, televizyondan izliyor. Sosyal medyanın yaygınlığı karşısında, ülkemizde ve dünyada bazı kâğıt gazeteler yayın yaşamını sonlandırarak, dijital ortamda yayınlarını sürdürmek zorunda kalıyorlar. Geçen aylarda çalışanların ve okurun özverisi ile yaşamaya, ayakta durmaya çalışan, birçok gazete, tiraj düşüklüğünün yanı sıra, sosyal medyanın etkisi ve yeterli reklam alamamaktan ötürü “pes” diyerek kepenk indirdi.
Kâğıt baskıya veda
Anımsanacağı üzere önce Karşı, ardından Sol ve Radikal gazeteleri basılı yayına son verdi. İngiltere’nin en önemli gazetelerinden The Independent da yazılı basıma, yani kâğıt baskıya veda etti. The Independent, son kâğıt baskısını 26 Mart’ta yaptı. Okur gazeteyi artık dijital ortamdan takip edebiliyor. Ülkemizde iki yıl önce de büyük iddialarla yayın hayatına başlayan Radikal gazetesi yazılı basına son vererek, dijital ortamda yayını sürdürmeye çalıştı. Çalıştı diyorum, çünkü Radikal de, 25 Mart’tan itibaren dijital yaşamını da sonlandırdı.
Yine yüzlerce işsiz...
Aslında her yeni doğan, yayın yaşamına başlayan gazeteler ne denli sevindirici ise, gazetelerin kapanması, yüzlerce basın emekçisinin işini yitirmesi de o denli üzücü.
Yeni yayımlanmaya başlayan gazetelerin hem meslektaşlarımızın iş sahibi olması hem de Türk basınına yeni bir soluk getirmesi, basın özgürlüğünün gelişmesine sağlayacağı katkıdan ötürü seviniyor, kapandığında da üzülüyoruz.
Yaşamın parçası
“Basılı medya, kâğıt gazetelerin ömrü bitiyor mu” sorusuna verilen çeşitli yanıtlar, değerlendirmeler sonucunda, “Kâğıdın, dolayısıyla kâğıt gazetelerin 100 yıl geçse de yaşamın bir parçası olarak devam edeceği” yönünde ortak görüş hâkim. Radyo, televizyon ve internetin çıktığı ilk günlerde de buna yönelik sorular gündeme gelmiş, çeşitli değerlendirmeler yapılmıştı. Ama aradan geçen uzun sürede yazılı basın, kâğıt gazete zorlansa da hâlâ devam ediyor. Çünkü yazmayı çizmeyi, okumayı sevenler ısrarla kâğıt gazetelerin önüne hiçbir teknolojinin geçemeyeceğini savunuyor. Çünkü gazete okurlarının çoğunluğu kâğıda dokunmak, gazeteyi, dergiyi, kitabı eline alarak, kokusunu özümseyerek okumak istiyor.
Mürekkep kokusu...
Gazete okurlarında mürekkep kokusu alışkanlık yaptı. Bu alışkanlıktan vazgeçmek öyle çok kolay değil. Dijital gazeteler, yayınlar tıpkı sanal arkadaş gibi, ona dokunamıyor, yakından hissedemiyorsunuz. Zaten dijital ortamı kullanan, sevenlerin pek çoğu gazete okumuyor, eline bile almıyor. Ayrıca, yazılı basının yüzyıllara dayanan bir deneyimi var. Dijital yayıncılık daha emekleme aşamasında.
Yazılı ve basılı medyanın dijital dünyanın sahip olamayacağı bir ağırlığı var.
Sonuçta sosyal medya yaygınlaşsa, dijital ortam yaşamın vazgeçilmezi olsa da dokunulabilinen, mürekkep kokusu hissedilebilinen, en önemlisi çevirdikçe büyük keyif aldığımız sayfalarıyla kâğıt gazete bir 100 yıl geçse de bitmez, yaşamaya devam eder.

ŞÜKRÜ KARAMAN
Gazeteci



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları