Terör Amacına Ulaşıyor mu?

01 Temmuz 2016 Cuma

Terörün amacı insanları yıldırmak, sindirmek, amaçlarından vazgeçirmektir. Peki, terörist kendi görüşlerini topluma, toplumlara dikte ettirmek gibi aktif bir amacın da peşinde koşmaz mı? Ne istiyor Atatürk Hava Limanı’nı kana bulayan terörist? Yılgın, bezgin, düşünemeyen, aklını kullanamayan, dogmalara boyun eğmiş insanlar; güce tapan erkekler, eve kapanmış karanlığa mahkûm edilmiş kadınlar istiyor.
Terörün ağır basan karakteri ilerleme karşıtı, halk düşmanı olmasıdır.

***

Dinci terör ne yazık ki amacına ulaşıyor. Despotik, otoriter eğilimler de terörün yarattığı yılgınlıktan yararlanıyorlar. Hem “terörle ancak toplum hayatının tümünü kapsayacak katı önlemlerle baş edilebilir” tezi güç kazanıyor, hem de yılgınlığın boşalttığı alanlarda boyun eğenlerin heyecana gelmiş desteği otoriter, despotik hevesler için en uygun sosyo politik ortamı yaratıyor.

***

Bu ortamın en büyük destekçisi kitlelerin uyuşturulmasına hizmet eden yandaş medyadır. Yalanlara, iktidar sahiplerinin hızlı zikzaklarına kitleyi yine aynı hızla inandırma görevi onlarındır. Nesnel durumu sergilemeyi seçen, yalanı reddeden medya organları ise ağır baskı altındadırlar. Ama gözlerini haklı olarak iktidarın haksız hukuksuz eylemine çevirirken, itiraz edenleri görememek gibi bir aymazlık ne yazık ki onları da esir alıyor. Oysa muhafazakâr ortamın kurbanı olmamak, en küçük bir direnişi bile haberleştirmek, ulaşabildikleri kitleyi o itirazlardan haberdar etmek gibi bir görevleri var.

***

Bu arada dinciliğe, despotizme boyun eğme, “toplumsal rızanın” teorisini yapma çabasındaki postmodern liberalizmin payını unutmayalım. Durumu rasyonalize etme çabası liberallerde ağır basıyor. Dinle ilgili tartışmalar giderek dinciliği anlayışla karşılamaya; sekülarizm yorumları, farklı inançların birlikte yaşayabilme tezlerinden, dini tarikatların, hiziplerin, fraksiyonların bir arada yaşayabilmesinin teorik açıklamasına dönüşüyor. Liberaller iki önemli partiyi de etkisi altına alan sağa kaymanın teorisini yapmayı çok seviyor. Sol ise liberalizmle hesaplaşmayı politik alandan teorik alana taşıyamadığı için bir adım geriden gelmektedir.

***

Ama bu arada atı alan Üsküdar’ı geçmek üzeredir. Terör hükmünü yürütüyor; insanlar korku içinde evlerine çekiliyorlar. Az sayıda cesur, inatçı insan sokaktadır. Medyanın teröre ve sözde terörle savaşan iktidara boyun eğmesi nedeniyle seslerini duyurmakta zorluk çekiyorlar. Olup biteni anlatma çabasındaki, halkın haber alma hakkına saygılı medya ise protestoları, itirazları ya küçümsediği ya da genel havanın etkisinde kaldığı için haberleştirmekte ikircikli davranıyor. Çoğaltan etkisini yerine getirmekten vazgeçiyor.

***

Terörün yarattığı yılgınlık havasından kurtulmanın tek yolu kitlelerin teröre itiraz etmesi, sokağa çıkmasıdır. Burada medyaya hiç görev düşmüyor mu?
Sevgili kardeşlerim, sokaktaki insanı, marjinal sayıp küçümsediğiniz partileri, Gezicileri, Hazirancıları, demokratik kitle örgütlerini görmezden gelmeyi ne zaman bırakacaksınız? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları