Olaylar Ve Görüşler

Kanla ayakta durulamaz

01 Temmuz 2016 Cuma

Bir yıl içinde bu topraklarda 10 büyük acı olay yaşandı. Bu bir ülkenin kaldırabileceği bir yük değildir. Uygar, demokratik bir hukuk devletinde sineye çekilebilecek bir durum hiç değildir.

28.06.2016 günü gecenin karanlığı çöktüğü saatlerde, İstanbul Atatürk Havaalanı Dış Hatlar bölümünde sıkılan mermiler, patlayan bombalarla, şu ana dek 44 insanın öldüğü çok acı bir olay daha yaşandı. Ölü sayısının daha da artabileceği bilgileri verilmektedir.

Dış basın ne dedi?
CNN, ülkemiz için “Türkiye Cihatçı Otobanı” suçlamasını getirerek, “Pek çok cihatçının Türkiye’deki Atatürk Havalimanı’nı çok iyi bildiklerini” ileri sürmüştür. Uluslararası haber ajansları ve internet siteleri Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısını son dakika başlığıyla duyurdu. CNN, “Pek çok yabancı cihatçı o havaalanını iyi biliyor” dedi.

Çarpıtmalar…
AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, “İstanbul Havalimanı’nda patlayan bomba ile Kılıçdaroğlu’nun bugünkü konuşması tesadüf değil. Kılıçdaroğlu’nun siyasetle yaptığını diğer yoldaşları bombayla yapıyor. Lanet olsun! Bu alçak eylem tarzı PKK’yi işaret ediyor. Yani Kılıçdaroğlu’nun hendek arkadaşlarını” dedi. AKP İzmir Milletvekili Kerem Ali Sürekli: “Atatürk Havalimanı’mızda iki adet patlama meydana gelmiş. Diplomatik olarak her galibiyetten sonra bir olay. Yılmayacağız!” diye sosyal medyadan adeta meydan okumuştur.
Bu çarpıtmaların basitliği ortada değil mi? Yaptıkları çirkinlikleri başkalarının sırtına yüklemeye kalkmanın ne denli yalın bir iş olduğunu anlatmaya gerek yoktur. Diplomatik olarak elde ettikleri başarı diye ortaya sürdükleri, dün kendilerinin yaptıkları yanlışlardan bir ikisini düzeltmeye kalkmaları konusunda atmak zorunda kaldıkları geri adımlardır. Bu yanlışları başkaları yaparak AKP düzeltmemektedir. AKP, kendi yanlışlarını düzeltmek zorunda kalmış bulunmaktadır. Daha da kalacaktır. Bunu başarı olarak görmek için önce kendi yanlışını görüp bunlarla yüzleşilmesi gerekir. Yanlıştan dönmek de erdemli bir iştir. Ancak yanlıştan dönmek özünde bir yenilgidir. Bu yenilgiyi sineye çekme işidir.
Başbakan Binali Yıldırım, havalimanı saldırısına ilişkin olarak 3 teröristin de öldüğünü açıkladı. Yıldırım saldırıyı düzenleyen örgütle ilgili olarak ‘İlk emareler DAEŞ (IŞİD) örgütünü işaret ediyor’ dedi. Böylece saldırıyı yapan örgütün IŞİD olduğu Başbakan’ın ağzından doğrulandı. Metiner’in dediği gibi Kılıçdaroğlu’nun “hendek arkadaşları” olmadığı çıktı eylemin altından.
İster IŞİD, ister PKK yapsın, onlarca suçsuz insanın ölümüne neden olan saldırı övülecek bir eylem değildir. Kötü bir eylemi kim yapmış olursa olsun, o eylem kötüdür. Bir eylemin kötülüğü, yapanın kimliğiyle ölçülecek bir konu değildir. Öte yandan Atatürk Havaalanı’nın güvenliğini sağlama görevinin kimin üstünde olduğu unutulduğu, acımasızca suçu başkalarına yükleme çabası içinde oldukları görülmektedir.

Bombalar patlarken Meclis ne yaptı?
Yandaş basına göre hiçbir güvenlik eksikliği yok. Yalnızca kötü bir muhalefet var (!) İstanbul’da bombaların patladığı gün, TBMM yargıyı Erdoğan’a bağladı. Atatürk Havalimanı’nda yaşanan acı olayın tartışmalarının gölgesinde, tek adamlığa doğru önemli bir kazanım (!) elde edilmiş durumdadır. Bombaların patlamasından yarar sağlayacak olan kimdir dersiniz?
Bir hukuk devletinde, demokrasilerde olmazsa olmaz koşul olan erkler ayrılığının ortadan kaldırılmasında atılan olumsuz bir adım daha toplumsal yaşamımıza girmiş durumdadır. Yasama, yürütme, yargı erklerinin birbirinden ayrı olmaları durumu ortadan kalkmış durumdadır. Bu durum demokrasi dışı bir gidişin göstergesidir. Bombalar genellikle demokrasi dışı baskıcı yönetimlerin olduğu yerlerde patlamaktadır. İnsan hakları çiğnenmeleri de tek adam yönetimlerinde boy atmaktadır. Akan kan, gözyaşları üzerinden güç elde etmeye çalışanlar yanılmaktadırlar. İnsanların gözyaşları, kanları üzerine kurulan yönetimler ayakta kalamazlar. Kan akıtarak yaşam kurmaya çalışanlar, er geç akıttıkları kanda boğulurlar.  

FAİK AKÇAY
Araştırmacı – Yazar



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları