Atatürk Havalimanı saldırısından sonra akla gelen sorulardan biri, IŞİD’in özellikle İstanbul’da yuvalanıp yuvalanmadığı...
Teröristlere, Türkiye’nin birçok kentinde “yardım ve yataklık” yapan örgüt sempatizanlarının varlığı ortaya çıkıyor...
Aynı durum Ankara, Adıyaman, Adana, Mersin, Gaziantep gibi kentler için de geçerli.
İstanbul’dan katliamı gerçekleştiren kimilerine göre üç, kimilerine göre dört Çeçen uyruklu terörist 32 gün önce Fatih’te bir konut kiralıyor.
Bu süreç içinde teröristlerin kimlerle ilişki kurdukları, İstanbul gibi bir kenti nasıl tanıdıkları bilinmiyor.
Bilinen ise, IŞİD’in terör eylemlerinde yeni bir yönteme geçip bir kişiyle değil, birkaç kişiyle kanlı eyleme giriştiği...
Güvenlik güçlerinin verdiği bilgiye göre, Atatürk Havalimanı’nda dehşet saçan teröristler, topluca harekete geçip katliamı gerçekleştiriyor.
Teröristlerin hepsi yabancı uyruklu, savaş eğitimi görmüş kişilerden oluşuyor...
Dört koldan bir saldırı planı, ağır silahlarla saldırı, ardından bombaları patlatmaları...
Bir istihbarat zafiyeti olduğu artık bir gerçek, kimse bu gerçeğin üzerini örtmemeli...
Terör örgütü böyle bir eylemle tabanına güven veriyor...
Saklandıkları inlerinde yakalanmadan, kanlı eylemi gerçekleştirmeleri, örgüte özgüven kazandırıyor yeni katliamlara imza atmak için...
Anımsayın, benzer durum Brüksel’de de yaşandı...
Orada da havalimanı ve metroda patlamalar oldu, çok sayıda kişi can verdi ama toplu bir eylem değildi.

***

Türkiye kan ağlarken insanlar sokağa çıkmaktan korkarken siyasetçiler Atatürk Havalimanı katliamının ardından birbirleriyle dalaşacaklarına şu soruyu sormalılar kendilerine:
“Türkiye nereye gidiyor?” Bedenlerinde patlayıcılar, ellerinde Kaleşnikoflar ve bombalarla Atatürk Havalimanı’na nasıl girebiliyor?
Polislerden birisi sıcak havada mont giyen kişiden kuşkulanıyor, onu hırsız sanıyor...
Polisin aklına terörist olduğu değil hırsız olduğu geliyor.
Neden?
O polis iyi niyetli ama terör eğitimi almamış...
Üstelik Atatürk Havalimanı en korunaklı yer olarak biliniyor.
Benim anladığım, Atatürk Havalimanı’na birkaç kez gelip gitmişler, neyin nerede olduğunu öğrenmişler.
Şöyle geçmişe gidelim ve anımsayalım isterseniz...
Reyhanlı, Suruç, Ankara, Sultanahmet...
Kaç ölümüz var bu katliamlardan?
“Biz IŞİD’e terör örgütü” diyemedik diyenleri İslam düşmanı olarak yaftaladık. Örgütün Türkiye’deki yandaşlarına dokunamadık.
Esad’ı düşman bellerken köktendinci terör örgütlerine kucak açan, Antakya yöresinde kamplar kurup eğiten biz değil miydik El Nusra’yı...
IŞİD’in terör örgütü olduğunu Ankara Gar’ı eyleminden sonra öğrenip Gaziantep “hücre evi” çökertildikten sonra “tamam bu işi bitirdik” diyenleri gördük.
IŞİD sıkışıyor, bu yüzden en yakın hedef noktası Türkiye’ye sızıyor, bu coğrafyada yaşayan destekçileriyle katliam yapıyor.
Hükümetin önce IŞİD’e yardım ve yataklık edenleri bulup çıkarması gerekmez mi?

***

İnsanlar tedirgin, insanlar suskun!
Alışveriş merkezlerinde kimse yok...
Benim için PKK, TAK neyse IŞİD de odur.
IŞİD’in Suriye’deki yaşam alanı daralırken yabancı uyruklu (Dağıstan uyruklu Rus, Özbek ve Kırgız) teröristleri Türkiye’ye gönderiyor, tabanını Türkiye’de iyice büyütmek istiyor...
Terörle mücadele yönteminin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor kanımca. Canlı bombaları önlemek o denli kolay değil.
Hücre tipi yapılanmaları çözmek için yakalanan teröristleri açıklamanın da bir yararı yok.
İç istihbarat ve izleme!
Önemli olan bu...