Vatandaş Olmayı Öğrenmek!

01 Nisan 2014 Salı

Bizim evde toplanan dostlarımın içinde, en umutsuz olan bendim. Belki sürekli taksilerde, pazarlarda, kafe değil kahvelerde dolaşıp durduğum içindir. Belki, Başbakan’ın Gaziantep mitinginde, Berkin’in annesini yuhalayan binlerce genç yaşlı kadını gözlerimle gördüğüm içindir; en önemlisi de seçimlerden bir gün önce, Maltepe’de AKP minibüsünün önündeki kalabalığın, saatlerce uyduruk bir topaç için beklemelerini gördüğüm içindir. Gayet karamsardım. Dostlarımı sinir edecek kadar.
31 Mart sabahı bunları yazarken, iyi olmaya çalışıyorum. Çünkü şimdilerde hepimizi bir görev bekliyor. Vatandaş olmayı öğrenmek! Bu oldukça zor bir iş.
Artık öyle gizli kapaklı ihaleler yok! Büyük inşaat şirketlerine peşkeş çekilecek kamu arazileri yok! Bizzat biz, sana oy verdiğimiz için seni takip etmekle yükümlüyüz.
Bu yeni görev hem iktidar partisine oy verenler için hem muhalefet partisine oy verenler için de geçerli. Evet, yeni işimiz vatandaş olmak...
Kardeşim, yapılacak ihaleleri, şartlarını sitene koy bakalım!
Artık kaldırım yapmayı da bırak. Çocuklar bile bu kaldırımların iki de bir neden sökülüp yapıldığını biliyor!
Her mahalleye bir kreş sözü mü verdin? Hadi dökümünü yap! Görelim!
Spor sahaları mı yapacaktın! Yap ve bize göster!
Öncelikle mal varlığını bir açıkla bakalım.
Sadece
senin değil, eşinin, oğlunun, damatlarının, kız kardeşlerinin, evdeki hizmetçilerinin… Sadece belediye başkanlarının değil, meclis üyelerinin de mal varlığını tek tek sırala!
Arkadaş kaç park sözü verdin? Kaçını yaptın?
İleri belediyecilik diyorsun, kent bok kokuyor, bunun için ne yapacaksın? Hadi başla!
Kentler düzensiz yapılaşma nedeniyle öyle bir seraya dönüştü ki, hava soğumuyor ve yağmur yok. Su sorunu için a, b planlarını bir açıkla! Ve hemen işe başla!
Yollar park alanı gibi. Hafriyat kamyonları kentin her yerinde otobüs duraklarına park ediyor. “Biz buraların hâkimiyiz, var mı diyeceğiniz!” Zabıtalarını ve çekicilerini artır ve sana oy veren vatandaşın durağını aç. Bunun takipçisiyiz!
Deprem diyorsunuz, evleri yenileyeceğiz diyorsunuz! Sabit gelirli ama bir zamanlar ev almayı başarmış nice yaşlı insanın korkudan gözüne uyku girmiyor, bu meseleyi bir ele alın bakalım!
Camilerin suyunu ve elektriğini ödüyorsunuz, cem evlerine bu ayrıcalık neden tanınmıyor? Yasa mı var, değiştirmeye çalışın! Bu ülkede 12 milyon engelli yurttaş var! Parklar da hâlâ öyle azlar ki! Konuşmayın, icraat yapın!
İtiraf edin! Muhalefet partisinden olmanıza rağmen bir AVM aşkıyla dolusunuz, bu aşkı ortalama bir ilişkiye çevirin. Çarşı mı yapacaksınız, Selçukluları örnek alın. İnsani olanı bize sunun!
Bu konu üstüne gitmek hiçbir belediyenin işine gelmiyor ama ülke gençliği uyuşturucuyla her yerde karşılaşabiliyor. Polis sadece fişek atmaya odaklandığı için, bu alanda yok gibi. Bu konu artık belediyelerin ana konusu olmak zorunda. Bir şeyler yapın! Örneğin benim yaşadığım yerde, Kadıköy, öyle bölgeler var ki, her evde uyuşturucu yapılıyor ve satılıyor. Siz yaşadığınız bölgenin sağlığından da sorumlusunuz. Ne yapacaksınız?
Evet, bir vatandaş olarak artık oy verip köşemize çekilmek yok. Madem vergi veriyoruz, bu vergilerin hangi alanda kullanıldığını da takip etmek bizim görevimiz. Vatandaş olmayı öğrenmeliyiz ki, seçtiğimiz yöneticiler bizi sadece bir oy olarak görmesinler. Yeni işimiz, bu sabahtan itibaren başlıyor. Hadi kolları sıvayın.
Bu arada önemli bir şey var. Demokrasinin işlediği ülkelerde seçimi yitiren başkanlar paşa paşa giderler. Çünkü hedef kazanmaktır. Kazanamadın mı gidersin! Bu gerçek hem başkanları hem de partilileri motive eder. Bahçeli kaç seçimdir başkan; Kılıçdaroğlu büyük bir risk alıp önemli kararlar aldı, ama yetmedi. Bu ülke böyle deyip geçmek olmaz, nasıl seçmen vatandaş olmayı öğrenmeye başlayacaksa, başlamalıysa, partiler de şöyle bir kendilerine gelip parti olmayı öğrenmeye başlamalılar.
Ve büyük bir söz “seçim hiçbir şeydir”.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Alay ettiler... 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları