Ebru Kılıçoğlu

Finalin şifresi

11 Temmuz 2016 Pazartesi

Adı ‘EURO 2016 finali’ ama 51. maça çıkacak iki takımın Avrupa’nın en iyisi olduğuna kim gerçekten inanıyor? ‘Daha çok’ takım daha fazla ‘para’ olabilir belki ama bu turnuvayla teyit ettik ki, bu tarz ‘dahiyane’ (!) yenilikler dengeleri bozuyor, güzel hikayeleri azaltıyor. Maça gelince: En az turnuva kadar keyifsiz! Her iki teknik direktör de diğerinin ‘şifrelerini’ çözmeye çalışmış. Bu konudaki avantajın Didier Deschamps’da olduğuysa kesin. Daha turnuva başlamadan ‘ev sahibi’ olması nedeniyle favori gösterilen; Almanya maçında da, Almanların direncini kıran tartışmalı penaltı kararıyla ‘ev sahibi kollanır’ teorisini kanıtlayan Fransa; gol atmaya niyetlenen, pozisyona giren ve Portekiz’e ‘Sen sahandan fazla çıkma’ diyen taraf maç boyunca. Bu fiziksel avantaja; 25’te Ronaldo’nun sakatlanarak (ve tabii ki yine ağlayarak!) sahayı terk etmesiyle psikolojik avantaj da ekleniyor. Bu dakikadan itibaren Portekiz her haliyle ‘uzatalım!’, Fransa baş rolünü Griezmann’ın üstlendiği pozisyonlarla ‘kısa keselim, daha kupa alacağız’ havasında… 75’ten itibaren, Fransa, sıkıcı karşılaşmanın en etkili pozisyonlarını peşpeşe sıralarken, bazen kale direğine bazen kaleciye takılınca maç uzuyor. Bu andan itibaren anlıyoruz ki, ‘Son gerçek şifre bükücü’ aslında Fernando Santos‘Ronaldo’nun gözyaşlarının gücü adına!’ takımı tüm hünerlerini bu 30 dakikada gösteriyor ve 109’da Eder’in mükemmel şutuyla öne geçiyor. Malum her son düdük gerçekten ‘hak eden’ taraf için çalmaz. Bu maç özelinde Fransa oynadı, Portekiz kupayı aldı ama onların gerçekten Avrupa’nın en iyisi olup olmadığı epey tartışılacak!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kazanç ve kayıp 16 Nisan 2024
Hamur 3 Nisan 2024
Füzyon 18 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları