Hikmet Çetinkaya

ABD’ye FETÖ için bir kanıt...

24 Temmuz 2016 Pazar

FETÖ terör örgütünün nasıl bir imparatorluk kurduğunu, başta ABD ve AB ülkelerinden destek alıp dünyanın dört bir yanında okullar açtığını, Türkiye’de yüzlerce okulunu, binlerce dershanesini, yurtlarını hangi koşullarda geliştirdiğini çok yazdık, konuştuk...
Fethullah Gülen, devletin olanaklarıyla TSK’den yargıya; polisten eğitime dek her yerde vardı...
2006 yılına dek “Fethullahçı Terör Örgütü” diyebiliyor, Cumhuriyet’te örneğin şöyle manşetler atabiliyorduk:
“Gülenciler terör örgütü.” (22 Şubat 2002)
DSP, ANAP, MHP hükümeti dönemiydi ve Başbakan Bülent Ecevit’ti...
Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi, RTÜK’ten gerekli işlemi yapmasını istedi. İddianamede, Fethullahçı Cemaat’in, bir terör örgütü olduğu, anayasal düzeni yıkmak istediği; bu amaçla hem gelir hem de eleman toplamak için televizyonunu araç olarak kullandığı belirtiliyordu.
RTÜK uzmanları da, Samanyolu TV’nin Gülen haberlerinde yansız davranmadığını, yasalara saygılı olmadığını, özel amaç ve çıkarlara hizmet ettiğini saptamıştı üstelik.
Yargının “Gülenciler terör örgütü” olarak adlandırdığı Fethullah Gülen’in televizyonuna, siyasal iktidar kimseyi dokundurmuyordu...

***

Ankara DGM Başsavcılığı 18 Haziran 1999’da soruşturma başlattı. 22 Haziran 2000 tarihinde Fethullah Gülen hakkında “laik devlet yapısını değiştirmek, dini kurallara dayalı devlet kurmak suçu işlediği” savıyla Nuh Mete Yüksel dava açtı.
Gülen, 10 yıla mahkûm oldu... Beş yılı af yasasına girdi...
Zaten ABD’ye çoktan gitmişti...
2000 yılında DGM’de açılan davadan 2008 yılında cürüm ve şiddete başvurarak “teşekkül” oluşturduğuna ilişkin kanıt olmadığı gerekçesiyle beraat etti Fethullah Gülen. Karar Yargıtay Ceza Kurulu’nca da oybirliğiyle onandı.
5 Mayıs 2006’da 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın “terör tanımı” başlıklı birinci maddesinde yapılan değişikle terör örgütü tanımına “cürüm işleme ve silahlı eylem koşulu” getirildi.
Gülen’in avukatları bundan yararlanıp yargıya başvurdular, Emniyet’ten şöyle bir yazı aldılar:
“Fethullah Gülen cebir ve şiddet içeren bir suça karışmamıştır.”
Bu karar bugün yok hükmündedir ve Fethullahçılar Türkiye’yi felakete götürecek, silahlı bir darbe eylemine kalkışıp cebir, şiddet kullandılar.
Güvenlik birimlerini bombaladılar, yüzlerce insanımızı silahla, tanklarla ezerek öldürdüler...
ABD, Gülen’in iadesi için kanıt mı istiyor?
Yukarıda anlattıklarımın her biri birer kanıt...

***

5 Mayıs 2006’da 3713 sayılı TMK’nin birinci maddesinde “terör tanımına” cürüm işleme ve silahlı eyleme karışma koşulu getirilince Fethullahçıların devlet içinde örgütlenmelerine “kadrolaşma, yapılanma” demek zorunda kaldı benim gibi yazıp çizenler...
Son 24 yılda hakkımda 200’e yakın dava açtılar, yazı dizilerimi yargı kararıyla durdurdular. Birçok kez hapis ve tazminat davası açıp kazandılar...
Artık rahatlıkla “FETÖ terör örgütü” diyebiliriz...
Çünkü silahlı kalkışmayla cürüm işlediler, devleti ele geçirmek istediler, insanlarımızı, çocuklarımızı öldürdüler.
Fethullah Gülen’in Türkiye’ye dönmesinde hiçbir engel yoktu ama nedense dönmedi, çeşitli gerekçeler uydurdu...
TSK içine öyle sızmış ki, herkes şaşırıp kaldı.
Türkiye’den başlayıp, Orta Asya Cumhuriyetleri’ni, Afrika’yı, ABD ve AB ülkelerini kapsayan her yerde okulları, okulöncesi eğitim veren kursları, şirketleri, vakıfları...
Hepsi var!
50-60 milyar dolarlık bir imparatorluk!

***

Fotoğrafa iyi bakın...
Darbe planı bir, iki ay gibi bir süreç içinde yapılmadı...
Sinsice, uzun bir süreçte yapıldı...
TSK’nin kılcal damarlarına değin girildi...
Bizim yapmamız gereken demokrasiyi, laik demokratik sosyal hukuk devletini, temel hak ve özgürlükleri hayat biçimi olarak görüp bugünleri sağlıklı biçimde atlatmak olmalı...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları