‘Söz Uçar, Yazı Kalır!’

26 Temmuz 2016 Salı

Latince, “Verba volant, scripta manent! (Söz uçar, yazı kalır!)diye bir söz vardır. 3 Şubat 2015’te bu köşedeki yazımdan bazı alıntılar yapalım:
24 Ekim 1966… “Bank Asya açılış töreninde, dönemin Başbakanı Tansu Çiller kurdeleyi keserken, AKP kurucuları Abdullah Gül, Erdoğan ve Feto ön saftaydılar. Artık ‘paralel devlet’ maddi olarak da kurulmuştu!”
28 Şubat 1997… “Başta Aczmendiler ‘şeriat isteriz’ söylemleri ile sokağa dökülüp ardından öteki tarikatların da benzeri eylem ve söylemleri yoğunlaştı. Bank Asya’nın açılışından 4 ay sonra, Milli Güvenlik Kurulu, hükümete bir karar önerisi iletti.
Kararda, ‘laiklik için yasaların uygulanması, tarikatlara bağlı okulların bakanlığa devredilmesi, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesi, Kuran kurslarının denetlenmesi, tarikatların kapatılması’ isteniyordu. Kararı imzalamayan dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan istifa etti.”
1999... “Feto, Türkiye’deki koşullardan ürkünce ABD’ye kaçtı. Pennsylvania eyaletinde bir ‘külliyede’ yaşıyor.”
2000… “Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı 1999’da başlattığı soruşturma sonrasında Feto hakkında ‘laik devlet yapısını değiştirerek, dini kurallara dayalı bir devlet kurmak suçuyla’ dava açtı.
2003… “Sultan’ın başbakan, Gül’ün Dışişleri bakanı olduğu 2003-4’lerde Vaşington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu’na Feto’nun ABD’de rahat yaşayabilmesi için ‘yeşil kart’ verilmesi amacıyla Dışişleri Bakanlığı’nda girişim yapması bildirildi.
Loğoğlu, ‘Girişim bildiriminde Feto’nun olumlu özellikleri anlatılıyor, iyi bir din adamı olduğu, yaygın toplumsal hizmetlerinin yanı sıra eğitim alanında da önemli katkılarının bulunduğu belirtiliyor, bundan dolayı da yeşil karta hak kazandığı vurgulanıyordu!’ dedi.”
Mart 2007… “Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Terörle Mücadele Yasası’nın öngördüğü suç oluşmadığı için sanık Feto’nun aklanmasına karar verdi.”
Haziran 2008… “Yargıtay Genel Kurulu kararı oybirliğiyle onayladı.”
Eylül 2013… (Basından) Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eşi, Pennsylvania’da Feto’yu ziyaret ettiler. Ziyaretin Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın bilgisi dahilinde olduğu açıklandı.
19 Mayıs 2013... (Yine Kavşak’tan) “ABD’ye giden Sultan ‘Gülen ile görüşecek misiniz’ sorusuna, ‘Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kendisine vekâleten görüştüğünü’ söyledi.”
22 Mayıs 2013... “Arınç, şu açıklamayı yaptı: ‘Konu ABD olunca, Mümkün olursa Hoca Efendi’ye ziyaret yapar mıyız, diye gönlümden geçirdim. Başbakan’a konuyu açtım. İzin verir misiniz, dedim. Çok memnun oldu. Keşke biz de görüşebilsek. Selamlarımızı götürün, sevgilerimi iletin, bir emri olur mu öğren, dedi. Birkaç saat misafiri olduk. Bunu bir resmi ziyaretin ötesinde, kendini çok seven bir dostun ziyareti olarak düşününüz!’
Arınç bir soruyu da şöyle yanıtlamıştı: ‘Hükümetle cemaat arasında soğukluk olduğunu kesinlikle reddediyorum. Hoca Efendi siyaset üstü bir insan. Başbakan’ın şahsına karşı çok büyük duaları var ve çok seviyor!’”
17-25 Aralık 2013… Yolsuzluk olayları patladı, kirli çamaşırlar ortaya saçıldı, paralel ortaklığın ipi koptu… 9 Eylül 2014 tarihli Kavşak’tan: “İngiltere’nin Galler bölgesindeki Cardiff kentinde, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (KAAÖ) doruk toplantısında devlet ve hükümet başkanları ikili görüşmeler de yaptılar.
Sultan’ın, ABD Başkanı Obama ile yarım saatlik görüşmesinin odağında ‘deport (sınır dışı)’ vardı. Sultan, ‘paralel devleti’ birlikte geliştirdikleri Feto’nun ABD’den ‘deport’ edilmesini Obama’dan istedi, ‘gerekli belgelerin Vaşington’a gönderileceğini’ söyledi.”
İki yıl geçti, her nedense belgeler gönderilmedi, şimdi iki bakan gönderiliyor! Arınç ile Davutoğlu’nun da FE-T-Ö’yle işbirliği hakkında soruşturma açılıp açılmayacağını merak ediyorum!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları