Feyzi Açıkalın

Savunmadaki tur

26 Temmuz 2016 Salı

Bu yıl 103.’sü gerçekleştirilen Fransa Bisiklet Turu (Le Tour) Fransa’yı da saran terör tehdidi ile başlamıştı. Korkulan olmadı. Öncesindeki Avrupa Futbol Şampiyonası gibi kazasız belasız ve mücadele açısından da aynı tatsız tuzsuzlukta bitti. Korkak, savunmaya, sıralamadaki yerini korumaya dönük bir anlayışla... İngiliz sporcu Christopher Froome ve takımı Team Sky’ın mutlak üstünlüğü ile geçen yarışta, rakipleri alt sıralar için mücadele etti. Sky, 1980’lerin “laboratuvar takımı” diye adlandırılan, ünlü spor insanı Valery Lobanovsky’nin liderliğindeki Dinamo Kiev futbol takımı gibiydi. Mekanik, başarıya odaklanmış... Formsuzluğu herkesçe bilinse bile, Contador’un mücadeleci özelliğiyle Froome’u tehdit etmesi bekleniyordu. Yarışı erken terk etmesiyle gözler Kolombiyalı sporcu Quintana’ya çevrildi. Memleketi Boyaca’da, yüksek irtifada yaptığı antrenmanların yeterli olmadığı ya da gücünü etkileyen gizli bir rahatsızlığının olması Quintana’yı da pes ettirdi.

Tarihi koşu

Dünyanın 3. büyük organizasyonunu kazanmaya aday bir sporcunun, Froome’un “renksiz” diye adlandırılan kişiliği eleştiri konusuydu. Belki de bu yüzden Froome, ne denli gelişmiş bir espiri yeteneği ve sağduyusu olduğunu yıl boyunca attığı tweet mesajlarında kanıtlamaya çalışmıştı. Froome, teknik açıdan da eleştirilen eksikliklerini giderdiğini gösterme adına 8. etapta, Col de Peyresourde inişinde “Saganvari!” bir atakla şov yapacak ve sarı mayoyu alacaktı. Sporcunun 12. etaptaki anıtsal Mont Ventoux tırmanışındaki “bisikletsiz koşusu!” Le Tour ve Froome’un selameti açısından doruk noktası oluyordu.

Tartışmasız efsane: Sagan

Yarıştaki organizasyon bozuklukları ve tartışılan hakem hataları, Dünya Bisiklet Birliği (UCI) ile barış çubuğunu henüz tüttüren ASO için çözümü zor olan sorunlar olmadı. Daha ilk günkü tanıtım seremonisinde, dağılmış bir takım görünümü veren Tinkoff’un patronunun Contador değil, Peter Sagan olacağı mikrofonun ona verilişinden belliydi. Sagan da Le Tour yöneticilerini utandırmadı, dünyanın tartışmasız en büyük bisikletçisi olduğunu yarış boyunca gösterdi. Yarışa her anlamda renk kattı. Büyük sürpriz 2016 turu gelecek yıllardaki genel klasman adaylarını göstermesi açısından önemliydi. Quintana, Bardet, Yates, Mollema, Meintjes gibi yetenekli isimler bundan sonraki Le Tour’a damga vuracak kuşak olarak sivrildi. Kapanmakta olan bir başka takım, I Am Cycling’in Kolombiyalısı Pantano da göz dolduranlardandı. En büyük sürpriz, olimpiyat pist yarışlarına hazırlanan, dünyanın en büyük sprinteri Cavendish’in çok da beklenmeyen başarısı oldu. Bu yılın en büyük özelliklerinden birisi de, az sayıda sporcunun yarışı terk etmek zorunda kaldığı Le Tour’lardan birisi olmasıydı. Yarışın en gözde teknik adamı ise Team Sky’ın genç direktörü Nicolas Portal idi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları