‘... Görüşmeler Sürüyor’

03 Ağustos 2016 Çarşamba

Evet, Ana Muhalefet ile İktidar arasında görüşmeler sürüyor. Görüşmelerin ana konusunun “devletin yeniden yapılandırılması” olduğu anlaşılıyor. Ne var ki iktidar partisi önce “Devlet”i yeniden yapılandırmakta sonra da muhalefet partilerini “bilgilendirmektedir”. Ana Muhalefet de durumdan pek şikâyetçi görünmüyor. Gazetelerin yalancısıyım; “Erdoğan pek ortada görünmesin Batı çok kızıyor” diyesiymiş CHP lideri. Dememiştir, eminim, çünkü “ne yapacaksa yapsın, ortada görünmeden yapsın” anlamı taşır.

***

Ama iktidar partisi zaten öyle yapıyor. “Demokrasi nöbetleri” çerçevesinde tehlikeli yalnızlığını gidermeyi, koruma kalkanını genişletmeyi amaçlayan; “laik, demokratik, parlamentocu, cumhuriyetçi” söylem, devasa Atatürk posterleri bunun içindir. Yoksa devletin yapılandırılması anayasaya uygunluk derdinden kurtulmuş, var olan kimi yasal engelleri de günün heyecanı içine sığdırıveren AKP tarafından ustalıkla icra edilmektedir.
Sonra tabii “bilgi veriyorlar”, haklarını yemeyelim.

***

“Devletin yeniden yapılandırılması” pek sihirli bir laftır da gerçekleri yansıtmaz. Devlet yerinde duruyor. Yeniden yapılandırılmasının böyle olmayacağı, tam bir altüst oluşa denk geleceği, sınıflar âleminde “güzel huzursuzluk” olmadan gerçekleşmeyeceği bilinir. Şimdi yapılan, dinci Gülen Cemaati’nin darbe girişiminden sonra, çok yerinde bir nitelemeyle “Allah’ın bir lütfu” olarak ifade edilen durumun değerlendirilmesidir. 15 Temmuz öncesi atılması zor adımlar hızla ve engelsiz atılabilmektedir artık. Yinelemekte yarar var. AKP’nin ve liderinin anayasa değişikliği beklemeden uygulamaya koydukları, “istimi arkadan gelsin” hesabıyla giriştikleri otoriter başkanlık projesi eğik düzlemde hızlanarak, yuvarlanarak bir meçhule doğru gitmektedir.

***

Olacak iş var, olmayacak iş var. OHAL kararnameleriyle otoriteyi güçlendirmek, OHAL sonrasını da yasadışı bir şekilde KHK’lerle dizayn etmek pek iyi bir fikir değil. Kimi adımları, örneğin askeri okulları kapatmayı, belki de kazanç hanesine yazabilirsiniz ama örneğin Cemaat’in sızmasına “kapalı” olacağı varsayılan yeni yapının imam hatiplere, öteki cemaatlere açılması, sonra; -çok da sonra değil- dert; -hem de ne dert- yaratmaz mı? Bundan sonrasının kolay olduğu düşünülmüş besbelli. Şimdi ise acele etmezlerse içeriden dışarıdan ters radyo dalgalarının, parazitlerin artacağını düşünüyorlar. Bu nedenle cepheyi pragmatik-oportünist yöntemlerle ama hızla genişletmek istiyorlar.

***

Devletin yapılandırılması, rota ayarlamaları NATO pençesindeki ülkelerde bir parça izne tabidir. Yapılandırabilir misiniz; evet sıkı bir pazarlıkla yaparsınız, ama iki gücü dikkate alacaksınız: Birincisi; eskiden “yedi düvel” tabir edilen emperyalist güç odaklarıdır. İkincisi; arada bir heyheylendiğiniz, siyasal ufku sizinle sınırlı olmayan, öteki düzen partileriyle, güçleriyle de alışverişteki sermaye sınıfıdır. Ötekilere, sokakta sizi alkışlamayanlara, Gezici halkına “iyi gözle” bakmıyorsunuz ama halkı sokağa alıştırmanız da pek doğru olmadı sizin için... Çünkü sokak her zaman gerçeğe daha yakındır.
Ve bilir misiniz; Devlet’i gerçekten yeniden yapılandırma, ateşini “sessiz sitemsiz” söndürme işi de zaten sizin işiniz değildir...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları