Sözünüz 1 Nisan Şakası mıydı Sayın Başbakan?

17 Ağustos 2008 Pazar

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu iktidar partisinin 2 numaralı adamlarından birisini, İstanbul Milletvekili ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişliyi 2006 yılında Silivrideki bir arsanın imar değişikliğinin sağlanması karşılığı 1 milyon dolar alacağını belgeleyen protokolün fotokopilerini de göstererek rüşvet almakla suçluyor ve milletvekilliğinin onurunu korumak içinistifasını istiyor.

Dişliye yönelik yolsuzluk suçlamaları, sadece Silivrideki arsaya imar değişikliği torpilinden ibaret değil. Eski ortağı olduğu ve daha sonra amcaoğlu Davud Dişliye devrettiği imara kapalıSapanca Gölü havzasındaki Sırma Su Tesisleri ile ilgili olarak Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisinde yapılan imar değişikliği ile ilgili iddialar da var. Tuzla Merkez Mahallesinde 6300 metrekarelik arsada İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından 10 Ekim 2007de alınan kararla konut alanının yüzde 65e yükseltilerek Şaban Beye fazladan 120 konut daha yapma avantajının sağlanmasına yönelik suçlama da var.

Ama AKPnin ısrarla değiştirmediği milletvekili yasama dokunulmazlığının yanı sıra Şaban Dişlinin iktidar partisinin dişli yöneticilerinden birisi olarak hem Genel Başkanı; hem de yandaş medya tarafından çevresinde oluşturulan korunma kalkanı var.

Oktay Ekşi dün kendi sütununda Tayyip Erdoğanın yolsuzluklarla savaş için yaptığı çeşitli konuşmalardan derlediği alıntıları, ödenmesi gereken bir senet gibi Sayın Başbakana hatırlatıyordu. Hürriyet başyazarı, tarihlerini de belirterek bu doğrultuda tam 7 açıklamasını vermiş Başbakanın. Yerimin elvermemesi nedeni ile sadece birisini, hem o konuşmanın sahibi olan Başbakana, hem iktidar partisinin 2 numaralı adamına yönelik bu ağır suçlamaları görmezden gelmekte ısrarlı AKP medyasına anımsatmak istiyorum:

1 Nisan 2006da Yolsuzluğa bulaşanı devletten de partiden de atarımdiyen AKP Genel Başkanı, ya yakın çalışma arkadaşının hakkındaki bu suçlama zincirini aklamak ya da yukardaki sözlerinin bir 1 Nisan şakası olarak söylenmediğini kanıtlamak zorundadır. İktidar medyası, sütunlarını Milli İstihbarat Teşkilatı’nın ısrarla yalanlamasına karşın anlaşılmaz bir şekilde Ergenekon iddianamesinin dayanakları olarak gösterilen Mumcu suikastının sözde yeni versiyonları; ya da kimin tarafından yapıldığı belirsiz telefon konuşmalarından oluşturulmak istenilen yolsuzluk kanıtları ile dolduracağına, somut hortum olaylarına da sütunlarında yer vermeye yönelmek için acaba hangi devletlunun izin vermesini bekliyor?

Edibe Sözen’e taş gibi uyarı

AKPnin bir başka Genel Başkan Yardımcısı olan İstanbul Milletvekili Edibe Sözen, okullarda ibadethane açılmasına yönelik bir yasa önerisi hazırladığını söylemiş ve bu öneri ile ilgili geniş bilgileri de kamuoyuna yansıtmıştı.

Önerinin karşılaştığı tepki sonunda Prof. Sözen geri adım atmak zorunda kaldı; dahası, başta Genel Başkan Erdoğan olmak üzere iktidar partisinin en yüksek karar ve yürütme organı olan AKP MKYKsi, bir açıklama ile partili bir parlamanterin ve özellikle bir genel merkez yöneticisinin kendi girişimleri ile hazırladıkları yasa önerileri için izlenmesi gerekli yöntemi üniversite öğretim üyeliğinden parlamentoya gelen Bayan Sözene, üstelik ders verircesine anımsattılar.

Bizim parlamento tarihimizde eşine az rastlanan bir uyarı ile kamuoyu önünde bu dersi alan Bayan Sözenin Genel Başkan Yardımcılığı görevini bırakacağını bekliyordum.

O da, Şaban Bey gibi koltuğunu bırakmayı düşünmediğini sergileyen bir tavır içinde, AKP Başkan Yardımcılığına sımsıkı sarılmayı sürdürüyor.

Bir Düzeltme

Çarşamba günü yayımlanan Silivrideki L Tipi Atom Bombası başlıklı yazımda Kriminoloji Doçenti Sayın Mustafa Tören Yücel’’in adı yanlışlıkla dizgide düşmüştür. Hem bu değerli bilim adamından, hem de okurlarımdan özür dilerim.

Faks: 0 216 302 82 08 

E-Posta: [email protected]



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları