Kamuda Lisanslı Yazılım

17 Ağustos 2008 Pazar

Linux Kullanıcıları Derneği geçen günlerde önemli bir basın açıklaması yaptı. Ama ne yazık ki yine medyada hak ettiği yeri bulamadı.

İlk olarak Mesut Yılmaz hükümeti döneminde 6 Şubat 1998 yılında gündeme gelen kamuda lisanssız yazılım kullanılmaması ile ilgili genelgenin bir benzeri 15 Temmuz tarihinde Recep Tayip Erdoğan imzası ile yeniden gündeme taşındı. Erdoğan’ın genelgesi üzerine Linux Kullanıcıları Derneği bir açıklama yaptı. Açıklamadan bazı bölümleri paylaşmak istiyorum:

Geçen 10 yıllık süre zarfında kamu kurum ve kuruluşlarında tek bir markaya bağımlı ve alternatifleri bilinmeyen, araştırılmayan ve kullanılmayan yazılımların değişmediğini üzülerek görmekteyiz. Sadece 2007 yılında kamu kurumlarının 1 (bir) milyar YTL’nin üstünde lisans ücreti ödediğini de düşünürsek özgür yazılım lisanslı ürünlerin (işletim sistemi, ofis paketleri, veritabanı, uygulama yazılımları/programları vs.) kullanılmamasının ülkemiz ekonomisine getirdiği yük ortadadır. Bunlara tüm Türkiye çapında faaliyet gösteren yerel yönetimleri, sivil toplum kuruluşlarını, meslek örgütleri ve odalarını, eğitim kurumlarını, üniversiteleri ve ticari firmaları da eklersek karşımızda muazzam büyük bir fatura durmaktadır.

Oysa Linux tabanlı işletim sistemleri gibi özgür yazılım lisanslarıyla kamuya açık biçimde dağıtılan ve büyük bir çoğunluğu ücretsiz olan ürünler de mevcuttur. Hatta bu ürünler yurdumuzda da geliştirilmektedir.

TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) tarafından geliştirilen ve Pardus dağıtımı olarak adlandırılan Ulusal İşletim Sistemi Projesi’nin ürünü, ülkemiz kaynakları ile geliştirilen bir yazılımdır. Pardus’un en önemli özelliği, açık kaynak kodlu yazılımlar sayesinde değişikliğe ve gelişime izin vermesidir. Pardus işletim sistemi Türkçe olarak, Türk kullanıcılarının alışkanlıkları ve gereksinimleri dikkate alınarak üretilmiş bir yazılım olup, nasıl çalıştığını inceleme, değiştirme, çoğaltma özgürlüğünü kullanıcılarına sunan bir programdır.

Dünyada benzer örneklerini göreceğimiz üzere, 2002 yılında Almanya, federal eyalet ve yerel yönetimlerin tüm kamu hizmetlerinde Linux tabanlı işletim sistemlerini kullanmaya başlamış, ardından İspanya, Fransa ve Finlandiya gibi birçok Avrupa Birliği ülkesi de Linux tabanlı işletim sistemleri ve özgür yazılım ürünlerini kullanmayı tercih etmeye başlamıştır. Bunlara ek olarak Çin, Hindistan, Brezilya gibi hızlı büyüyen ekonomilerde de Linux ve özgür yazılım temelli ürünler ilk tercih olarak yer almaktadır.

Söz konusu genelge sonrasında kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel yönetimlerin ve diğer ilgili kurumların kullandıkları yazılımları lisanslamak adına çıkacakları ihale ve teknik şartnamelerde marka, platform ve teknoloji bağımlı şirket sayısını “bir tek” ürünü teklif eden farklı firmalar şekline çevirmemeye özen göstermeleri gerekmektedir.

Tüm lisansların devlet kaynakları ile alınacağından bu durum yeterli rekabeti sağlamayacağından hem ilk yatırım maliyetini yükseltecektir hem de ileride üretilecek yazılımların ölçekleme ve/veya geliştirilmesi gerektiğinde çok daha büyük maliyetlerle karşı karşıya kalınmasına neden olacaktır. “Lisanslı Yazılım Kullanılması” konulu genelge gereğince kamu kurum ve kuruluşlarının çıktıkları ve çıkacakları tüm ihalelerde lisanslar listesinde marka belirtmek, açık rekabete ve kamu yararına aykırı bir düzenleme olacaktır.

Anlaşılan o ki Sayın Başbakan bu bilişim işlerinden hiç anlamamakta aksine dünya tekellerinin önüne koyduğu istekleri yerine getirmektedir. Umarız ki bu basın açıklamasını eğer varsa bu konudaki uzmanlarına bir incelettirir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İnternet Manifestosu 30 Eylül 2009
Ah Keşke, Keşke... 4 Şubat 2009

Günün Köşe Yazıları