İşte, satır arasındaki 3 gerçek

18 Ağustos 2016 Perşembe

Şenol Hoca'nın haklı istekleri ve satır aralarına gizlenen 3 gerçek vardı...

Beşiktaş'ın başarılı Teknik Direktörü Şenol Güneş birçok konuya parmak bastı, ama..!!

Ancak, Beşiktaş'ın transfer ve Şampiyonlar Ligi konusunda bir plan ve programının olmadığı da ortaya çıktı.. Şenol Güneş önceki gün yaptığı açıklamaların yönetimi kızdırdığı -üzdüğü- için ortaya çıkan tablonun yumuşatılması amacıyla basın toplantısı düzenledi. Üzülen 'Başkana' mis gibi "çiçekler" sunulsa da satır aralarındaki gerçeklerin üstü bir kez daha "açıldı"...
"Durum Düzeltme Toplantısı" adı verilebilecek toplantıda, şu 3 başlık, üstü örtülmüş gerçekler olarak yeniden varlığını belli ediyordu.

1- Beşiktaş'ın 1 Türk 1 yabancı kalecisi varken bir yabancı daha alınmıştı. Yani 2 yabancı 1 Türk kaleci olmuştu. Ancak "Minik" bir sorun vardı. 2 Yabancı ile sahaya çıkılamayacağı için ilk onbirde 1 Türk 1 yabancı olacaktı. Tolga'nın sakatlanması ya da kadro dışı kalması durumunda bile 1 yabancı 1 Türk olacak. Yabancı 1. kalecinin yanına Utku ya da diğer genç kalecilerden birini kadroya alacak.
Boyko ve Fabri aynı anda kadroda olamayacağına göre, neden bu paralar boşa harcandı....
Bu duruma düşüleceği hesaplanmadı mı..!? Belli ki hesaplanmamıştı..
Şenol Hoca kibarca şöyle diyordu bu konuda: Tolga Zengin'e bir şey olsa, yedek kaleci olarak alt yapıdan biriyle çıkacağız. Çünkü iki yabancı kaleciyi kadroya alamıyoruz...

2- Beşiktaş UEFA'ya 23 kişilik kadro bildirmek zorunda. Bunun 4 tanesi alt yapıdan, 4 tanesi de Türkiye'de yetişmiş olacak. Kural bu.. Beşiktaş şimdilik bu kadroyu oluşturmakta zorlanıyor. Belli ki bu da hiç düşünülmemiş... Şenol Hoca bu konuda yöneltilen soruyu, "Evet, böyle bir sorunuz var. Mesela Serdar bu konuda yazabileceğimiz bir isimdi" diye yanıtlıyordu. Bu, Serdar'ın transferinde gönlünün olmadığını belli ederken, varolan başka bir gerçeği gizleyemiyordu. 23 kişilik kadroda kimler olacaktı...!?

"Giden gider kalan sağlar bizimdir" derken UEFA'nın bu "4-4 Kuralı" hiç düşünülmemişti.
Belki de bilmiyorlardı... Kim bilir...!?
Yani, transfer politikası yoktu...
Plan ve programın olmadığı ortaya çıkıyordu. satır aralarına gizlenen gerçekler buydu.
Bunun ismi aslında "Saldım çayıra Mevlam kayıra" idi...

3- Şenol Güneş her ne kadar "Ben çalışanım, karar vericiler yöneticilerdir, başkandır" dese de iyi niyetle yaptığı açıklamaların başka yöne çekildiğini anlatmaya çalışsa da, arkasından yaşadığı bir olayı esprili bir şekilde anlatması durumu bir kez daha ortaya koyuyordu. Gülerek şöyle diyordu Şenol Hoca; "Levent'te yol üzerinde bir su satıcısı var. Her gördüğünde, 'Hocam stoperle ve santrafor al.' diye bağırıyor. O bile bunu söylüyor. Kendim için istemiyorum. Alalım da o da rahatlasın"...

"Başarılı kadronun korunmasından yanaydım"
"Ben, 'Yönetim niye yapmadı?' demedim
"Stoper konusunu halletmiş değiliz."
Bu 3 cümle bile kendi başına çok şey anlatmıyor mu....

xxxx
Şenol Güneş'le toplantı sonrasındaki sohbette geçen Mario Gomez konusu da aşağıdaki gibidir:

Şenol Güneş: Bakın Gomez geri dönecek. Göreceksiniz...
OC: Orada mutsuz mu olacak...
Şenol Güneş: Aynen öyle. Devre arasında kendi gelmek isteyecek...

OC'den bugün de bu kadar anam babam..

En Kalbi Muhabbetlerimle...

Ben CAN; Orhan Can...





Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hayalgücüspor 8 Ağustos 2018
‘Satarım Sattırmam’ 24 Temmuz 2018
VAR ya da HAM 19 Temmuz 2018

Günün Köşe Yazıları