Hikmet Çetinkaya

Nerede o efsaneler, kahramanlar!..

21 Ağustos 2016 Pazar

Toplumun büyük bir kesimi yaşananları büyük bir şaşkınlık içinde izlerken, kimileri umursamıyor, kimileri kendince yorumlar yapıyor...
Yaşamın acımasız gerçekleriyle yüzleşmek zordur!
Acımasızlığın topraklarında filizlenen baskılar, şiddet, terör bir süre sonra hayatın içine yerleşir.
Aslında demokrasi için çözüm üretmek, ülkemizi daha çağdaş kılmak, din ve etnik eksenli siyasetten uzak tutup özgürlükleri öne çıkarmak gerekir.
Bu coğrafyada yaşayan herkesin isteği, laik, demokratik, sosyal hukuk düzenine sahip çıkılması, toplumun teröre karşı kenetlenmesi, darbeler tarihinin sonlandırılmasıdır.
O sayının az ya da çok, düşünen ya da düşünmeyenlerden olması gerekmiyor...
Yaşamın o acımasız gerçeklerini görerek, tanıyarak, bilerek yapılması lazım.
Uzak tarihi bir kenara bırakıp yakın tarihe baktığımızda hep darbeleri yaşamışız...
15/16 Temmuz Fethullahçı darbe girişiminden ders çıkarabildik mi?
14 yıldır ülkeyi yöneten siyasal iktidar, Meclis’te bulunan CHP, MHP ve HDP...
Darbelerle geçen bir yaşam, Fethullah Gülen cemaatinin iktidar ortaklığı, para basan dershanelerin kapatılması süreciyle başlayan kavga, 17/25 Aralık ve 15 Temmuz’da FETÖ’cü olduklarını kanıtlayan silahlı darbe kalkışması...
Kimse böyle bir darbe girişimini beklemiyordu; kimse FETÖ’nün devletin kılcal damarlarına değin girdiğine, hele hele TSK’de bu tür bir örgütlenmeyi yaptığına inanmıyordu...
Hani Türk ordusu kendi insanlarını, silah arkadaşlarını vurmazdı?
Acımasızca vurdular öldürdüler, halkın üzerine mermi yağdırdılar, “tatbikat var, terör saldırısı olacak” diye Mehmetçikleri tanklara bindirdiler...

***

15/16 Temmuz’da kanlı bir felaketin eşiğinden geri döndük...
Şimdi yapmamız gereken, “darbe olasılığı korkusu”ndan sıyrılıp birlik ve beraberlik içinde demokratik adımları atmanın zamanıdır...
Bu adımları atarken suçluyla suçsuzu yani kuruyla yaşı bir torbaya doldurmak değil, gerçek suçluları bularak hukuk içinde yargılayıp cezalandırmak olmalı yapılacak iş.
Roboski-Uludere bombardımanının ardında kimler olduğu ortaya çıkarılmalı...
Bombardıman için ne diyorlar bugün:
“Roboski-Uludere bombardımanı da FETÖ’cü pilot işi olabilir...”
Olur mu olmaz mı bilemem...
Devletin istihbarat birimleri var...
Tarihi yeniden yazmaya kalkarsanız yanılırsınız. Türkiye’de pek çok faili meçhul cinayet işlendi.
Bu cinayetlerin pek çoğu bugüne dek aydınlanmadı, tıpkı Uludere-Roboski bombalanması gibi.
Doğrudur, Türk Hava Kuvvetleri’ndeki pilotların çoğunun FETÖ’cü olduğu. Önemli olan, pilotların Hava Kuvvetleri’nde nasıl örgütlendikleri, örgütlenmeden komutanların nasıl olur da haberlerinin olmadıkları.
FETÖ’cüler Deniz, Hava ve Jandarma’da yüzde 50’nin üzerinde örgütlü. AKP iktidarı da 14 yıldır bu ülkeyi yönetiyor.
Gezi eylemlerini darbeci ruh sayan vali şimdi FETÖ’cü olmaktan tutuklandı... Destan yazan polisler içeride, efsane savcıların lideri yurtdışına kaçtı, Hrant Dink kararını veren yargıç Manisa’da yakalanıp tutuklandı.

***

Bugün Türkiye’de çok sayıda yurttaş bir dönemin kahramanlarını, milliyetçilerini, efsanelerini konuşuyor...
Sahi nerede o efsane savcılarım, kahraman polislerim, valilerim?
Türkiye’de kimi üslerden kalkan savaş uçaklarının, helikopterlerin topraklarımızdaki yurttaşlarımızı, Gazi Meclis’i, Külliye’yi, polisi ateş altında tuttukları konuşuluyor...
Bazı komutanların halkı, ulusal iradeyi, Meclis’i terörist olarak kabul ettiği gerçeğini böylece görmüş oluyoruz.
Onun için demokrasi, evrensel hukuk, adalet, özgürlük, diyoruz.
Türkiye asla Ortadoğu ülkesi değildir.
Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları