Özgür Mumcu

Ahmak değiliz

31 Ağustos 2016 Çarşamba

İsmail Kahraman’ı bilirsiniz. Meclis Başkanımız. Eski ve namlı İslamcılardan. Anayasadan laikliğin çıkmasını istiyor. Dindar bir anayasa arzuluyor. Muhtemelen yaşı ilerlediğinden sabırsız. Şu ahir-i ömründe İslamcı bir anayasa görmek istiyor. Haksız da sayılmaz. Milli Türk Talebe Derneği başkanlığından, Komünizmle Mücadele Dernekleri’nden bu yana beslediği hayal hiç bu kadar yakın olmamıştı. Devletin neredeyse her makamında eski arkadaşları ve talebeleri var.
Soğuk Savaş’ın ABD desteğiyle kurulmuş antikomünist derneklerinden yetişmiş biri. Haliyle zihni de Soğuk Savaş’ın o senelerinde şekillenmiş. Kimliğini dönemin Amerikan çıkarlarını İslamcılığıyla birleştirmesine borçlu. Amerikan 6. Filosu’nu kıble belleyip namaza duranlar gibi. 16 Şubat 1969’da, Taksim’de Kanlı Pazar’da.
Amerikan emperyalizmini protesto etmek için sokaklara dökülmüş silahsız gençlere polis nezaretinde bıçak ve sopalarla saldıranlar gibi. Öylesine yerli ve milli.
Amerikan firkateynlerinin küçük miçosu. Amerikan çıkarları için kurulmuş derneklerin gediklisi. Hakiki bir devlet İslamcısı.
Che Guevara’yı görünce kendinden geçmesi bu sebeple. Beyninin önemli bir kısmı hâlâ Soğuk Savaş’ta yaşıyor. O vakit Amerikan menşeili broşürlerde Che Guevara hakkında okuduklarını bugün papağan gibi tekrarlaması bu sebeple. Şartlı refleks. Latin Amerikalı devrimciyi görünce zannediyor ki efendisi hâlâ tehlikede. O günler geçti geçmesine, ama ne yapsın, bir defa bütün kariyerini ve zihin yapısını o günlerde nemalandıklarına borçlu.
Ne dedi geçen gün?
“Bolivya’da, Küba’da, Güney Amerika’da faaliyette bulunan bir eşkıya benim liseli gencimin yakasında, göğsünde olamaz. Olmamalı.”
O gömlekleri giyenlerin göğüslerinde bir eşkıya resmi taşımak istemedikleri belli. Che Guevara’yı eşkıya olarak görmedikleri de. Şayet göğsünde bir eşkıya resmi taşımak isteyenler olursa kimin en devletlisinden eşkıya olduğu da ortada.
Ne demişti Kanlı Pazar’dan evvel MTTB Başkanı genç İsmail Kahraman: “Komünizme zemin hazırlayanlara yeter ve dur deme zamanı gelip geçmektedir.”
Netice, Taksim Meydanı’nda antiemperyalist öğrencilere saldıran ve iki kişiyi öldürüp yüzlerce kişiyi yaralayan eşkıya güruhu. Onları koruyup kollayan polis ve İçişleri Bakanı.
İsmail Kahraman. Peki, İsmail, kimin kahramanı?
İsmail, Soğuk Savaş zamanı Amerikan emperyalizminin kahramanı. İsmail, bugün kimin kahramanı?
Yerli ve milli maskesi takan devlet İslamcıları, petro- dolar bekçileri, Amerikan firkateyn miçoları.
Soğuk Savaş zamanı ABD bayrağının gölgesinde serpilen MTTB, Komünizmle Mücadele Derneği, Rabıta yetiştirmeleri bugün “yerli ve milli” edebiyatı yapmakta.
Ahmak değiliz ki inanalım.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları