Bir kent romancısı

01 Eylül 2016 Perşembe

Vedat Türkali geride edebiyat, sinema ve siyaset alanlarında dev bir miras bırakarak yaşama veda etti.

Asıl adı Abdülkadir Pirhasan olduğundan biz yakınları için o Kadir ağabeyimizdi.

Bunu yazarken bizlerden gençlere, çok daha gençlere haksızlık ettiğimi düşündüm.

Örneğin kızım Barış için o Vedat dedesiydi.

Zihni, yüreği, belleği, ilgisi, merakı herkese, her şeye, her yaşa böylesine açık bir başka kişi tanımadım diyebilirim.

Onunla (ve sevgili Merih ablamızla) 1970’lerin ikinci yarısında tanıştık.

Yazarlar Sendikası yönetim kurulunda olduğumuz süreçlerde ise aramızda kopmaz bağlar oluştu.

Vedat Türkali çok az sayıda şiiriyle de olsa iyi bir şair, daha da önemlisi bir şiir sevdalısı ve bilgesiydi...

Ona bir şiir beğendirmek çok zor işti.

Öncelikle divan şiirimiz konusunda engin bilgi sahibiydi.

Tanışıklığımızdan nice yıllar sonra odasının duvarlarında “Yeni Aşka Gazel” ve “Ölüme Gazel”adlı şiirlerimin asılı olduğunu gördüğümde, büyük bir ödül kazanmışçasına sevinmiştim.

“Bir Gün Tek Başına”yı okuduğumda sanıyorum ki henüz tanışmıyorduk.

Romanın genç kız kahramanı Günsel hepimizin sevgilisiydi.

Bizim kuşağa yakışırken kendisinden hem yaşlı hem dünya görüşü ve yaşam anlayışıyla da farklı birine sevdalanması çok da anlaşılır bir şey değildi.

Kenan tipini şu anda da soğuk ve itici bulurum.

Fakat romanı önemli kılan da yazarın sanırım bu güç olanı, toplumdaki çelişkileri de daha iyi sergilemesine olanak sağlayan bu çelişkili ilişkiyi romanının eksenine oturtmuş olmasıydı...

“Mavi Karanlık”, “Yeşilçam Dedikleri Türkiye”, “Tek Kişilik Ölüm”, bir dev roman olan “Güven”, “Kayıp Romanlar”, “Yalancı Tanıklar Kahvesi”, “Bitti Bitti Bitmedi”...

Adlarını bir çırpıda saydığım romanları... “Bir Gün Tek Başına”dan sonra aynı tatları alarak okuduğum “Kayıp Romanlar” için yazdığım “Vedat Türkali’den 85. Yaş Armağanı” başlıklı yazımı çok sevdiğini söylemişti. Ama orada da durmadı, ardından iki roman daha yayımlandı.

Vedat Türkali bir kent romancısıdır. Konuları kentlerde geçer ve kahramanları kentlidir. Bu alanın ve bu roman türünün son elli yıllık edebiyatımızdaki en büyük temsilcisi olduğundan kuşkum yok. Gerek bu özellikleri gerekse 90’lı yaşlarında da değerli ürünler vermiş bir yazar oluşuyla bütün bir dünya edebiyatının da büyük ve ender bir olgusudur. Tıpkı geçen yıl yitirdiğimiz sevgili Yaşar Kemal gibi bu gerçek anlamda büyük yazarımızı da günümüzdeki ve gelecekteki okurlarının kalplerindeki sonsuzluğa uğurluyoruz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ülkem için korkuyorum 24 Nisan 2024
Devlet suç işliyor 17 Nisan 2024
Bir bayram kutlaması 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları