Çaresi yok meydanlardayız!

04 Eylül 2016 Pazar

Üşengeçlik, mazeret yok! Bugün meydanlardayız! Dostlarım, yıllardır beni okuyanlar, sevenler, sinirlenenler, düşüncelerime karşı çıkanlar, bugün yolu yok meydanlardayız!
Tek bir neden bile bizi meydanların her zaman özgürlük soluyan ortamında buluşturmalı! Sadece insan olduğumuz için! Evet sadece insan olduğumuzu yeniden anımsamak için! Bizi insan yapan değerleri yeniden anımsamak için! Yeniden adalet duygusu için! Yeniden kardeşlik için! Yeniden insana olan inancın büyüsünü hissetmek için! El ele tutuşmanın sıcaklığını yeniden anımsamak için! Birlikte güldüğümüz, marşlar söyleyip kentlerin sokaklarını bizim yaptığımız günlerin anısı için bugün meydanlarda olmalıyız!
Kendimizi anımsamalıyız! Biz ki, idam edilen arkadaşlarımızın ardından ant içtik! Faili meçhul ölülerimizin ardından, “Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz!” diyerek yürüdük! Yüz binlerdik yeniden yüz binler olmalıyız! Ant içtik unutmayın, onların yolundan gitmek için ant içtik!
Kara savaşın çocuk ölüleri için, patlamalarla yaşamı bir anda yok Andımızı anımsa! edilen tüm dünya yurttaşları için! Savaş baronlarını deşifre etmek için, ölümün kara yüzünün dünya üstünden silinip hiç bitmeyen bir neşenin yeryüzünü sarması için, bugün meydanlarda olmalıyız!
Diyeceksiniz ki, hiçbir şey değişmiyor, hatta eskisinden betere doğru hızla ilerliyoruz! Doğrudur! Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yanında Millet adlı zikir çekilen bir camimiz var! Bunu da gördük! Tarikatların devletin bütün kademelerinde örgütlendiğini de gördük! Bir kesimin Türkiye Cumhuriyeti’ne, kendi ülkesine nasıl kin beslediğini de gördük! Ne kadar çok vatan haini gördük! Ama biz başka türküler de biliriz! O türküler ki, en olmadık zamanda ince bir kaval sesiyle bize kendimizi anlatır! Bizi Köy Enstitüsü günlerine götürür, insanların bir arada balık ağlarını çektiği, toprağın hep birlikte işlendiği günlere götürür,
o bizim nüvemizdir. O bizim tohumumuzdur ve yeniden hep var olan o tohumu kendimize anımsatmak için bugün meydanlarda olmalıyız!
Dünyada hiçbir insanı kazanım kolay olmamıştır. Çünkü insan emeğini sömürerek var olanlar, kendi siyasal düzenlerini de başarıyla kurmuşlardır. Çünkü kaybedecek çok şeyleri vardır. İnsanların ağzına bir parmak bal sürerek, o korkunç düzenlerini sürdürmek isterler. Zaten insanlık tarihi, bu iki gücün çatışmasından ibarettir. Onlar en çok sanatın gücünden korkarlar. Türkülerin, şiirlerin, şarkıların gücünden korkarlar. Çünkü bu türküler, şiirler, şarkılar bütün insanlık tarihinin en güzel sayfalarıdır. Yazarlardan korkarlar, gerçekçi ödün vermeyen bilim adamlarından korkarlar!Öteki dünya masalıyla uyuttukları, sömürdükleri büyük kalabalıkların derin kış uykusundan uyanmalarından, en çok bundan korkarlar!
Evet, bugün meydanlardayız! Mazeret yok, kim yapıyor, neden yapılıyor bu sorular artık geride kaldı. Bugün saat 17’de herkesi “Gericiliğe, emperyalizme, darbecilere boyun eğmiyoruz!” diyerek Kartal Meydanı’na çağırıyorum. O meydanı doldurmalıyız ve hep birlikte, el ele en güzel türkülerimizi söyleyip kendimizi anımsamalıyız ve anımsatmalıyız! Bu topraklar mucizelerin topraklarıdır ve ben ve biz bu mucizelere inanırız. Çünkü biz bu toprakların en doğru genlerine sahip çıkanlarız! Sizi bu tohuma sahip çıkmaya çağırıyorum, bu ülkenin sıradan bir yurttaşı olarak. Hadi ayakkabılarınızı giyin! Ve Che’nin dünyaya gülümseyen bir fotoğrafı da sizinle birlikte olursa değmeyin coşkumuza!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Alay ettiler... 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları