Che mi Kahraman, Yoksa?

06 Eylül 2016 Salı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı (!) İsmail Kahraman, makamında yaptığı basın toplantısında, “Yeni anayasada laiklik maddesi olmamalı, dindar bir anayasa olmalı...” dedi.
Kahraman, İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği’nin düzenlediği konferansta, 1982 Anayasası’nda “Allah” sözcüğünün geçmediğini belirttikten sonra, şöyle konuştu:
“Yeni ve dindar bir anayasa olmalı... Din dersleri mecburidir ve inanca dayalı bir yapısı vardır. Yani seküler değildir, dindar anayasadır. Laiklik tarifi de ona göre olmalıdır. Laiklik yeni anayasada olmamalıdır.”
Meclis’teki oturumda muhalefet sözcüsünün ısrarla, ‘Ben laik anayasaya inanıyorum’, de...” istemini ısrarla kıvırdı ve söylemedi!

***

Bu açıklamalar üzerine, bırakın muhalefetin her kanadından gelen tepkileri, kendi partisinden bile çeşitli tepkiler geldi.
Anayasa Komisyonu Başkanı AKP’li Mustafa Şentop: “Laikliğin anayasa metninden çıkarılmasını tartışmış bile değiliz. Meclis Başkanı, parti adına konuşmuyor. Anayasa teklifimizde laiklik var.”
AKP milletvekili ve Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi Burhan Kuzu: “AKP olarak hazırlamakta olduğumuz anayasa metninde laiklik ilkesi açıkça yer almaktadır.”
Sultan: “Meclis Başkanımız, anayasa tartışmaları bağlamında kendi kanaatlerini, düşüncelerini ortaya koymuştur. Kurucusu olduğum partimin programında da bu zaten çok açık, net yer almaktadır.”

***

Fatih Sultan Mehmet’in 28 Ağustos’da Rize’yi Osmanlıya bağlamasının yıldönümünde, “Kuran” okunarak başlanan kutlama töreninde, Kahraman şöyle döktürdü:
“Devlis var. Yani Liseli Devrimciler. Che Guevara’nın gömleklerini giymişler. Che 39 yaşında öldürülen, bizzat kendisinin infazlar yaptığı bir katil kişilik. Bolivya’da, Küba’da, Güney Amerika’da faaliyette bulunan bir eşkıya benim liseli gencimin yakasında, göğsünde olamaz. Olmamalı...”

***

Bırakın muhalefetin, basının Küba Büyükelçiliği’nin tepkilerini emrindeki TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada şöyle kıvırma yoluna gidildi:
“Sayın Kahraman tarafından gerçekleştirilen konuşmada, Küba sosyalist devriminde yer alan bir şahsın değil, kendi milli değerlerimizi özümsemiş, ülkemizin müreffeh ve barış dolu aydınlık geleceğinin teminatı olan gençlerimize, tarihimizdeki binlerce kahraman ve önderin rol model olarak örnek alınabileceği ve takip edilebileceği tavsiye edilmiştir.”
Peki, Che’ye kim, “katil” ve de “eşkıya” dedi... Bu sözlerin sahibi TBMM’nin Başkanı Kahraman değil mi?
Sultan, Küba’ya gittiğinde, ezilen dünya insanlarının simgesi olan Che’nin anıtı önünde saygı duruşu yapmamış mıydı? Atatürk hayranı Che’nin Küba’sında Atatürk’ün heykeli yok mu? Bu gerçekler nasıl unutulur?
Bırakın muhalefeti, AKP’liler, anayasadan laiklik ilkesini çıkarıp Türkiye’yi bir Arap ülkesinin karanlıklarına gömmek isteyen ve de bir dost ülkenin saygın önderine hakaret eden bu başkanı alaşağı etmeyi düşünmüyorlar mı?
Ha FETÖ’nün mantığı, ha Kahraman’ın sözcülüğü!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları