Ebru Kılıçoğlu

Sarayın zaafı

11 Eylül 2016 Pazar

Futbolumuzun en büyük hastalığı ‘Olmadığımız bir şeymiş gibi davranılması...’ Galatasaray için de durum bu. Geçen sezonun ‘Sırçasaray’ı, akılcı transferlerle birden ‘en kuvvetli şampiyonluk adayı’ adledilmeye başlandı. Şurası bir gerçek ki Kayserispor’a konuk olan G.Saray, geçen sezonla kıyas kabul etmeyecek pozitif bir görüntü içerisinde... G.Saray, DNA’sının önemli bir kısmını oluşturan ofansif oyununu tedirgin olmadan sahaya yansıtıyor. En önemlisi de bunu takım olarak başarıyor. Nitekim bu kurgu sayesinde oyunun başında Kayseri’yi pasifize ediyor, 12’de Yasin’le golü buluyor, oyuna hakim oluyorlar. Ama ne zamana kadar? G.Saray’ın ilerideki oyuncularına çok geçiş vermeyen Kayseri rakibini yoruyor, sonra da yavaş yavaş rakip sahaya sızarak dengesini bozuyor. Onların gelişi, anında klasik zaafın altını çiziyor: Savunma. Nitekim 2. gelişleriyle bir korner kazanıyor, bu vuruştan sonra gelişen atakta da 40’da Welliton’un golüne boyun eğiyorlar.
İkinci yarıya nispeten formsuz Selçuk ve Yasin’in yerine iki yeni transferle başlayan Riekerink’in amacı takımı ‘update’ etmek. Değişiklikler Tolga’nın ofansif oyununu sahaya koymasına ve ileriyi daha aktif beslemesine yardımcı oluyor. Sneijder ve Bruma; temkini elden bırakmayan rakip defansı zorlamaya başlıyor. Ancak bu hedeflenen 3 puanı getirmeye, bir galibiyet golüne yetmiyor. G.Saray’ın takıma monte edilmeyen sakat- formsuz futbolcuları geldiğinde tablonun olumlu yönde değişeceğini tahmin etmek de güç değil. Ama G.Saray’ın en dikkat etmesi gereken nokta, en büyük zaafı, henüz olmadığı bir şey olduğuna inanmak olur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Koltukta rahat 22 Nisan 2024
Kazanç ve kayıp 16 Nisan 2024
Hamur 3 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları