Hilmi Türkay

Bu nasıl F.Bahçe?

12 Eylül 2016 Pazartesi

Fenerbahçe-Bursaspor maçı için stada gelirken kafamı kurcalayan birkaç soru vardı. Birincisi hazırlık, Avrupa ve ligde bu karşılaşmaya kadar tribünleri doldurmayan seyircinin takınacağı tavırdı. Acaba bir değişim görebilecek miydim, yoksa yine her şey aynı mı olacaktı? İkincisi Sow ve Lens’in yapacakları katkı, üçüncüsü Persie’nin durumu, dördüncüsü ise maçın kazanılıp kazanılmayacağıyla ilgiliydi. Biliyorsunuz ki özellikle bu sezon Fenerbahçe, tribünlerde umduğunu bulamamıştı. Kombineler 10-12 bin kadar satılmış, bilet fiyatlarına da gereken alaka gösterilmeyince yönetim mecburen indirim yapmak zorunda kalmıştı (70 TL’den 50 TL’ye gibi). Futbolcu, tribünlerden gerekli desteği alamazsa katkı yapamaz, konsantrasyon eksikliği yaşar. Hafta içinde Alper, açıklamasında “Eski atmosferimizi özlüyoruz” demişti. İki maçta alınan bir puan, 33 yıl önce yaşanan durumun tekrarıydı. Arşivi karıştırdım; 1982-83 sezonu. Fenerbahçe evinde Antalyaspor’la 1-1 berabere kalmış, yine evinde oynadığı bir sonraki maçta da Adanaspor’a 1-0 yenilmiş.

Nereden nereye?
Unutmayalım, bu takım taraftarı son 3-5 yıl öncesine kadar sığmıyordu bu tribünlere. Ne oldu da şimdi kaçış başladı? Bir örnek verelim; Yıl 2011. Erkeklerin cezalı olduğu maçlardan birisi. Fenerbahçe’nin rakibi Vestel Manisaspor. Görev Sarı- Lacivertli kadınların. Stadın çevresi insan seli. Tribünler tıklım tıklım. Öğreniyorum ki 41 bin 663 çocuk ve kadın var içeride. Maçtan 15 dakika önce 1907 tribününe gelen Ali Koç, iyi anımsıyorum “40 bin bilet bastık” diyor, “Ama yetmedi”. Biz böyle günleri de yaşadık.

Taraftar döndü, ama!
Taraftar döndü, döner dönmez görevini yaptı. Sow’a sevgi seli güzel, Lens iyi kumaş. Peki, oyuna ne demeli? Nasıl bir Fenerbahçe bu? Yan paslarla geçen ilk bölüm. Kaleye atılan şut yok, pozisyon yok. Kimin ne yaptığı belli değil. Milli ara da yaramamış. Bursa, Fenerbahçe kötü olunca ortaya çıktı, top yaptı, top çaldı, hücuma kalktı. 10 numaralı giyen Battalla’nın golü, bana göre 10 numaraydı. Sarı-Lacivertliler için, yine kötü bir geceydi. Üç maçın karşılığı 1 puan, kayıp büyük. Pereira’dan sonra Advocaat’ın da üzerini çizelim mi, ne dersiniz?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanlış karar! 23 Nisan 2024
Yazık oldu! 19 Nisan 2024
Uyanış 15 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları